Muhasebe Kaydı, Muhasebeleştirme, Vergi Daireleri, Sgk, Ebeyanname, Muhasebe bürosu, Muhasebe programları, Matbu Formlar,SGK, E-Devlet Uygulamaları, Guncel Mevzuat, Mali Müşavirlik

29 Haziran 2010 Salı

KDV Gösterilmeyen Faturalarda KDV İndirimi Yapabilir Miyiz?

KDV Kanunu’nun 29. maddesine göre yüklenilen vergilerin indirilebilmesi için ilke olarak;

* Gerçek usulde KDV mükellefi olunması,

* Yüklenilen KDV’nin mükellefiyetle ilgisi olması ve indirilebilecek nitelikte bulunması gerekmektedir.

KDV indiriminin şekilsel şartları ise anılan Kanun’un 34. maddesinde;

* KDV’nin fatura veya benzeri belgelerde ayrıca gösterilmesi,
* Bu belgelerin yasal defterlere kaydedilmesi,


olarak belirlenmiştir.

-KDV’nin Fatura veya Benzeri Belgelerde Ayrıca Gösterilmesine Gerek Görülmeyen Haller 22 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde yapılan açıklamalara göre, tarifesi vergi dahil olarak tespit edilen işler ile özel matrah şekillerine tabi mal ve hizmet satışlarında, KDV’nin fatura veya benzeri belgelerde ayrıca gösterilmemesi, bedelin vergi dahil tek tutar olarak ifade edilmesi gerekmektedir. Bedelin biletle tahsil edildiği hallerde bu kapsamdadır.

9 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde yapılan açıklamalara göre; gazete, dergi, kitap, ilaç, akaryakıt vb. için önceden belirlenen nihai satış fiyatı KDV dahil olarak belirlenecek ve malın üzerinde veya ambalajı üzerinde fiyat KDV dahil perakende satış fiyatı olarak belirtilebilecektir.

Ayrıca, 11 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde; kuru temizleyiciler, tarife dışında hiçbir ücret almayan lokanta, kebapçı, sinema, tiyatro, stadyum ve aynı mahiyetteki yerlerin fiyatlarını KDV dahil olarak belirlemeleri gerektiği açıklanmıştır.

KDV’nin ayrıca gösterilmesine gerek bulunmayan işlemlerden birisi de, özel matrah şeklinde vergilendirilen mal ve hizmetlerdir. Örneğin; spor toto, loto ve milli piyango, at yarışları ve diğer müşterek bahis ve talih oyunları vb.’dir

-KDV’nin Fatura veya Benzeri Belgelerde Ayrıca Gösterilmesi Gereken Haller
22 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde yapılan açıklamalara göre;

* Toptan satışlar,
* İmalatçılar tarafından yapılan toptan satışlar,
* Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar,
* İzin belgeli satıcılar tarafından Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara yurt dışına götürülmek

üzere yapılan satışlarda KDV’nin fatura veya benzeri belgelerde ayrıca gösterilmesi gerekir.

Yukarıda da görüldüğü gibi KDV dahil bedel olarak düzenlenen faturanın KDV’si indirim konusu yapılmamıştır. Zira vergi idaresinin bu tavrı anlaşılması güç bir uygulamadır.

KDV’nin fatura üzerinde gösterilmesi veya gösterilmemesi hiçbir şekilde vergi ziyaına neden olmazken mükelleflere böyle bir hakkın tanınması KDV kanunu 34. madde ile engellenmiştir.

Koray ATEŞ
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
E. Öğretim Görevlisi
korayates@muhasebetr.com
www.MuhasebeTR.com

1 Temmuz dan itibaren asgari ücret

2010 Yılı Asgari Ücret
(01 Temmuz 2010 - 31 Aralık 2010)
 
01.07.2010 - 31.12.2010 tarihleri arasında (AYLIK ASGARİ ÜCRET);
2010 Asgari Ücret Brüt, Brütü (16 yaşından büyükler için):  760,50 TL
2010 Asgari Ücret Net, Neti (16 yaşından büyükler için):    599,12 TL

2010 Asgari Ücret Brüt, Brütü (16 yaşını doldurmamışlar için):   648 TL
2010 Asgari Ücret Net, Neti (16 yaşından doldurmamışlar için): 518,58 TL

 

01.07.2010 - 31.12.2010 tarihleri arasında (GÜNLÜK ASGARİ ÜCRET);
2010 Asgari Ücret Brüt, Brütü (16 yaşından büyükler için):       25.35 TL
2010 Asgari Ücret Brüt, Brütü (16 yaşını doldurmamışlar için):  21.60 TL

 

 

2010 ASGARİ ÜCRET (2. DÖNEM) / ASGARİ ÜCRET 2010 (2. DÖNEM)
 

ASGARİ ÜCRET VE YASAL KESİNTİLER

(01.07.2010-31.12.2010 Dönemi)

 

16 Yaşından Büyükler

16 Yaşından Küçükler

Brüt Ücret

 760,50 TL
648,00 TL
Sigorta Primi İşçi Payı
 106,47 TL
90,72 TL
İşsizlik Sigortası Primi İşçi Payı
 7,61 TL
6,48 TL
Gelir Vergisi Matrahı
646,43 TL
550,8 TL
Gelir Vergisi
96,96 TL
82,62 TL
Damga Vergisi
5,02 TL
4,28 TL
Kesintiler Toplamı
216,06 TL
184,1 TL
Net Ücret
544,44 TL
463,9 TL
Asgari Geçim İndirimi
(Bekar ve Çocuksuz) *
54,68 TL
54,68 TL

Asgari Ücretten Net Ele Geçen

599,12 TL
518,58 TL

NOT: Bekâr ücretli için geçerli olan asgari geçim indirimi tutarı alınmıştır.

2010
 Asgari Ücret (Asgari Ücret 2010)

KONUT KAPICI ÜCRETİ VE KESİNTİLER
(01.07.2010-31.12.2010 Dönemi)

Brüt Asgari Ücret

760,50 TL

Sigorta Primi İşçi Payı (% 14)

106,47 TL

İşsizlik Sigortası İşçi Payı (% 1)

7,61 TL

Damga Vergisi (% 0,6)

-

Kesintiler Toplamı

114,08 TL

Net Ücret

646,42 TL


Asgari ücret, 2011 'den itibaren, 16 yaşından büyükler için brüt, net lira, 16 yaşını doldurmamış işçiler için ise brüt, net lira olarak belirlendi.  Asgari Ücret 2011 Tespit Komisyonu, bu yıl geçerli olacak asgari ücreti tespit etti. Buna göre, asgari ücret, 16 yaşından büyükler için 1 Ocak 2011 'den itibaren brüt, net lira olarak belirlendi.

 

2010 YILI ASGARİ ÜCRET TUTARLARI
YÜRÜRLÜK  TARİHLERİ
16 YAŞ ÜSTÜ
16 YAŞ ALTI
GÜNLÜK
AYLIK
GÜNLÜK
AYLIK
25,35
760,5
21,6
648

Asgari Geçim İndirimi (Bekar ve Çocuksuz) *
 *Damga Vergisi oranı 2010 yılında binde 6,6 olmuştur .29/12/2009 tarihli ve 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtlar için 2009 yılında uygulanan nispi vergi oranları ve yeniden değerleme oranı dahil olmak üzere maktu vergi tutarları %10 oranında artırılmıştır.(Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (Ek: 5766/10-ç md.) (Yürürlük: 6.6.2008) avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtlar (Binde 6,6))

**Asgari geçim indirimi miktarları değiştiğinde net ele geçen miktarlarda değişir.
Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş için 65,61 alabilirsiniz.çalışmayan eş ve 1 çocuk için 73,81 çalışmayan eş ve 2 çocuk için 82,01 ,çalışmayan eş ve 3 çocuk için 87,48 alabilirsiniz .Yıl içinde asgari ücretlerde meydana gelen değişiklikler asgari geçim indirimine yansıtılmaz.
 
2010 yılı ikinci  altı ay  için net ele geçen (01.07.2010-31.12.2010) 
 
ASGARİ ÜCRET
760,50
(-)İŞÇİYE AİT PRİM MİKTARI (%14)
106,47
(-)İŞSİZLİK SİGORTASI İŞÇİYE AİT PRİM MİKTARI  (%1)
7,61
(-)İŞÇİNİN ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ ÖNCESİ  ÖDEYECEĞİ GELİR VERGİSİ (%15 )
96,96
(-)DAMGA VERGİSİ MİKTARI (%06,6)
5,02
(+)ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ (BEKAR VE ÇOCUKSUZ)
54,68
ASGARİ ÜCRETTEN NET ELE GEÇEN
599,12
  
 
01.07.2010-31.12.2010 ASGARİ ÜCRETİN İŞVERENE MALİYETİ
(Tehlike sınıf  ve derecesine göre Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı  %1 alınmıştır)*
 
 
ASGARİ ÜCRET
                           760,50
(+)SSK PRİMİ % 19.5 (İşv.Payı)
                           148,30
(+)İŞSİZLİK SİGORTASI İŞVEREN PAYI  % 2
                             15,21
ASGARİ ÜCRETİN İŞVERENE TOPLAM MALİYETİ*
                           924,01
 
Not : 5083 Sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca; Türk Lirası cinsinden yapılan işlemlerin sonuçlarında ve ödeme aşamalarında yarım Kuruşun üzerindeki değerler bir Kuruşa tamamlanmış olup, yarım Kuruş ve altındaki değerler dikkate alınmamıştır.

 
KAYNAK: ARİF SAĞLAM
Çalışma Dünyası

27 Haziran 2010 Pazar

Muhasebe İlkeleri


     Temel mali tabloların düzenlenme ilkeleri, temel mali tablolara paralel olarak iki ana gruba ayrılır:

      1. Bilanço ilkeleri:
           a) Varlıklara ilişkin ilkeler,
           b) Yabancı kaynaklara ilişkin ilkeler,
           c) Özkaynaklara ilişkin ilkeler.

      2. Gelir tablosu ilkeleri:

     Şimdi bu ilkeleri kısaca açıklayalım. 

Muhasebenin Temel Kavramları


           Muhasebenin temel kavramlarına muhasebenin anayasası da denilmektedir. Nasıl ki hukukta kanunlar anayasaya ayrıkı olamazlar, muhasebede de hiç bir işlem ve olay muhasebenin anayasası olan temel kavramlarına aykırı olamazlar.

           Muhasebenin Temel Kavramları 12 tanedir.

           1. Sosyal Sorumluluk Kavramı     2. Kişilik Kavramı          3. İşletmenin Sürekliliği K.
           4. Dönemsellik Kavramı              5. Parayla Ölçülme         6. Maliyet Esası Kavramı
           7. Tarafsızlık ve Belgelendirme     8. Tutarlılık Kavramı      9. Tam Açıklama Kavramı
           10. İhtiyatlılık Kavramı               11. Önemlilik Kavramı  12.Özün Önceliği Kavramı

     Muhasebenin Temel Kavramlarını kısaca aşağıdaki gibi açıklayabiliriz.
 1. Sosyal Sorumluluk Kavramı: Muhasebede hiç bir kişi veya kurumun çıkarı değil toplumun çıkarları göz önünde bulundurulmalıdır. İşletmenin kârının olduğundan yüksek veya düşük gösterilmesi muhasebeden etkilenen farklı kesimleri etkilediğinden sosyal sorumluluk kavramına ayrıkı hareket edilmiş olur.

 2. Kişilik Kavramı: İşletmenin, sahip ya da sahiplerinden ayrı bir kişiliği olduğunu kabul eder. İşletme sahibinin işletmeye tahsis ettiği binanın kira geliri firma geliri olarak kabul edildiği halde, işletmeye tahsis etmediği şahsi binasının kira geliri firma gelirleri arasında yer alamaz. İşletme sahibinin ev telefon faturası işletme giderleri arasında gösterilmemesi de bu kavram gereğidir.

 3. İşletmenin Sürekliliği Kavramı: Sözleşmede aksi belirtilmedikçe işletme kurulurken ömrünün sınırsız olduğu kabul edilir.

 4. Dönemsellik Kavramı: İşletmenin sürekliliği kavramı gereği sınırsız kabul edilen ömrünün dönemlere bölünmesi ve her dönemin gelirinin yine o dönemin gideriyle karşılaştırılması bu kavram gereğidir. Muhasebede dönem genellikle bir takvim yılıdır. Yanı 1 ocakta başlar 31 Aralık günü sona erer.

 5. Parayla Ölçülme Kavramı: Muhasebe kayıtlarında ulusal para biriminin(TL) kullanılması ve diğer ölçü birimlerinin (kilo, metre,litre) ulusal para birimine çevrilerek muhasebe kayıtlarına alınması bu kavram gereğidir.

 6. Maliyet Esası Kavramı: Varlık ve hizmetlerin muhasebeleştirilmesinde elde edinme maliyetlerinin esas alınmasını ifade eder.

 7.Tarafsızlık ve Belgelendirme: Muhasebe kayıtlarının gerçeğe ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş objektif belgelere dayandırılmasını ifade eder. Belgelere dayandırılmadan bir kayıt yapılamaz.

 8. Tam Açıklama Kavramı: mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak kisi ve kurulusların dogrukarar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlasılır olması geregini ifade eder. Eger tam açıklama islevi mali tablolarda yeterince gerçeklestirilemiyorsa mali tabloların dip notlarında önemli bilgiler verilir.

  9. Tutarlılık Kavramı: Seçilen muhasebe uygulamalarının izleyen dönemlerde de değiştirilmeden uygulanmasını ifade eder.

10. İhtiyatlılık Kavramı: Tedbirli ve temkinli olma kavramı olarak da ifade edilir.muhasebe olaylarında temkinli davranılması, tarafsız bir muhakeme ile isletmenin karsılayabilecegi risklerin ve belirsizliklerin göz önünde tutulması geregini anlatır.

11.Önemlilik Kavramı: Mali netlikteki tüm olaylar önemli, önemsiz ayrımı yapılmadan muhasebelestirilmelidir. Miktar veya tutarı küçük islemlerde muhasebelestirilmelidir.

12. Özün Önceliği Kavramı: Muhasebe uygulamalarında işlemlerin biçimlerinden çok özlerine bakılması gerektiğini ifade eder. ÖrneginTTK’ya göre çekte vade yoktur. Ama ticari islemlerde çeklere vade yazılmakta ve ovade gelmeden çekler tahsil edilememektedir.yani çekler, senet gibi islem görmektedir.bu nedenle, aslında çeklerde vade olmamasına ragmen , olayın özü dikkate alınarak , çekte vade varmıs gibi muhasebelestirme islemi yapılabilmektedir.

Tekdüzen Muhasebe Sistemi


     Tekdüzen Muhasebe Sistemi, muhasebe uygulamalarında aynı hesap planının kullanılmasını, aynı muhasebe ilkelerinin benimsenmesini ve de aynı muhasebe kavramlarından yararlanılmasını ve muhasebe bilgilerinin aynı tip mali tablo ve raporlarda sunulmasını öngören bir sistemdir. Ülkemizde 1,1,1994 tarihinden itibaren zorunlu olarak uygulanmaktadır. 

    Tekdüzen Muhasebe Sistenin Esları 4 kısımda incelenir.
    1. Muhasebenin Anayasası(Muhasebenin Temel Kavramları)
    2. Mali Tabloların Biçimi
    3. Muhasebe İlkeleri
    4. Tekdüzen hesap planı

                1. Muhasebenin Anayasası(Muhasebenin Temel Kavramları):
         Muhasebenin temel kavramlarına muhasebenin anayasası da denilmektedir. Nasıl ki hukukta kanunlar anayasaya ayrıkı olamazlar, muhasebede de hiç bir işlem ve olay muhasebenin anayasası olan temel kavramlarına aykırı olamazlar.
         Muhasebenin Temel Kavramları 12 tanedir.

           1. Sosyal Sorumluluk Kavramı          2. Kişilik Kavramı          3. İşletmenin Sürekliliği K.
           4. Dönemsellik Kavramı                  5. Parayla Ölçülme         6. Maliyet Esası Kavramı
           7. Tarafsızlık ve Belgelendirme       8. Tutarlılık Kavramı     9. Tam Açıklama Kavramı
           10. İhtiyatlılık Kavramı                 11. Önemlilik Kavramı     12.Özün Önceliği Kavramı
             
            2. Mali Tabloların Biçimi: Mali tablolar temel mali tablolar ve ek mali tablolar olarak iki kısımda incelenir. Bunlardan en temel mali tablolar bilanço ve gelir tablosudur.
          

            3. Muhasebe İlkeleri:

            Temel mali tablolardan bilanço ve gelir tablosuna ilişkin ilkeler geliştirilmiştir. Bilanço varlık ve kaynaklardan oluştuğu için varlıklara ve kaynaklara ilişkin ilkeler bulunur. 

             4. Tekdüzen Hesap Planı:
            Tek Düzen Hesap Planı kapsamına bilanço esasına göre defter tutan gerçek ve tüzel kişiler girmektedir. Ancak bilanço esasına göre defter tutmakla beraber faaliyet konuları itibariyle farklı muhasebe tekniğini kullanmak durumunda bulunan;

            a) Banka ve Sigorta Şirketleri,
            b) Özel Finans Kurumları,
            c) Finansal Kiralama Şirketleri (faktoring vb. alanlarda faaliyet gösterenler dahil)
            d) Menkul Kıymet Yatırım Fonları, Aracı Kurumlar ve Yatırım Ortaklıkları,

           belirlenen “Muhasebenin Temel Kavramları”na, “Muhasebe Politikalarının Açıklanması”na ve “Mali Tablolar İlkeleri”ne uymaları kaydıyla 1 Nolu Muhasebe Uygulama Genel Tebliğinin diğer mecburiyetlerini yerine getirmekle yükümlü değildirler.

İşletme hesabı esasına göre defter tutan işletmeler ise sadece belirlenen “Muhasebenin Temel Kavramları”na uymakla yükümlüdürler.

Hesapların İşleyiş Kuralları

      01,01,1994 tarihinden itiraberen uygulamaya konulan ve tüm işletmelerin uyması gereken hesaplar listesine Tekdüzen Hesap Planı denir. Hesap Planı belirli şekilde sınıflandırılmıştır. Mükelleflerin Tekdüzen Hesap planına uymaları zorunludur. Aşağıda Tekdüzen Hesap Planı verilmiştir.

 Tek Düzen Hesap Planında hesaplar 9 ana grupta toplanmıştır.
A
K
T
İ
F
1. Dönen Varlıklar Bilanço Hesapları

    

2. Duran Varlıklar

P
A
S
İ
F
3. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
4. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar
5. Özsermaye Hesapları
6. Gelir Tablosu Hesapları Gelir Tablosu Hesapları
7. Maliyet Hesapları Maliyet Hesapları

    7/A Seçeneği 7/A

    7/B Seçeneği 7/B
8. Serbest Hesaplar Yönetim Muhasebesi
9. Nazım Hesaplar Nazım Hesaplar
  

Hesap Kavramı ve Terimler/Deyimler


      Hesap, aynı nitelikteki işlemlerdeki artış ya da azalış yaratan işlemlerdir.
      Hesabın Şekli:
            
                                               Borç     .........Hesabı            Alacak
   
      Muhasebede yer alan hesaplara ilişkin deyimler geliştirilmiştir. Deyimlerin öğrenilmesi muhasebe kayıt sistemini kolaylaştıracaktır.

     Muhasebe muhakemedir. Olaylar yorumlanarak ilgili defterlere kaydedilir. Ezber yapılarak muhasebe
kayıt sisteminin gerçeğe uygun öğrenilmesi mümkün değildir. Hesapların işleyiş kurallarının
kavranabilmesi için bu deyimler son derece önemlidir. Bu konuyu dikkatli takip etmek ve öğrenmek muhasebe mantığının oturması için gerekli görülmüştür.

    Hesap Açma:
    Bir hesabın borç ya da alacak tarafına ilk kez bir işlemin yapılmasıdır. Örneğin Taşıtlar hesabının borç tarafına ilk kez 1000 TL yazılması, Sermaye hesabının alacak tarafına ilk kez 1000 TL yazılması gibi.
                                               Borç       Kasa Hesabı      Alacak
 1000  
                                              Borç         Sermaye Hesabı      Alacak
        1000

        Hesabın Borçlandırılması:
      Bir hesabın borç tarafına ilk defa bir tutarın yazılmasıdır. Örneğin Kasa hesabının borçlandırılması demek kasa hesabının borç tarafına herhangi bir değerin yazılması demektir.
>> Örneğimizde kasa hesabı 2000TL borçlandırılmış oldu.
                                                Borç    Kasa Hesabı     Alacak
2000
 
       
Hesabın Alacaklandırılması: 
    Hesabın alacak tarafına bir tutarın yazılmasıdır.

>> Örneğin bankadan 50000 TL nakit kredi çekilmiş olsun.

                                             BORÇ    Banka Kredileri   ALACAK 
              50000
Örneğimizde Banka Kredileri hesabının alacak tarafına 50000 TL yazılarak alacaklandırılmıştır. 

     Hesabın Kalan Vermesi:
      Hesabın borç ve alacak tutar toplamlarının birbirinden farklı olması durumunda hesap kalan verir.
  Bir hesabın borç toplamı, alacak toplamından büyükse hesap BORÇ KALANI,
 Bir hesabın alacak toplamı, borç toplamından büyükse hesap ALACAK KALANI verir. Yani hesabın hangi tarafı büyükse hesap o kalanı verir., borç büyükse borç kalanı, alacak büyükse alacak kalanı verir.
 
      a. Hesabın Borç Kalanı Vermesi:
      Örnek:

BORÇ   Kasa Hesabı     ALACAK  
5000

4000

>>>>Kasa hesabımızın borç toplamı 5000 TL, alacak toplamı 4000 TL dir. Borç toplamı alacak toplamından büyük olduğu için Kasa hesabı 5000-4000=1000 TL BORÇ KALANI vermiştir.

         
b. Hesabın Alacak Kalanı Vermesi:
     Örnek:
BORÇ     Banka Kredileri    ALACAK 
2000
           6000

 

>>>> Banka Kredileri hesabımızın alacak toplamı 6000 TL, borç toplamı ise 2000 TL dir. Alacak toplamı borç toplamından büyük olduğu için hesabımız,
                               6000-2000=4000 ALACAK KALANI vermiştir.

       
c. Hesabın Kalan Vermemesi:

        Bir hesabın borç ve alacak tutar toplamlarının birbirine eşit olmasıdır.

  Örnek:
 BORÇ   Taşıtlar Hesabı    ALACAK 
75000           75000
  >>>Taşıtlar hesabımızın borç ve alacak toplamları birbirine eşit olduğu için hesabımız kalan vermemiştir.  

Bilanço

Bilanço, işletmenin bir tarihteki varlıklarını ve bu varlıkların elde edildiği kaynakları(borçlar ve sermaye) gösteren statik bir tablodur. Bilanço tablosu aşağıdaki gibidir.
     
     Bir bilançoda olmazsa olmaz unsurlar
  1-İşletmenin Adı       2. Bilançonun Tarihi     3. Bilanço Kelimesi

  Ayrıca bilançonun sol tarafına AKTİF, sağ tarafına da PASİF adı verilmektedir. Aktif bölümünde VARLIKLAR, pasif bölümünde ise KAYNAKLAR yer alır.

  Varlıklar Kaynaklara eşit olduğuna göre AKTİF TOPLAM=PASİF TOPLAM olmak zorundadır. Yani bilançonun aktif toplamı ile pasif toplamı birbirine eşit olmak zorundadır.

Temel Mali Tablolar


         İnsanlar yaratılışları gereği toplum halinde yaşamak zorundadırlar. Bunun bir sonucu olarak da çeşitli mal veya hizmetlere gereksinim duyarlar. İşte insanların ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri üreten veya pazarlayan ekonomik birime İŞLETME adı verilir. 

        İşletmenin bir dönemde gelirleri yani hasılatları olduğu gibi giderleri de bulunmaktadır. İşletmenin gelir ve giderleri ile sahip olduğu varlık ve kaynaklardaki değişimleri takip etme muhasebenin sorumluluk alanına girmektedir. 

        Muhasebe, ilgili kişi ya da kuruluşlara işletmenin durumu hakkında temel mali tablolar yardımıyla bilgi sunar. Bu mali tablolar BİLANÇO ve GELİR TABLOSUDUR. Bu iki tablo, işletmenin farklı özelliklerini gösterir. 

        Bilanço işletmenin bir tarihte sahip olduğu varlıkları(kasadaki para, bankadaki mevduat,bilgisayar, masa gibi demirbaşları) ile borçlarını(senet vs) gösterir. Aynı zamanda işletme sahiplerinin işletme varlıkları üzerinde ne kadar hakkı olduğunu gösterir.

        Bilanço:
       Bilançonun tanımına geçmeden önce bir örnek vererek konunun anlaşılması kolaylaştırılacaktır.
Örneğin, 10 ocak 2009 tarihinde şahsi mali durumunuz şöyle olsun.
Cebinizdeki veya kasanızdaki paranız......5000 TL,
Bankadaki hesabınızdaki mevduatınız......3000 TL,
Arkadaşınıza olan borcunuz.................1000 TL olsun. 

    Sermayeniz yani sahip olduğunuz varlıklarınızdan ödeyeceğiniz borçlarınızdan sonra kalan mal varlığınız ne kadar olur?.

Şu denklem yardımıyla bunu hesaplayabiliriz.

VARLIKLAR-BORÇLAR=SERMAYE

(Kasadaki para+bankadaki para)-(arkadaşınıza olan borcunuz)=SERMAYE
(5000+3000)-(1000)=7000 Tl dir.

Nasıl ki şahsi sermayemizi bu şekilde hesaplıyoruz, işletmenin varlıkları, borçları ve de sermayesi BİLANÇO adı verilen temel tablo yardımıyla raporlanır......

26 Haziran 2010 Cumartesi

İndirilemeyecek katma değer vergisi

Konusuİndirilemeyecek katma değer vergisi
Tarihi: 23/6 /2010
Sayısı: KDV-57 / 2010 -5
İlgili Olduğu Madde: Katma Değer Vergisi Kanunu 30 uncu madde

1. Giriş
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 30 uncu maddesinin uygulamasına yönelik Başkanlığımıza intikal eden tereddüt konusu olaylarla ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

2. Yasal Düzenleme
KDV Kanununun 30 uncu maddesinde;
"Aşağıdaki vergiler mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez:
a) Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi,
b) Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi,
c) Deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait katma değer vergisi,
d) Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi."
hükmü yer almaktadır.

Taşınmaz ve Taşınmaz Niteliği Taşıyan Mal ve Hakların Satışında KDV Uygulaması Hakkında KDV Sirküleri Yayınlandı

Konusu: Taşınmaz ve taşınmaz niteliği taşıyan mal ve hakların satışında katma değer vergisi uygulaması.
Tarihi: 23/6 /2010
Sayısı: KDVK-58/ 2010-6
İlgili Olduğu Maddeler  ve Tebliğler : KDV Kanunu 1/1, 1/3-d, 17/4-r, 17/4-p, geçici 28 nci maddeler
1- Giriş
Başkanlığımıza intikal eden olaylardan, taşınmaz teslimlerinde KDV uygulamalarına ilişkin bazı tereddütlerin olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki hususların açıklanmasına gerek duyulmuştur.
2- Konuyla İlgili Yasal Hüküm ve Düzenlemeler
KDV Kanununun 1 inci maddesine göre taşınmazların;
- ticari, zırai, mesleki faaliyet kapsamındaki teslimleri,
- bu faaliyetler kapsamına girmese dahi müzayede mahallerindeki satışları,
KDV nin konusuna girmektedir.
Bu hükümler çerçevesinde, ticari nitelik taşımayan veya en az iki isteklinin katılımı suretiyle müzayede yoluyla yapılmayan taşınmaz satışları KDV nin konusuna girmediğinden vergiye tabi bulunmamaktadır. Örneğin, bir kişinin özel mülkiyetine konu bir taşınmazı, başka bir kişi veya kuruma satması, ticari faaliyet kapsamında bir işlem olmadığından KDV ye tabi tutulmayacaktır. 
KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 30/12/2007 tarih ve 26742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararnameye ekli I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.
Söz konusu Kararname Eki I sayılı listenin 11 inci sırasında "Net alanı 150 m2 ye kadar konut teslimleri"  ibaresi yer almaktadır. Bu itibarla, KDV ye tabi taşınmaz teslimlerinde KDV oranı; net alanı 150 m²'yi aşmayan konutlar için % 1, 150 m2 yi aşan konutlar ile m2   sınırlaması olmaksızın diğer bütün taşınmazlar için % 18 dir.
Öte yandan, KDV Kanununun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının;
-(p) bendinde, Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri,
-(r) bendinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler, 
KDV den istisna edilmiştir. Ancak, Kanunun 17/4-r maddesindeki istisna hükmü, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hissesi teslimleri için geçerli değildir.
Ayrıca, 5904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (b) bendi ile KDV Kanununun 17/4-k maddesinde yer alan "konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri" ibaresi madde metninden çıkarılmış; 5904 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle KDV Kanununa eklenen geçici 28 inci maddede de, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (3/7/2009) önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince, üyelerine yapılan konut teslimleri katma değer vergisinden müstesnadır." hükmüne yer verilmiştir.

İşgücü temin hizmetlerinde KDV tevkifat uygulaması hakkında.

Konusuİşgücü temin hizmetlerinde katma değer vergisi tevkifat uygulaması hakkında.
Tarihi: 23/06 /2010
Sayısı: KDVK-59/2010-7
İlgili Olduğu Madde  : KDV Kanununun 9/1 maddesi.
A.     Giriş
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 9/1 maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak 96 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile 1/12/2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, KDV mükelleflerinin, alt işverenlerden veya bu konuda faaliyette bulunan diğer işletmelerden temin ettikleri işgücü hizmetlerine ait KDV yi %90 oranında tevkifata tabi tutarak sorumlu sıfatıyla beyan etmeleri uygun görülmüş, bu uygulama 97 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile 5/1/2006 tarihinden itibaren 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/2) bölümünde sayılan kurum, kuruluş ve işletmelerin satın alacağı işgücü temin hizmetlerine de teşmil edilmiştir.
Ancak Başkanlığımıza intikal eden olaylardan, bahsi geçen konuyla ilgili işlemlerin niteliğinin belirlenmesi konusunda tereddütler yaşandığı anlaşılmış olup, konuyla ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

24 Haziran 2010 Perşembe

Kira vergisinden muaf olmanın yolları

İşte kira gelirleri ile ilgili püf noktaları;

 

1) Kendisi de kiracı olan ev sahipleri için
Kişi sahibi olduğu konutu kiraya verip kendisi de başka bir evde kiracı olarak oturabilir. Bu durumda olanlar için özel avantajlar söz konusu olabilir.

Bunlar;
1. Mal sahibi, kira gelirlerini vergi dairesine beyan etmek zorunda.
2. Kira gelirini beyan ederken, ödediği kirayı, aldığı kiradan düşüp, hiç vergi ödemeyebilir.
3. Ödediği kirayı, aldığı kiradan düşmek isteyenlerin "gerçek gider" yöntemini seçmeleri gerekiyor. 4. Daha önce, konut kira gelirini beyan edenler, "götürü gider" yöntemini seçmişlerse, iki yıl süre ile bu yöntemden vazgeçemezler.

19 Haziran 2010 Cumartesi

4a-4b Sigortalı ve Hak Sahiplerini Yakından İlgilendiren Tebliğ

12 Haziran 2010
Resmi Gazete
Sayı: 27609

Sosyal Güvenlik Kurumundan:

5510 SAYILI KANUNUN 4 ÜNCÜ MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASININ (a) ve (b) BENDİ KAPSAMINDA SİGORTALI OLANLAR İLE HAK SAHİPLERİNİN
TAHSİS İŞLEMLERİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
            
Amaç

MADDE 1 –
(1) Bu Tebliğin amacı, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal sigorta hükümleri ile getirilen kısa ve uzun vadeli sigorta kollarından bağlanan gelir ve aylıklar ile öngörülen yardımlara  ilişkin usul ve esasları belirlemek ve düzenlemektir.
            
Kapsam
            
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında sigortalı olanlar ile bunların hak sahiplerine uzun ve kısa vade sigorta kollarından sağlanan hak ve yükümlülükler ile  yararlanma şartları ve  tahsis mevzuatına ilişkin usul ve esasları kapsar.
            
Dayanak
            
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 5510 sayılı Kanunun 16, 19, 20, 25 ila 28, 30 ila 37, 39, 97 ve geçici 6, 9, 10 ve geçici 14 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
            
Tanımlar
            
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında;
             a) Kanun: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu,
             b) Kurum: Sosyal Güvenlik  Kurumu,
             c) Ay: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar için, ayın 15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise ayın 1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi,
             ç) Yıl: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar için, 15 Ocak tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün olarak değerlendirilen süreyi,
             d) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli ödemeyi,
             e) Aylık: Malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolundan  yapılan sürekli ödemeyi,
             f) Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babasını,
             g) Ödeme dönemi: Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların, ödeme tarihinden takip eden ödeme tarihine kadar geçen süreyi,
             ğ) Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarını,
             h) Uzun vadeli sigorta kolları: Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarını,
             ı) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek suretiyle, çalışma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken yaşlanma hali  ve vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücü kaybını, malullük derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diş hekimlerinden oluşan kurulları,
             i) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda belirtilenlerin ödenmiş sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık ve işletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına göre personel çalıştıran diğer kamu kurumlarını,
             ifade eder.

Instagram Sayfamızdan Bizi Takip Edebilirsiniz

Translate - Çeviri

Popüler Konular

Muhasebe ve Excel Grubu

 
Muhasebe ve Excel
Üyelere Özel grup · 275 üye
Facebook Gruba Katıl
Diğer grup ve sayfalardan farklı olarak, özellikle EXCEL üstüne yoğunlaşmak istediğim bir grup... Özel excel çalışma dosyalarımızı paylaşarak çalışma ...
 
Blogger tarafından desteklenmektedir.