Ortaklardan alacaklar hesabındaki bakiye ...
Ortakların şirketten para çekmeleri (ödünç para almaları) hali
Bilindiği üzere, limited şirketler TTK'ya göre bir sermaye şirketi olmasına karşın, daha ziyade ortaklar arasındaki şahsi güvene dayanan, ortakların bizzat emekleri ve mesaileri ile yönetildiği şirketlerdir. Türkiye gerçeğinde %90'ını aşan kısmı kurumsallaşmamış şirketlerdir. Bu nedenle, ortaklar şirketin kasasını, bankasını sanki kendileri malikiymiş gibi kullanma eğilimindedirler ve kullanırlar. Limited şirketin tüzel kişiliğinin ayrı bir özel hukuk süjesi ve vergi hukuku süjesi olduğunun bilincinde değildirler. Şirketten aldıkları ve kullandıkları paraların, gerçekte şirket tarafından ortaklara verilen ödünç para olduğunu, ayni üçüncü şahıslarla bu tür ilişkilerde alınan faizin kendilerinden de alınarak şirket hesaplarına geliri olarak intikal ettirilmesi gerektiği bilincinden genelde yoksundurlar. Ancak, hukuk devletinde, vatandaşların bilincinden ziyade, konunun hukuk kurallarıyla düzenlenmiş olması önemlidir.
İşte, yukarıda da açıkladığımız üzere, KVK'nın 13/2'nci maddesine göre, ortakların kendileri ile şirketin tüzel kişiliği, ilişkili kişilerdir. Yine aynı kanuna göre, ilişkili kişiler arasındaki mal ve hizmetlerin alım satım bedelleri emsaline uygunluk ilkesine göre tespit edilmelidir. Yine, anılan maddede ödünç para alma ve verme işlemlerinin de, ayni mal ve hizmet alım ve satımı gibi değerlendirilerek, tespit edilecek faizin de emsaline uygunluk ilkesine göre tespit edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Öte yandan Katma Değer Vergisi Kanunu'nda son yapılan düzenleme çerçevesinde, tahakkuk eden faiz tutarları üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.
Ortakların şirket kasasından çektikleri paralara şirketçe emsaline uygun ölçülerde faiz yürütülmesi gerektiği açıktır. Ayrıca şirket kasa hesabı bakiyesinin şirketin ticari faaliyetine göre değerlendirildiğinde oldukça yüksek bir seviyede kalması iki ihtimali akla getirir. Ya kayıt dışı bir gider yapılmış ve kasadan ödenmiş ; ancak kayda geçmemiştir. Ya da ortaklar kasadan çekmiş bu husus kayda alınmamıştır. Bir vergi incelemesinde bu hususlar değerlendirilecektir.Kayıt dışı kalmış bir gider söz konusu değilse ,emsaline uygun faiz hesaplanarak şirket adına cezalı gelir ve katma değer vergisi tarhetme yoluna gidilecektir.
İşte, yukarıda da açıkladığımız üzere, KVK'nın 13/2'nci maddesine göre, ortakların kendileri ile şirketin tüzel kişiliği, ilişkili kişilerdir. Yine aynı kanuna göre, ilişkili kişiler arasındaki mal ve hizmetlerin alım satım bedelleri emsaline uygunluk ilkesine göre tespit edilmelidir. Yine, anılan maddede ödünç para alma ve verme işlemlerinin de, ayni mal ve hizmet alım ve satımı gibi değerlendirilerek, tespit edilecek faizin de emsaline uygunluk ilkesine göre tespit edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Öte yandan Katma Değer Vergisi Kanunu'nda son yapılan düzenleme çerçevesinde, tahakkuk eden faiz tutarları üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.
Ortakların şirket kasasından çektikleri paralara şirketçe emsaline uygun ölçülerde faiz yürütülmesi gerektiği açıktır. Ayrıca şirket kasa hesabı bakiyesinin şirketin ticari faaliyetine göre değerlendirildiğinde oldukça yüksek bir seviyede kalması iki ihtimali akla getirir. Ya kayıt dışı bir gider yapılmış ve kasadan ödenmiş ; ancak kayda geçmemiştir. Ya da ortaklar kasadan çekmiş bu husus kayda alınmamıştır. Bir vergi incelemesinde bu hususlar değerlendirilecektir.Kayıt dışı kalmış bir gider söz konusu değilse ,emsaline uygun faiz hesaplanarak şirket adına cezalı gelir ve katma değer vergisi tarhetme yoluna gidilecektir.
0 comments:
Yorum Gönder