Muhasebe Kaydı, Muhasebeleştirme, Vergi Daireleri, Sgk, Ebeyanname, Muhasebe bürosu, Muhasebe programları, Matbu Formlar,SGK, E-Devlet Uygulamaları, Guncel Mevzuat, Mali Müşavirlik

2 Eylül 2010 Perşembe

Limited Şirket Sermaye Azaltması Muhasebe Kadyı

Limited şirketlerde TTK 396 ve 398.maddelerine göre şirket alacaklılarının haklarının tamamını karşılayacak aktif mevcut olduğu mahkeme tarafından atanan bilirkişiler tarafından saptanmadıkça esas sermayenin azaltılmasına karar verilemeyecektir.

İki nedenle sermaye azaltılır.
1-Sermayenin fazla olup bir kısmının kullanılmıyor olması.
2-Reel zararın ortadan kaldırılması nedeniyle.

ÖRNEK

20 000 TL sermayesi olan 4 ortaklı şirkette bay X ortaklıktan ayrılacaktır. Alınan kararla ortak X'e sermaye payı verilerek ortaklıktan ayrılacaktır ortakların sermaye payları eşittir.
Böylece şirket sermayesi 5 000 TL azaltılmış olacaktır. ortağa payı nakit olarak ödenmiştir.

Yevmiye kaydı şöyle olmalıdır;
---------------/..../....--------------
500 SERMAYE HS    5.000

                         336 DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR 5.000
                                   Bay X
----------------/------------------------
336 DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR   5.000

                          100 KASA                               5.000
----------------/---------------------------

Şirket Kredi Kartında Biriken Bonusların Muhasebeleştirilmesi

Örneğin firmaya ait kredi kartında 100 TL bonus birikmiş olsun bu para nasıl kayıt yapılır?
Bu hesabın 136 Diğer Çeşitli Alacaklar hesabının altında krd kartı bonus hesabı adıyla işlenmesi uygun olacaktır.  Yada 198 Diğer Dönen varlıklar hesabında izlenmesi uygundur.

------------------/-----/--------------------------------------------
136-Diğer Çeşitli Alacaklar       100
X bankası kredi kartı bonus hs.

              679-Diğer Olağandışı gelir ve Karlar Hs. 100
--------------------/-----/------------------------------------------

Maliyet Hesaplarının İşleyişi

Maliyet hesapları, işletmenin faaliyet konusunu ilgilendiren giderlerin ve harcamaların izlendiği hesaplardır. Ticaret işletmeleri ticari faaliyetin maliyetini bu hesaplar sayesinde tespit ederek, gelir tablosunun faaliyet giderleri kısmına aktararak, dönem kar/zararının hesaplanmasında işe yarar.

Üretim işletmeleri de faaliyet giderlerinin yanı sıra ürettikleri mal ya da hizmetin maliyetinin tespitinde bu bölümde yer alan hesapları kullanırlar. Elde edilen üretim maliyeti bu hesaplardan ilgili gelir tablosu hesaplarına yansıtılır.
                Maliyet hesapları 7/A ve 7/B olmak üzere iki gruptur. 7/A grubundaki hesaplar işletmelerdeki GİDER YERLERİ ESASI’na göre, 7/B grubundaki hesaplar ise işletmelerdeki GİDER ÇEŞİTLERİ ESASI’na göre tasnif edilmiştir. 

Mükellefler 7/A veya 7/B gruplarından dilediklerini seçmek sureti ile sadece birisini kullanabilirler, ancak; yasalar açısından üretim işletmelerinden aktif toplamları veya net satışlarının Maliye Bakanlığınca her yıl Aralık ayında ilan edilen rakamsal ölçüleri aşan mükelleflerin 7/A grubunu kullanmaları ve bilanço ile gelir tablosunun yanı sıra ek mali tabloları da hazırlamaları zorunluluğu söz konusudur. Ticaret işletmeler ile söz konusu sınırları aşmayan üretim ve hizmet işletmeleri  diledikleri grubu seçebilirler. 

Telefon/Telekom Faturası Muhasebe Kaydı

200 TLlik işletmeye ait bir telefon faturasının kaydı aşağıdaki şekilde yapılmalıdır. Telefonda kdv ve ötv ayrı ayrı kayıt altına alınmalıdır örneğimizde faturanın  30 TLsi kdv, 45 TLsi ötv ise kayıt şöyle olur.

        --------------/---/-------------
770                            125
191                                30
689                                45
102                    200
        --------------/-----/--------------

Muhasebe Kayıt Örnekleri

Elimizin altında bulunması gereken çeşitli konularla alakalı muhasebe kayıt örneklerini aşağıda açık bir şekilde yazmaya çalıştım. Yeni öğrenenler için faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

MAL ALIŞ KAYDI
------------------/--/------------------------
150 01 01 A MALZEMESİ
150 01 02 B MALZEMESİ
150 01 03 C MALZEMESİ
191 01 ALIŞ KDV
                              320 01 X  SATICISI
----------------/----/--------------------------
 
MALLARIN ÜRETİME GÖNDERİLMESİ
------------------/--/------------------------
710 DİREK İLK MAMMDE VE MALZEME
               150 01 01 X MALZEMESİ
               150 01 02 Y MALZEMESİ
               150 01 03 Z MALZEMESİ
------------------/--/------------------------
 
MALİYETLERİN ÜRETİME YÜKLENİLMESİ
------------------/--/------------------------
151 YARI MAMÜLLER
                  711 D.İ.M.M YANSITMA
                   721 D.İ.G YANSITMA
                   731 G.Ü.M YANSITMA
------------------/--/------------------------
 

ÜRETİM İŞLETMELERİNDE MALİYET MUHASEBESİ UYGULAMASI

MALİYET;
Maliyet, hedeflenen sonuca ulaşmak için katlanılması gereken fedakarlıkların parasal toplamıdır. Ulaşılmak istenen her farklı sonuç için ayrı bir maliyet söz konusu olur. Dolayısıyla maliyetler birtakım amaçlarla kullanılmak üzere saptanır. Belli amaçlara hizmet eden birer araçtır. Maliyet saptamada güdülen amaçlar neyin maliyetinin saptanacağı ve bu maliyetin ne şekilde saptanacağını da belirler. 

Farklı amaçlar aynı şeyin maliyetinin değişik biçimlerde saptanmasını gerektirebilmektedir.  Bu nedenle maliyet hesaplanırken kullanılan maliyet yöntemi iyi hesaplanmalıdır. İşletmelerde belli bir amaca ulaşmak için saptanmış olan bir maliyetin uygun olmayan bir başka amaç için kullanılması yanlış yönetim kararlarına sebep olarak, işletme açısından büyük kayıplar doğurabilir. Bunun için maliyet muhasebesi,  işletme yönetiminin alacağı kararlarda, yapacağı yatırımlarda son derece etkin bir rol oynamaktadır.  İşletmenin üretmiş olduğu mamulden beklediği faydanın o mamule yaptığı yatırımla doğrudan ilişkisi vardır. İşte bu nedenle bir mamul üretilirken katlanılan her türlü esirgemezlikler göz önünde bulundurulduğunda, kullanılacak doğru bir maliyet yöntemi işletmenin yatırımlarında en büyük belirleyici unsur olacaktır. Örneğin, İşletme iki farklı mamul üretiyorsa ve ürettiği mamullerden birisi sürekli üretim maliyetlerini arttırıyorsa ve işletme o mamulden beklediği faydayı alamıyorsa, işletme yönetimi elindeki verilere göre ya o mamulü üretmekten vazgeçip o üretim yerini tamamen kapatarak  tek mamulle devam edecek ve tüm yatırımını diğer mamule yönlendirecek, ya da o mamul yerine başka bir mamulün üretimi yoluna gidecektir. İşte tüm bunlara karar verebilmek için işletmenin maliyetlerinin doğru bir şekilde saptanması ve maliyet muhasebesinin yönetime doğru raporlama yapabilmesi gerekmektedir.

Maliyetin tanımına değindikten sonra üretim işletmelerinde maliyet muhasebesi ve kullanılan hesapları inceleyelim.

Matbaa sektöründe faaliyet gösteren bir mamul üretim işletmesini ele alalım. Gazete, kitap, dergi, vs basımı ile uğraştığını, matbaasında kendisine ait gazete, kitap ve dergilerini bastığı gibi bu işle uğraşan başka firmalar adına da matbaasında baskı yaptığını farz edelim. Burada işletme yönetiminin mamulü üretirken kullanacağı yöntemi neye göre ve ne şekilde saptayacağını çok iyi belirlemesi gerekir. İşletme üretilecek olan mamulün bünyesine giren aktiviteleri belirlerken,  ürün ağacını oluşturan,  mamulün bünyesine doğrudan girmeyen bir takım unsurları da esas üretim yerinin maliyeti olarak dikkate aldığında maliyetlerde yüksek oranda sapmalar ortaya çıkacaktır ve işletmenin bir birim mamul üretmek için katlanacağı veya katlandığı maliyetlerin miktarı gerçeği yansıtmayacaktır.
Örneğin; gazete üretimi için oluşturulacak ürün ağacı, kağıt, mürekkep, baskı malzemeleri, film ve kalıptan oluşmaktadır.  Bunun dışında bu ürün ağacına dahil olmayan yani esas üretim yeriyle ilgisi olmayan bir aktiviteyi buna dahil ettiğimizde bir birimlik mamulü üretmek için katlanılan fedakarlıkların ölçüsünü doğru hesaplayamayız. 

İşletmenin fasoncu olarak çalıştığını göz ardı edelim ve tamamen kendisine yaptığı üretimi ve bu üretimle ilgili kullanılacak hesapları ele alalım. İşletmenin ürün ağacını esas üretim yeri ve yardımcı üretim yerine göre planladığını ve mamulün bünyesine giren her bir aktivitenin doğru üretim yerinde olduğunu varsayalım. 

İlk olarak işletme, üretimini yapacağı mamulü oluşturmak için hammadde ve malzeme satın alacaktır.
 

Ortlama Maliyet, FİFO-LİFO Maliyet Yöntemleri

Enflasyon ortamında satın alınan stokların fiyatları işletmeye giriş tarihlerine göre değişik olmaktadır. Stokların maliyetleri hesaplanırken enflasyon etkisini değişik açıdan yansıtan farklı stok değerleme yöntemleri uygulanmaktadır. Bu  yöntemler ve fiyatlar genel seviyesindeki değişiklikleri yansıtma özellikleri şöyledir.

2.1. İlk Giren İlk Çıkar Yöntemi - FİFO (First in First Out)
    
İlk Giren İlk Çıkar Yöntemi; ilk satın alınan ticari malların yine satınalma tarihlerine göre ilk önce satılacağı varsayımına dayanır.
Enflasyonist ortamlarda ilk alınan ticari mal stok kalemlerinin fiyatlarının düşük olması; satışların maliyetinin düşük çıkmasına böylece de işletmenin fazla kar elde etmiş gibi görünmesine sebep olur. Bu da gereksiz fazla vergi verilmesi ve kar dağıtımının yapılmasına neden olacağından işletmenin öz sermayesini olumsuz yönde etkiler.

1 Eylül 2010 Çarşamba

Sağlık personeline ek ödeme haksızlığı bitiyor

Hükümetin "Tam Gün Yasası" ile CHP'nin 1978 yılında çıkardığı "Tam Gün Yasası" arasındaki önemli farklardan birisi de doktor dışı sağlık personeliydi. CHP'nin Tam Gün'ü tüm sağlık personelinin aylıklarını 3 katına çıkarmışken, bu hükümetin Tam Gün'ü sadece doktorların aylıklarında artış öngörüyordu. İşte bu sebeple mağduriyet yaşayan sağlık personeline önce Anayasa Mahkemesi sonra da Danıştay sahip çıktı


SÖZSEN (Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının Sözü Sendikası) Genel Sekreteri Hakan Ekici konuyu yüksek sesle dile getirmişti. Zira, AK Parti'nin Tam Gün Yasası'nda sadece doktorlara verilecek ek ödemeler artırılmış, diğer sağlık personeli hatırlanmamıştı bile. 1978 yılında Sağlık Bakanı Dr. Mete Tan zamanında çıkarılan CHP'nin Tam Gün Yasası'nda ise tüm sağlık personeli günde 8 saat değil 24 saat görev yapar esasına geçirilmiş ve ücretleri de 3 katına çıkarılmıştı. Yani, AK Parti'nin Tam Gün'ü doktor dışı sağlık personelini unutmuştu.

Bağ-Kur dul aylığı alana yetim aylığı bağlamaz

Soru: Babam vefat edeli 1.5 yıl oldu. SSK’dan anneme babamdan dolayı emekli maaşı bağlandı. Dedem de 30 yıl önce vefat etmiş. O da Bağ-Kur’luymuş. Annem hem yetim maaşı hem de eşten emekli maaşı alabilir mi? Nağme DÜNDAR

Cevap:
1 Ekim 2008’den itibaren Bağ-Kur ve SSK’dan hem dul hem de yetim aylığı alınamıyor. 1 Ekim 2008’den itibaren anneniz eşinden dolayı dul aylığı aldığından, Bağ-Kur’dan yetim aylığı alamaz.
Ancak, dul ve yetim aylığından istediğini bağlatma hakkı var. Muhtemelen eşinden bağlanan aylık yüksek olduğundan, dedenizden bağlanacak aylığı tercih etmeyecektir.
Ancak, dedeniz Bağ-Kur’lu değil de Emekli Sandığı mensubu olsaydı, anneniz dedenizden dolayı Emekli Sandığı’ndan yetim aylığı da alabilirdi. Bu, çoğu kişiyi olduğu gibi sizi de yanıltmasın.

Kendi isteği ile ayrılan ihbar tazminatı alamaz.. Yetim Aylığı..

Soru: 1 Kasım 1986 SSK girişli, 4 Eylül 1969 doğumluyum. Çalıştığım iş yerinden ayrılmak için, ‘Kıdem tazminatı alabilir’ yazısı ile başvuracağımı biliyorum. Sormak istediğim, bu yazı ekinde istifa dilekçesini verirken ihbar süresini de yazabilir miyim? (16 yıldır aynı şirkette çalışıyorum) Funda GÜNDOĞDU

Cevap:
Dilekçenize ihbar sürenizi yazmanızın bir mahsuru yok. İhbar tazminatı almak için dilekçenize ihbar sürenizi yazmak isteseniz de kendi isteğiyle ayrılanlar ihbar tazminatı alamadığından bir faydası olmaz.

Doğum sonrası iki yılı geçmemek üzere sigortalı çalışılmayan süre borçlanılabiliyor
Soru: Eşim için doğum borçlanması hakkında bilgi rica edeceğim. Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri, borçlanma genelgesinin Eylül ayında çıkabileceğini belirterek, genelge olmadığından bilgi vermiyorlar. Eşimin ilk doğumu 30 Nisan 1988 olup, ilk SSK girişim 25 Aralık 1988’dir. Doğum borçlanması yaparsa eşimin ilk işe giriş tarihi 720 gün (2 yıl) geriye gidecek mi?
Doğum ile ilk işe giriş arasında 8 ay gibi bir gün var. 8 ay mı borçlanma işlemi olacak? Şayet eşimin ilk işe girişi 2 yıl geriye giderse, eşim 5150 gününü dolduruyor ve emekliliğini hak ediyor. Abdullah BAYIN

BAĞ-KUR prim borçlarının silinmesi

Soru: Mükellefim, şirket ortaklığına girmeden önce SSK’lıydı. 30 Nisan 2001’de çalışmaya ara verdi. 7 Haziran 2001’de tekrar SSK’lı oldu. Bağ-Kur’a geçmesi gerekirdi ama SSK’lı olarak devam etti. 20 Ağustos 2006’da şirket ortaklığından ayrıldı. 2 Ekim 2006’da gerçek usulde vergi mükellefliğinden dolayı Bağ-Kur’u başlattım. SSK’da 5900 gün primi olduğundan 15’inci basamaktan başlatıldı. 1 Mayıs 2001’den itibaren Bağ-Kur’luluk kabul edilmiş olarak borç gönderildi. 17’nci maddeden yararlanmak istedim, ‘48 aylık borç var’ denildi. 15’inci basamaktan açılmasaydı, 48 aydan fazla borç olacaktı. Geçmiş Bağ-Kur borcunu sildirip, SSK günleri aynen kalabilecek bir şey yapabilir miyim? Ufuk KÖKSOY

Cevap: Mükellefinizin 30 Nisan 2008’e kadar olan Bağ-Kur prim borcu 48 ay değil, 5 yıldan fazla. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 17’nci maddesine göre; 30 Nisan 2008 itibarıyla 5 yıldan (60 ay) fazla prim borcu olanların borçları, sigortalılığı durdurularak silindi. Mükellefinizin de 30 Nisan 2008 itibarıyla 5 yıldan fazla prim borcu olduğundan, borçlarının silinmiş olması gerekiyor. Kuruma yazılı olarak başvurup, 30 Nisan 2008 itibarıyla 60 aydan fazla prim borcunuz olduğunu belirterek, sigortalılığınızın durdurularak prim borcunun silinmesini talep edin. Aksi takdirde İş Mahkemesi’ne dava açarak prim borcunuzu yargı yoluyla sildirebilirsiniz. Bu takdirde, Bağ-Kur başlangıç tarihi 2 Ekim 2006 olur. Ödenen SSK primleri de geçerli olur.

Eşiniz 69 gün daha prim ödeyerek emekli olabilir

Soru: Eşim 1 Ağustos 1959 doğumlu. 15 Haziran 1976’da SSK’lı oldu. İsteğe bağlı prim ödüyor. SSK’ya 2373 gün primi var. 1 Mayıs 1998 ile 31 Ağustos 1999 arasında 473 gün Bağ-Kur’a prim ödedi. Ne zaman emekli olur? İrfan KANDUR/Edirne

Cevap: Eşiniz 8 Eylül 1999 itibarıyla 18 yıldan beri sigortalı olduğu için şanslı. Çünkü eşiniz bu tarihte yürürlüğe konan ve emekli olmayı oldukça zorlaştırdığından kamuoyunda ‘mezarda emeklik’ olarak adlandırılan yasaya tabi olmadan, eski yasa şartlarıyla emekli olacak. Eşiniz, eski yasaya göre yaş haddinden emekli olmak için, 15 yıl sigorta, 3600 gün prim ve 50 yaş şartlarına tabi. 69 gün daha prim ödeyerek, 3531 gün olan prim ödemesini 3600 güne tamamlayacağı tarihte emekli olabilir. Bağ-Kur ve SSK hizmetlerinin birleştirilmesi için başvuru yapın. 5 Kasım 2010’da emeklilik dilekçenizi verirseniz 1 Aralık 2010’da emekli aylığı bağlanır.

Birinci derece engellinin, aylık ücretinin 680 lirası vergilendirilmez

Soru: Vergi indirimi almış birinci derece engellinin vergi indirimi ne kadardır? Asgari ücretle çalışan birinci derece engellinin eline aylık ne kadar ücret geçer? M. TULUM

Cevap: Birinci derece engellinin aldığı ücretin 680 lirası, ‘engelli indirimi’ adı altında vergiye tabi tutulmamaktadır. Vergi indirim hakkı almış birinci derece engelli, almış olduğu ücretin 680 lirasını vergi dışında tutar ve vergilendirmez. Bu işlem, ücretin tutarına bağlı olarak engelliye en fazla aylık 102 lira vergi avantajı sağlar. Vergi indirim hakkı almış, asgari ücretli olarak çalışan birinci derece engellinin aylık net 641.40 lira ücret alması gerekmektedir.

Bir gün bile emekli olma şartlarını değiştiriyor

Soru: Babam 1 Şubat 1961 doğumlu. 1990’da SSK’lı oldu. 5600 gün prim ödedi. 1985’te askerlik yaptı. Askerliğini borçlanırsa ne zaman emekli olabilir? Yavuz FARIMAZ

Cevap: Babanızın sigorta başlangıç tarihini yıl olarak vermişsiniz. Askerlik süresini belirtmemişsiniz. Oysa bir gün bile emekli olma şartlarını değiştiriyor. Babanızın 1 Temmuz 1990’da sigortalı olduğunu ve 20 ay askerlik yaptığını varsaydığımızda, askerlik süresini borçlanırsa, 25 yıl sigorta, 5450 gün prim ve 51 yaş şartlarına tabi olur. Borçlanmadan sonra prim ödemese de 25 yıllık sigorta süresini dolduracağı 1 Kasım 2013’te emekli olabilir. Babanızın sigorta başlangıcını tarih (gün, ay, yıl) olarak ve kaç ay askerlik yaptığını bildirdiğinizde daha net bilgi verebiliriz.

7000 gün prim ödeyip 60 yaşı doldurmanız gerekiyor

Soru: 1 Ocak 1979 doğumluyum. 6 Temmuz 2000’de SSK’lı oldum. 2382 gün prim ödedim. Hangi emeklilik şartlarına tabiyim? Ne zaman emekli olurum? Ulaş AKTAŞ

Cevap: 7000 gün prim ve 60 yaş şartlarına tabisiniz. 3618 gün daha prim ödeyerek, 2382 gün olan prim ödemenizi 7000 güne tamamlamanız şartıyla, 1 Ocak 2039’da emekli olabilirsiniz.

Ücretsiz izin süresi yıllık izin süresinin hesabında çalışılmış süre gibi dikkate alınmaz

Soru: Ücretsiz izin süreleri, yıllık ücretli izin hesabında kıdem olarak dikkate alınır mı? Cemal DUMAN

Cevap: Sigortalının kullandığı ücretsiz izin süreleri, yıllık ücretli izin süresinin hesabında çalışılmış süre gibi (sizin tabirinizle kıdem olarak) dikkate alınmaz. Yıllık ücretli izin süresi, çalışılan süreler dikkate alınarak hesaplanır.

Emekli ikramiyesinde yeni düzenlemenin de iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açıldı

Soru: 29 Şubat 1980-3 Kasım 1988 arasıEmekli Sandığı’na bağlı çalıştım. İstifa edip SSK’lı olarak 31 Ağustos 2005’te emekli oldum. 21 Haziran 2010’da Emekli Sandığı’na bağlı sürelerim için ikramiye talebinde bulundum. Olumsuz cevap geldi. İdare mahkemesine 60 gün içinde dava açayım mı, kazanma şansım var mı? Erhan GENİŞEL

Cevap: Sizin gibi en son çalıştığı kurum Emekli Sandığı’na tabi olmadığı sebebiyle, memuriyet hizmetleri için emekli ikramiyesi ödenmesine mani olan 2829 sayılı Kanun’un 12’nci maddesindeki ibare Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi. Ancak, iptal edilen ibareyi 19 Haziran 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5997 sayılı Yasa ile Emekli Sandığı Kanunu’nun 89’uncu maddesine tekrar koyarak, iptalden önceki uygulamanın devamını sağladılar. Sizin gibi emekli ikramiyesi talep edenlere ret cevabı veriyorlar. Nitekim size de ret cevabı gelmiş. Ya 60 gün içinde yeni düzenlemenin de Anayasa’ya aykırı olduğu iddiası ile İdare Mahkemesi’ne dava açacaksınız. Ya da ana muhalefet partisinin açtığı iptal davasının sonuçlanmasını bekleyeceksiniz. Takdir sizin.


30 Ağustos 2010/POSTA

Vergi ve Prim Borcu Affı, Gecikme Zamları

BAŞBAKAN’IN TALİMATI
Geçtiğimiz hafta, Başbakan’ın da katıldığı TESK’in düzenlediği iftar yemeğinde, Bendevi Palandöken yine esnafın vergi ve prim borcu sorununu gündeme getirip, yeni bir yapılandırmanın şart olduğunu belirtti. Palandöken’in ardından konuşan Başbakan da;
“Birikmiş vergi ve sigorta primi borçlarının yapılandırılması suretiyle, ödeme kolaylığı sağlanması konusunun incelenerek bir çözüm bulunması için” ilgili bakan ve bürokratlara talimat verdi.
 
ALACAĞIN TUTARI
Vergi, SSK ve Bağ-Kur prim alacakları, tablolarda da gösterildiği gibi, faiziyle birlikte 100 milyar liranın üzerinde.
Başka bir anlatımla, 2010 yılı bütçe açığı hedefinin iki katından fazla.
2010 yılının ilk 6 ayına ait belli olan bütçe açığına göre bir kıyaslama yaptığımızda, bu açığın 8 katı birikmiş alacak var.
 

Antrepodan satış ve KDV

Gümrük antrepoları, Gümrük Kanunu'nun 93. maddesinde yer alan düzenlemeyle ithal vergilerine ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmamış ve serbest dolaşıma girmemiş eşya ile ihraç eşyasının konulabildiği yerler olarak tanımlanmıştır. Bu düzenleme ile antrepolar, gümrük bölgesi dışında sayılamamakla beraber, antrepoya konulan serbest dolaşımda bulunmayan eşyanın gümrük yükümlülüğü öngörülmemiştir.

KDVK'nın 1/1. maddesi ile Türkiye'de yapılan ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyetleri çerçevesindeki teslim ve hizmetler, 1/2. maddesi ile de her türlü mal ve hizmet ithalatının Katma Değer Vergisi'ne tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Kanunun 6. maddesinde ise işlemin Türkiye'de yapılması ile mal teslimi açısından; malların teslim anında Türkiye'de bulunmasının kastedildiği vurgulanmıştır. Yine kanunun vergiyi doğuran olaya ilişkin 10. maddesinin 1-ı bendinde, ithalatta, Gümrük Kanunu'na göre Gümrük Vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, Gümrük Vergisi'ne tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili ile Katma Değer Vergisi'nin doğacağı hükme bağlanmıştır.

Serbest meslekte genel giderler

Gelir Vergisi Kanunu'nun 66. maddesiyle serbest meslek faaliyetini mutat meslek olarak ifa edenler ‘serbest meslek erbabı' olarak kabul edilmişlerdir. Serbest meslek faaliyeti ise kanunun 65. maddesinde, ‘sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması' şeklinde tanımlanmıştır.

Tanım, ‘sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanma' ve ‘ticari mahiyette olmayan işler' ölçütleri ile bu kazancın ticari kazançla, ‘işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılma' ölçütüyle de söz konusu kazancın ücret ile arasındaki sınırı belirlemektedir.

31 Ağustos 2010 Salı

Damga Vergisi'nde nüsha-suret ayrımı

Damga Vergisi Yasası'nın birinci maddesinde hükme bağlandığı üzere, söz konusu yasaya ekli (1) sayılı tabloda yer alan kâğıtlar Damga Vergisi'ne tabidir. Damga Vergisi uygulaması açısından ‘kâğıtlar' terimi yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve bir husus ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgelerle elektronik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade etmektedir.

 
Mevcut yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, yabancı ülkelerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kâğıtlar, Türkiye'de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulmaktadır.
 
Diğer yandan Damga Vergisi'ne tabi kâğıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kâğıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhler de Damga Vergisi'ne tabidir. (Damga Vergisi Yasası Md: 2)
Damga Vergisi Yasası'na ekli iki ayrı tablo bulunmaktadır. (1) sayılı tabloda "Damga Vergisi'ne tabi kâğıtlar", (2) sayılı tabloda ise "Damga Vergisi'nden istisna edilen kâğıtlar" yer almaktadır.

Instagram Sayfamızdan Bizi Takip Edebilirsiniz

Translate - Çeviri

Popüler Konular

Muhasebe ve Excel Grubu

 
Muhasebe ve Excel
Üyelere Özel grup · 275 üye
Facebook Gruba Katıl
Diğer grup ve sayfalardan farklı olarak, özellikle EXCEL üstüne yoğunlaşmak istediğim bir grup... Özel excel çalışma dosyalarımızı paylaşarak çalışma ...
 
Blogger tarafından desteklenmektedir.