SMMM Yeterlilik Hukuk Sınavı Icin Calisma Soru ve Cevaplar
1. Hukuk devletinin tanımını yaparak, genel şartlarını (unsurlarını) açıklayınız
Hukuk Devleti genel olarak insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, hukuk kuralları ile bağlı olan, yönetilenlere hukuki güvenceler sağlayan, yönetilenlere karşı önceden belirlenmiş hukuk kurallarına göre işlem yapan,koyduğu hukuk kurallarına kendini bağlayan ve yasaların üstünde yasa koyucunun da bozmayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa’nın bulunduğunun bilincinde olan bir devlet olarak ifade edilebilir.
Bir devlette, hukuk devleti niteliğini hukuk devletinin “maddi “ ve “şekli” unsurları kazandırır. Bu unsurlardan birinin eksikliği halinde hukuk devletinden bahsedilemez.
Maddi Unsurlar
a- İnsan onuru,
b- Özgürlük,
c- Adalet ve Eşitlik
Şekli Unsurlar
a- Demokrasi,
b- Temel hak ve hürriyetlerin tanınması ve güvence altına alınması,
c- Kuvvetler ayrılığı,
d- Yargı organının bağımsızlığı ve hakimlik teminatı,
e- Belirlilik ilkesi (kanunsuz suç ve ceza olmaması, kanunların geriye yürümezliği, tabi hakim ilkesi gibi),
f- Yasama organının yargısal denetimi,
g- Yürütme organının yargısal denetimi,
h- İdarenin kanuniliği,
i- Devletin mali sorumluluğu,
j- Hukuki güvenlik ilkesi.
2. Anayasayı tanımlayınız, anayasanın değiştirilmesi kısaca anlatınız.
Anayasa devletin temel yapısını, yönetim biçimini, devlet organlarının birbiriyle olan ilişkilerini, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen temel hukuk kaynağıdır.
Yürürlükte olan anayasamız 1982 Anayasası sert ve değiştirilmesi zor b ir anayasadır. Çünkü değişiklik yapılması üye tam sayısının 1/3’ü tarafından yazılı olarak önerilmesine ve bu önerinin, TBMM üye tam sayısının 3/5’inin gizli oyla kabul edilmesine bağlıdır. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliğine ilişkin kanunları yeniden görüşmek üzere TBMM’ne geri gönderebilir. Meclis geri
gönderilen kanunu üye tam sayısının 2/3 çoğunluğu ile kabul ederse Cumhurbaşkanı bu kanunu halkoyuna sunabilir.
3. Kanun hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kanun çıkarma yetkisi TBMM’ne aittir. Kanun teklif etme yetkisi Bakanlar Kurulu ve milletvekillerine aittir. TBMM tarafından kabul edilen kanunlar 15 gün içerisinde Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanır. Cumhurbaşkanı, bütçe kanunu dışındaki, kanun veya kanun hükümlerini uygun bulmadığı takdirde tekrar görüşülmek üzere meclise gönderir. Meclis geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse kanun Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanır; Ancak TBMM geri gönderilen kanunda tamamen yada kısmen değişiklik yaparsa Cumhurbaşkanı kanunu geri gönderebilir.
Metinlerde yürürlük tarihine ilişkin hüküm bulunan kanunlar öngörülen tarihte yürürlüğe girerler. Ancak, bir kanunun metninde ne zaman yürürlüğe girecek hüküm bulunmuyorsa, söz konusu kanun, Resmi Gazetede yayımlandığı tarihi izleyen günden itibaren 45 gün sonra yürürlüğe girer.
4. KHK hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kanun Hükmünde Kararname Bakanlar kurullunun; olağan dönemlerde bir yetki kanununa dayanarak, olağanüstü dönemlerde (sıkıyönetim ve olağanüstü hal) ise Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanarak çıkardığı kanunlardır. Yetki kanununda çıkarılacak KHK’nin amacı, kapsamı ve süresi belirtilir.
Olağan dönemlerde temel hak ve özgürlükler KHK ile düzenlenemez.
KHK’ler Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. KHK’ler Resmi gazetede yayımlandıkları gün TBMM sunulur.Yayımlandıkları gün TBMM sunulmayan kanun hükmünde kararnameler yayımlandıkları tarihte; TBMM tarafından reddedilen KHK’ler ise ret kararının Resmi gazetede yayımlandığı gün yürürlükten kalkar.
Olağanüstü dönemlerde Cumhurbaşkanının başkanlığında çıkarılan KHK’ler ile Temel hak ve özgürlükler düzenlenebilir ve bunlar aleyhine Anayasa Mahkemesine iptal istemiyle dava açılamaz.
5. Tüzük nedir? Tanımlayınız. Tüzükleri kim çıkarır belirtiniz?
Bakanlar Kurulu tarafından yasaların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, yasalara uygun olarak ve Danıştay’ın incelemesinden geçirilerek çıkarılan hukuki düzenlemeye tüzük (nizamname) adı verilir. Tüzüklerde yasalar gibi Cumhurbaşkanınca onaylanır ve Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulur.
Yürütmenin düzenleyici işlemleri arasında yer alan tüzüklerin yargısal denetimi Danıştay tarafından yapılır.
6. Yönetmeliği anlatınız.
Yönetmelik; Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri tarafından kendi görev alanlarını ilgilendiren yasaların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartı ile düzenlenen yazılı hukuk metinlerine yönetmelik (talimatname) adı verilir. Yönetmeliklerde yürütmenin düzenleyici işlemleri arasında yer alır. Resmi Gazete de yayımlanması gereken yönetmelikler yasayla belirtilir.
7. Hukukun nitelik bakımından uygulanmasını sınıflandırınız.
Hukuk kuralları nitelik bakımından 4 gruba ayrılır.
a- Buyurucu (Emredici) Hukuk Kuralları; Bu kurallara uyulması zorunludur. Bu kuralların aksi hiçbir şekilde kararlaştırılamaz. Bu kurallar kamu düzenini, ahlak ve adabı, kişilik haklarını ilgilendiren kurallardır.
b- Tamamlayıcı Hukuk Kuralları; Bu kurallar aksi kararlaştırılabilen, ancak aksi kararlaştırılmadığı takdirde uygulanabilen
kurallardır. Bu kurallara daha çok borçlar hukukunda rastlanmaktadır. Ör. Aksi kararlaştırılmadığı takdirde para borçlarının alacaklının ikametgâhında ifa edilmesi gerekir.
c- Yorumlayıcı Hukuk Kuralları; Bu kurallar taraflarca düzenlenen fakat yeterince açıklığa kavuşturulamayan durumlarda rol oynarlar. Ör. Sözleşmede ayın başı tabirinin bulunması fakat bununla neyi kastettiklerini açıklamamışlarsa ayın birinci günü anlaşılması gerektiği gibi.
d- Tanımlayıcı Hukuk Kuralları; Bu kurallar hukuki kurumları tanımlar ve bu kurumların anlaşılmasına yardımcı olur. Ör. Medeni kanunda Nişanlanmanın tanımlanması
8. Hukukun zaman bakımından uygulanmasını anlatınız.
Yasanın hangi tarihte yürürlüğe gireceği yasa metninde açıkça hüküm altına alınabilir. Ancak yasanın yürürlük tarihi yasa metninde belirlenmemişse; yasalar yayımlandıkları tarihten 45 gün sonra yürürlüğe girerler. Yine yasanın hangi tarihte yürürlükten kalkacağı yasa metninde açıkça belirtilebilir. Buna açıkça yürürlükten kaldırma denir. Ancak yasalar üstü kapalı (zımni) olarak ta yürürlükten kalkabilir,
Şöyle ki,
a- Önceki yasa genel, sonraki yasa özelse; sonraki yasa kendi alanına giren konularda önceki yasayı yürürlükten kaldırır.
b- Hem önceki hem sonraki yasa genelse; sonraki yasa önceki yasanın kendisine aykırı kurallarını yürürlükten kaldırır.
c- Önceki yasa özel sonraki yasa genelse, genel yasanın özel yasayı yürürlükten kaldırmak isteyip istemediğine bakmak gerekir.
9. Hukukun yer bakımından uygulanmasını anlatınız.
Türk kanunları; esas itibariyle Türkiye sınırları içerisinde uygulanır (yasaların yer selliği ilkesi). Ancak bazı istisnai durumlarda Devletler Özel Hukuku kuralları bazen Türkiye’deki bir olaya yabancı yasanın, bazen de yabancı ülkedeki bir olaya Türk yasasının uygulanmasını gerektirir (yasaların kişiselliği ilkesi). Örneğin Boşanma sebepleri ve hükümleri eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir.
Ancak kamu hukukunda yasaların yer selliği ilkesi uygulanır. Yani Türkiye’de suç işleyen bir yabancıya kendi milli yasası uygulanamaz. Türk yasaları uygulanır.
10. Hukukun anlam bakımından uygulanmasını anlatınız.
a- Yorum: Hakim yasa maddesini somut olaya uygularken maddenin sözünü ve ruhunu birlikte dikkate almalıdır. Hakim yorum sırasında çeşitli yöntemlerden yararlanır.
Deyimsel yorum yöntemi: Yasa maddesinin mantıksal anlamı araştırılır.
Tarihsel yorum yöntemi: Yasa koyucunun yasayı koyarken izlediği amaç araştırılır.
Amaçsal yorum yöntemi: Yasa koyucunun bugünkü koşullarda nasıl bir kural koyacağı araştırılır.
b- Boşluk Doldurma: Hakim hem yasada hem örf adet hukukunda olaya uygulanacak bir kural bulunmaması durumunda yani hukuk boşluğu olması durumunda boşluk doldurma yoluna gider.
c- Yargıcın Takdir Yetkisi: Hukuk sistemimizde yargıca takdir yetkisi tanıyan çeşitli hükümler bulunmaktadır.
Ör. Ceza yasasında bazı maddelerde cezaların alt ve üst sınırları belirlenmiş, bunu belirleme yetkisi yargıca verilmiştir.
11. Hakkı tanımlayınız ve türlerine ayırınız.
Hak, hukuken korunan ve sahibine bu korunmadan yaralanma yetkisi tanınan menfaattir.
Hakkın türleri; Kamu Hakları, Özel Haklar
Kamu Hakları, Kişisel Haklar (yaşama, mülkiyet hakkı)
Sosyal ve Ekonomik Haklar ( Eğitim ve öğretim hakkı, Sağlık hakkı)
Siyasal Haklar ( Vatandaşlık, seçme ve seçilme hakkı)
Özel Haklar, Nitelikleri Bakımından : 1- Mutlak haklar; Mallar Üzerindeki Mutlak Haklar
Kişiler Üzerindeki Mutlak Haklar
1- Nisbi Haklar (alacak hakkı, rehin hakkı)
Konuları Bakımından : 1- Malvarlığı Hakları
2- Şahıs varlığı Hakları
Hukuki Etkileri Bakımından : 1-Yenilik Doğuran Haklar (Kurucu, Değiştirici, Bozucu)
3- Yenilik Doğurmayan Haklar
Devredilebilmeleri Bakımından : 1- Kişiye Bağlı olan Haklar
4- Kişiye bağlı olmayan Haklar
12. Hakkın kazanılması yöntemlerini sıralayınız.
Hakkı aslen kazanılması : Hak sahibinin doğrudan doğruya hakkı kazanmasıdır. (avlamak suretiyle kazanılan)
Hakkı devren kazanılması : Hakkın bir başkasından devren kazanılmasıdır.(taşınmazlar tescil, taşınırlarda teslim, alacaklarda temlik )
Hakkın tesisen kazanılması : Mevcut bir hakka dayanarak başka bir hakkın kurulmasıdır. ( kiralama, ipotek)
13. İyi niyeti (sübjektif iyiniyet) tanımlayınız ve unsurlarını sıralayınız.
Bir hakkın kazanılmasına engel olan bir eksikliği bilmemesi veya gerekli tüm dikkat ve özeni gösterse dahi bilecek durumda olmaması şeklinde tanımlanabilir.
İyiniyet unsurları :
a- Hakkın kazanılmasına engel bir eksiklik bulunmalıdır
b- Kişi bu engeli bilmemeli veya bilecek durumda olmamalıdır.
c- Kanun, hakkın kazanılması için iyiniyeti aramış olmalıdır.
14. Hakkın kötüye kullanılmasının unsurlarını sıralayınız.
a- Hak sahibinin hakkın kullanılmasında haklı bir yararı bulunmamalı
b- Hakkın kullanılması başkasına zarar vermeli veya zarar tehlikesi yaratmalıdır.
c- Hakkın kullanılmasının hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik bulunmalıdır.
d- Hakkın kötüye kullanılmasını yasaklayan özel bir kural bulunmamalıdır.
15. Hakkın korunmasında dava türlerini kısaca anlatınız.
Eda davası : Bu davada davacı karşı tarafın bir şey yapmaya bir şey vermeye veya bir şey ya pmaktan kaçınmaya mahkum edilmesini ister.
Tespit davası : Bu davalar bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığını tespit edilmesi amacıyla açılan davalardır.
Yenilik doğuran dava : Yenilik doğuran hakların kullanılması amacıyla açılan davalardır. (Boşanma Davası)
16. Gerçek kişiliğin başlangıcını belirtiniz, kişiliği sona erdiren sebepleri sayınız.
Gerçek kişilik doğum ile başlar. Kişilik çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar.
Gerçek kişiliği sona erdiren sebepler ; Ölüm, Ölüm Karinesi, Gaiplik
17. Tüzel kişi kavramı açıklayarak türleri hakkında açıklayıcı bilgi veriniz.
Tüzel Kişi; Belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulmuş ve bağımsız bir kişiliğe sahip, hak ve borçlara sahip olabilme kudreti hukuk düzeni tarafından tanınmış kişi ya da mal topluluklarına denir.
Tüzel kişiler yapılarına göre ve tabi oldukları hukuk kurallarına göre ikiye ayrılır.
a- Yapılarına Göre :
Kişi Toplulukları ( Dernek, Şirket, Sendika, Siyasi Parti Kulüp vb.)
Mal Toplulukları ( Vakıf )
b- Tabi Oldukları Hukuk Kurallarına Göre :
Kamu Hukuku Tüzel Kişileri : Kamu tüzel kişilikleri ancak yasanın verdiği yetkiye dayanarak ya da yasayla kurulabilir ve aynı şekilde sona ererler. ( Kamu idareleri ve kamu kurumları )
Özel Hukuk Tüzel Kişileri : Bunlar özel hukuk kurallarına tabi olan ve kişilerin kendi iradeleri ile kurulan ve aynı yolla sona eren tüzel kişilerdir. Bazıları kazanç sağlama amacı güderken ( şirket ), bazıları ise böyle bir amaç gütmez ( dernek, vakıf )
18. Gaiplik kavramını kısaca açıklayınız.
Kişinin kaybolmasına yol açan olayın özelliklerine göre, ölümüne kesin değil de olası gözle bakılabilmektedir. Kişiden uzun zaman haber alamama durumu söz konusudur.
Kişiliğin Gaiplik yoluyla son bulması için üç koşulun gerçekleşmiş olması gerekir.
Kişinin ölümüne olası gözle bakacak olay içerisinde kaybolmuş olması veya uzun zamandır haber alınamaması
Ölüm tehlikesinden en az 1 yıl veya gaibin son haberi üzerinden 5 yıl geçmiş olması
Mahkemenin gaiplik kararı vermiş olması
19. Hak ehliyetini tanımlayınız ve ilkelerini sayınız.
Hak ehliyeti, kişinin haklara ve borçlara sahip olabilme yeteneğidir.
Hak ehliyetinin ilkeleri,
Genellik ilkesi: Her insan hak ehliyetine sahiptir.
Eşitlik ilkesi: Kanun çerçevesinde hak elde etmede ve borç altına girmekte her insan eşittir.
20. Fiil ehliyetini tanımlayınız, fiil ehliyetine göre kişileri gruplandırınız, her birini kısaca anlatınız.
Fiil ehliyeti; bir kişinin bizzat kendi fiilleriyle hak sahibi olması ve borç altına girebilmesini ifade eden eylem yeteneğidir. Fiil ehliyeti hak ehliyetinin aksine aktif bir ehliyettir.
Fiil Ehliyetine Göre Kişilerin Sınıflandırılması;
a- Tam Ehliyetliler; Bu gruba giren kişiler fiil ehliyetinin tüm koşullarına sahip olan kişilerdir. Bunların hukuki işlem ehliyetleri ve haksız fiilden sorumlulukları tamdır. Kendileri bizzat her türlü hukuki işlemde bulunma yeteneğine sahiptirler.
b- Sınırlı Ehliyetliler; Bunlar kendilerine “yasal danışman” tayin edilmiş kişilerdir. Aslında bu gruptaki kişiler tam ehliyetliler gibi fiil ehliyetinin her üç koşuluna da sahiptirler ancak tam ehliyetlilerden farklı olarak, Yaptıkları bazı işlemlerin hukuki açıdan geçerli olabilmesi için kendilerine atanmış yasal danışmanın onayı gerekir.
c- Tam Ehliyetsizler; Bunlar ayırt etme gücüne sahip olmayan kişilerdir. Bunlar ne kendileri nede yasal temsilcileri aracılığı ile hukuki işlem yapabilirler. Ayırt etme gücüne sahip olmayanların yaptıkları hukuki işlemler batıldır(kesin hükümsüzdür).
d- Sınırlı ehliyetsizler; Ayırt etme gücüne sahip olmakla birlikte ergin olmayan veya kısıtlı olan kişiler bu gruba girer. Bu sebepten bunlara sezgin küçükler veya sezgin kısıtlılar denilir. Sınırlı ehliyetsizlerin hukuki işlem ehliyeti yönünden durumları üç şekilde ele alınır.
-Kendi Başlarına Yapabilecekleri İşlemler,
-Yasal Temsilcinin Yapacağı veya Yasal Temsilcinin Rızasıyla Kendilerinin Yapabilecekleri İşlemler,
-Yasak İşlemler.
21. Hısımlığın türlerini belirtiniz. Hısımlık hangi açılardan önemlidir? Açıklayınız.
Hısımlığın Türleri;
a- Kan (Soy) Hısımlığı: Kan hısımlığı birbirinin soyundan veya ortak bir soydan gelenler arasındaki hısımlık bağıdır. Bu hısımlık hem baba yönünden hem de anne yönünden söz konusudur. Kan hısımlığı ikiye ayrılır. Bunlar;
Usul-füru (üstsoy-altsoy) kan hısımlığı: birbirinin soyundan gelenler arasındaki hısımlıktır. Üst soy alt soy kan hısımlığının sınırı yoktur. Bu hısımlık aşağı ve yukarı olmak doğru sınırsız olarak uzayıp gider.
Civar (Yansoy) kan hısımlığı: Ortak soydan gelenler arasındaki hısımlıktır. Örneğin kardeşler arasındaki hısımlık gibi.
b- Hukuki İşlemden Doğan Hısımlık: Kanun hısımlık doğurmaya elverişli hukuki işlemler olarak evlenme ve evlat edinmeyi düzenlenmiştir.
Evlenmeden doğan hısımlık (Kayın hısımlığı, Sıhrî hısımlık): Eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları, aynı türden ve dereceden kayın hısımları olur.
Evlat edinmeden doğan hısımlık: Evlatlık ilişkisi mahkeme ile kurulur. Evlat edinme ile evlat edinen ve evlat edinilen arasında alt soy üst soy hısımlığı doğar. (Yasa gereği) Evlatlık sadece evlat edinen hısım olur.
Hısımlık şu açılardan önemlidir;
Evlenme Engeli
Nafaka Yükümlülüğü
Mirasçılık Sıfatının Kazanılması
Hâkimin Davaya Bakmaktan Kaçınması ve Tanıkların Tanıklıktan Çekilmesi
Dernek ve Şirket Toplantılarında Oy Hakkından Yoksunluk
22. Yerleşim yeri (ikametgahı) tanımlayınız ve türlerini kısaca anlatınız.
Yerleşim Yeri: Kişinin Yerleşim yeri bir yer ile olan bağlantısını ifade eder. Kişinin hukuki açıdan bir yerleşim yerinin olması zorunludur. Örneğin bir kişiye karşı dava açılabilmesi ve ona konu ile ilgili bildirim yapılabilmesi için hukukun muhatap olabileceği bir adresinin olması gerekir.
Yerleşim Türleri;
1- İhtiyari (İsteğe Bağlı) Yerleşim Yeri: Yerleşim yeri bakımından asıl olan kişinin yerleşim yerini kendisinin seçmesidir. Seçi len bu yerin yerleşim yeri niteliği taşıyabilmesi için iki unsurun bulunması zorunludur.
a- Sübjektif Unsur (Sürekli Kalma Niyeti): Bir kişinin bir yerde sürekli olarak kalma niyeti ile oturması, iş ve aile ilişkilerinin merkezini ortada toplamasından anlaşılır.
b- Objektif Unsur (Sürekli Kalma): Kişinin o yerde sürekli kalması gerekir. Geçici olarak bir yerde bulunmak o yerin yerleşim yeri olarak kabulünü gerektirmez.
2- Kanuni (Yasaya Dayanan) Yerleşim Yeri: Yasa bazı kişilerin bağımsız bir yerleşim yeri edinmesini sakıncalı bularak bir başkasının yerleşim yerine tabi tutmuştur. (Örneğin: velayet altındaki çocuğun yerleşim yeri gibi)
23. İkametgâh hangi açılardan önemlidir? Belirtiniz.
İkametgâh Önemliliği;
a- Usul Hukuku Bakımından: kişinin ikametgâhı yetkili mahkemeyi belirleme açısından büyük önem taşır.
b- Borçlar Hukuku Bakımından: İkametgâh borçlar hukukundan ifa yeri bakımından önem taşımaktadır.
c- İcra Ve İflas Hukuku Bakımından: İkametgâh yetkili icra ve iflas dairelerini belirlemede önem taşır.
d- Tebligat Hukuku Bakımından: Tebligat hukuku adrese tebligat esasını kabul etmiştir. Buna göre tebligat tebliğ yapılacak kişiye, bilinen en son adresinde yapılır.
24. Edim nedir? Kısaca anlatınız.
Edim: Borç ilişkisinin konusunu teşkil eden unsurdur. Borçlunun alacaklı karşısında yerine getirmekle yükümlü olduğu ve alacaklının ise borçludan yapmasını isteme hakkına sahip olduğu davranıştır. Edim olumlu veya olumsuz tarzda olabilir. Ancak Edim,hukuka, ahlak ve adaba aykırı olmayacağı gibi yerine getirilmesi imkânsız da olamaz.
25. Hukuki işlem konusunda kısaca bilgi veriniz.
Hukuki İşlem: Hukuki sonuç doğurmaya yönelmiş irade açıklamasıdır. İrade belli bir hukuki sonuca yönelmekte ve bu sonuç hukuk düzeni tarafından kabul edilmektedir. Hukuki işlemi “irade beyanı” ve “hukuki sonuç” olmak üzere iki unsuru bulunmaktadır.
a- İrade Açıklaması (İrade Beyanı): İrade kişinin iç âlemiyle ilgilidir. İradenin herhangi bir biçimde dışa aktarılmasına denir.
b- Hukuki Sonuç: Hukuki işlemin meydana gelmesi için sadece irade beyanının yapılması yeterli değildir. Ayrıca iradenin hukuki sonuca yönelik olması da gereklidir.
26. Sözleşmeyi tanımlayınız. Sözleşmenin kuruluş ve şeklini kısaca açıklayınız.
Sözleşme: İki tarafın birbirine uygun irade açıklamaları ile meydana gelen hukuki işleme denir.
Sözleşmenin Konusu: Sözleşmenin meydana gelebilmesi için gerekli olan irade açıklamalarından zaman bakımından önce
yapılana “ÖNERİ” (icap, teklif), sonra yapılana is “KABUL” adı verilir
Sözleşmenin Şekli: Borçlar Kanunu alanında sözleşmede serbestîsi ilkesi geçerlidir. Yani sözleşme kanunca özel bir şekle tabi
tutulmadığı sürece serbestçe yapılır.
27. Sözleşmede “genel işlem” koşullarının tanımı ve kapsamı hakkında kısaca bilgi veriniz.
Sözleşme de Genel İşlem: Bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileri de çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak üzere amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.
Genel İşlemin Kapsamı:
Yazılmamış Sayılma: Sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlanmasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.
Yazılmamış Sayılmanın Sözleşmeye Etkisi: Sözleşmenin yazılmamış sayılan genel işlem koşulları dışındaki hükümleri geçerliliğini korur.
Genel İşlem Koşullarının Yorumlanması: Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır.
Değiştirme Yasağı: Sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi veren kayıtlar yazılmamış sayılır.
İçerik Denetimi: Dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.
28. Aşırı yararlanmayı (gabin) kısaca anlatınız.
Gabin: Bir sözleşme de karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir.
29. Ön sözleşmeyi anlatınız.
Ön sözleşme: Bir sözleşmenin ileride yapılması mecburiyetini doğuran sözleşmelere, ön sözleşme denir. Ön sözleşmenin yapılabilmesi için, daha sonra yapılacağı vaat edilen sözleşmenin borçlandırıcı işlem niteliğini taşıması gerekir. Geçerli olarak meydana gelebilmesi için, ileride yapılacak sözleşmenin esas unsurları ile birlikte kanun aradığı zorunlu şekil şartına uygun olarak yapılmış olması da gerekir. Ör. Taşınmaz satış vadi sözleşmesi
30. Muvazaa hakkında kısaca bilgi veriniz.
Muvazaa: Tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile gerçek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları ve görünürdeki bu işlemin kendilerini bağlamayacağı konusunda anlaşmalarıdır. Mutlak ve nisbi muvazaa olmak üzere iki söz konusudur.
Mutlak Muvazaa: Tarafların gerçek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları ve görünürdeki bu işlemin kendilerini bağlamayacağı konusunda anlaşmalarına denir.
Nisbi Muvazaa: Tarafların gerçek iradelerine uyan işlemi görünürdeki bir işlemin altına gizledikleri haline denir.
31. İrade fesadı hallerini (iradeyi bozan nedenleri) kısaca anlatınız.
İstemeden Yaratılan Uygunsuzluk Halleri (İrade Fesadı Halleri(Hata, Hile, Korkutma)):
Yanılma: İrade beyanında bulunan kimsenin dikkatli hareket etmemesinden dolayı oluşan irade bozukluğu halidir. Esaslı yanılmalar yanılan tarafa sözleşmeyi iptal hakkı verir.
Aldatma: Sözleşmenin taraflardan birinin diğerini yanıltma yolu ile sözleşmeye taraf etmesi durumu söz konusudur. Yanıltılan tarafın yanılması esaslı olmasa bile yanıltılan kişi sözleşmeyi iptal edebilir.
Korkutma: Taraflardan birinin yapmak istemediği bir sözleşmeyi, kendisine veya yakınlarından birine ağır ve derhal meydana gelecek bir zarar verileceği tehditti altında yapılması halidir.
32. Sözleşmede hükümsüzlük yaratan durumlar (butlan ve iptal) hakkında kısaca bilgi veriniz.
Butlan: Kesin hükümsüz sözleşmeler belli bir katılık nedeniyle, baştan itibaren kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayan ve geçerli hale getirilemeyen işlemlerdir. Başlıca butlan sebepleri;
Ehliyetsizlik
Şekle Aykırılık
Muvazaa
Sözleşmenin konusunun emredici hükümlere, kamu düzenine, ahlaka ve kişilik haklarına aykırı ve imkansız olması
İptal Kabiliyeti: İptal kabiliyetinden kaynaklı geçersizlik çeşitli şekillerde(hata, hile, ikrah ve gabin) ortaya çıkabilmektedir. Ortak tarafları sözleşmenin tam olarak hükümsüz hale gelebilmesi için, eksik bulunan geçerlilik şartı ile korunan tarafa iptal hakkı vermiş olmasıdır. Bu hakkın kullanılması ile sözleşme kesim hükümsüz hale gelir.
33. Temsil, türleri ve yetkisiz temsil hakkında bilgi veriniz.
Temsil: Başkası adına işlemler yapılmasıdır. Temsilde üçlü bir ilişki söz konusudur.
Türleri;
Doğrudan Temsil: Temsil eden kişi yapmış olduğu işlemleri temsil edilenin nam ve hesabına yapmasıdır.
Dolaylı Temsil: Dolaylı Temsil de Temsilci yetki veren hesabına ancak kendi adına davranmaktadır. Dolaylı temsil de yapılan işlemin hukuki sonuçları önce temsilci üz erinde doğar; temsilci daha sonra bunları alacağın temliki ve borcun nakli kurallarına uygun olarak yetki verene devreder.
Yetkisiz Temsil: Temsilcinin yetki almadan başkası adına işlemde bulunması söz konusudur. Yani başkası adına yetki devri olmadan sözleşme yapılıyorsa yetkisiz temsil söz konusudur. Yetkisiz temsilde yapılan işlemin geçerli olarak meydana gelebilmesi için adına işlem yapılan kişinin sonradan icazet vermesi gerekir.
34. Ticari temsilci ile ticari vekil arasındaki farkları belirtiniz.
Ticari temsilci: Bir Ticari İşletmeyi ticari işletme sahibi tarafından işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak açık veya örtülü işlemlerde bulunma yetkisiyle donatılan kimsedir. Müessese tarafından ticari temsilcinin tescil ve ilanı zorunludur.
Ticari Vekil: Bir Ticari İşletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişidir. Bu yetki, işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsar. Ancak, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamaz, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, dava açamaz ve açılmış davayı takip edemez.
Ticari Temsilci ve Ticari Vekil arasındaki farklar ise;
Ticari temsilci bir işletmenin hem olağana hem de olağanüstü işleri ile yetkili olabilirken, Ticari vekil ancak olağan işleriyle yetkilendirilebilir.
Ticari Vekilin işletme adına bazı işlemler de bulunması ancak özel yetkiyle mümkündür. Ancak Ticari temsilci için böyle bir özel yetkiye gerek yoktur.
Ticari temsilci tescil ve ilanı zorunlu iken Ticari Vekilin tescil ve ilanı zorunlu değildir.
35. Haksız fiili tanımlayıp, unsurlarını yazınız ve zaman aşımını belirtiniz.
Haksız Fiil: Hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve nedensellik (illiyet bağı) olmak üzere dört unsuru bulunmaktadır.
Hukuka Aykırı Fiil: Hukuka Aykırı Fiil’ in ilk koşulu zarar yol açan fiilin hukuka aykırı olmasıdır. Yani hukuk sisteminin yazılı ve yazılı olmayan hükümlerine aykırı davranış hukuka aykırılık sayılır.
Zarar: Haksız fiilden bir tazmin yükümlülüğünün söz konusu olması için ortada mevcut bir zararın olması gerekir. Zarar maddi ve manevi olabilir.
Kusur: Hukuka aykırı sonucun istenmesi (kast) veya bu sonucu önlemek için gerekli iradenin gösterilmesidir. Yani kusurun nedeni kasıt olabileceği gibi ihmal de olabilir.
Nedensellik (illiyet) Bağı: Haksız fiil dolayısıyla bir tazmin borcunun doğabilmesi için haksız fiil ile zarar arasında bir nedensellik bağının bulunması gerekir. Nedensellik bağı konusunda uygun illiyet teorisi uygulanır.
Haksız fiilde zamanaşımı: Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halükarda, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.
36. Kusursuz sorumluluk hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kusursuz Sorumluluk: Kusur ilkesinin mutlak olarak eleştirilmeye başlanmasıyla ortaya çıkmıştır. Tehlike sorumluluğu ve hakkaniyet sorumluluğu kusursuz sorumlulukta temel iki düşünceyi ifade etmektedir. Tehlike sorumluluğunda başkaları için tehlike yaratan bir faaliyette bulunan girişimci; kusurlu olmasa dahi bu faaliyetten sorumludur. Hakkaniyet sorumluluğunda ise fail hakkaniyet gerektiriyorsa, kusurlu olmasa bile yaptığı fiilden sorumlu tutulur.
Kusursuz sorumluluk halinden en önemli olanlarından biri istihdam edenlerin sorumluluğudur.
Buradaki kusursuz sorumluluk;
başkasını çalıştıran kimsenin yükümlü olduğu objektif özeni yerine getirmemiş olmaması nedenine dayanır. Bu tür sorumluluğun söz konusu olması için aşağıdaki koşulların mevcut olması gerekir.
İstihdam eden ile zarar verici fiil işleyen arasındaki bir bağımlı istihdam ilişkisinin olması gerekir.
Zarar hizmetin ifası sırasında ve hizmetle ilgili olarak meydana gelmiş olmalıdır.
Zarar istihdam edilenin haksız fiilinden doğmuş olmalı ve bu fiile zarar arasında uygun bir nedensellik bağının bulunması gerekir.
Zaman Aşımı: Motorlu Araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halükarda, kaza gününden başlayarak 10 yıl için de zamanaşımına uğrar.
37. Sebepsiz zenginleşmeyi anlatınız.
Bir kişinin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşme dolayısıyla zenginleşen taraf ile fakirleşen taraf arasında kanundan ötürü bir borç ilişkisi doğar. Bu borç ilişkisinde borçlu zenginleşen, alacaklı fakirleşen taraftır.
38. Borcun ifa yeri hakkında bilgi veriniz.
İfa, borçlunun borcunu usulüne uygun şekilde yerine getirmesidir.
İfa yeri,
a) Para borçları alacaklının yerleşim yerinde
b) Parça borçları o şeyin bulunduğu yerde
c) Bunların dışındaki tüm borçlar, borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir.
39. Alacaklının temerrüdünü - Borçlunun temerrüdünü anlatınız.
Alacaklının Temerrüdü; Alacaklının haklı bir neden olmaksızın borçlunun edimini geri çevirmesine denir. En önemli sonucu borçlunun sözleşmeyi fesih etme veya tevdi (emanet) yoluyla borçtan kurtulma olanağını vermesidir.
Borçlunun Temerrüdünü; Borçlu vadesi gelmiş ve yerine getirmesi gereken bir borcu ifa etmiyorsa temerrüt halindedir.
Borçlunun temerrüdünün iki koşulu vardır.
1- Borcun muaccel olması
2- Alacaklının ihtarıdır.
Borçlunun temerrüdünün gecikme tazminatı ve kaza halinde sorumluluk olmak üzere iki sonucu bulunur.
a- Gecikme tazminatı, alacaklının gecikmeden kaynaklı uğradığı zararı tazmin amacını güder.
b- Kaza halinde sorumlulukta ise, borçlu temerrütten sonra kazara meydana gelecek zararlardan sorumludur.
40. İbra ne demektir? Açıklayınız.
Borcu sona erdiren sebeplerdendir. Alacaklının borçluyla yapmış olduğu bir sözleşme ile alacağından feragat etmesidir. İbra bir tasarruf işlemidir. Alacaklı tasarruf yetkisini kaybetmişse ibra işleminde bulunamaz. İbra ile borç sona erer.
41. Yenilemeyi anlatınız.
Mevcut borcun yeni bir borç meydana getirilmek suretiyle sona erdirilmesine yenileme denir. Yenileme tarafların anlaşmasına bağlıdır ve yenileme için; geçerli bir borcun meydana gelmesi ve tarafların yenileme niyeti şeklinde üç koşulun gerçekleşmiş olması gerekir.
42. Takası anlatınız.
İki kişi arasındaki aynı cinsten borçların bunlardan birinin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesine takas denir. Takas ile her iki tarafın ifanın masraf ve külfetinden kurtulur.
Takasın koşulları aşağıdaki gibidir;
Tarafların birbirinden alacaklı ve borçlu olması gereklidir,
Alacaklarının konusu aynı cinsten olmalıdır,
Borç ve alacağın istenebilir olması gereklidir,
Takastan feragat edilmemiş olması gereklidir,
Takasın ileri sürülmesi gereklidir,
43. Alacağın devri (temlikini) anlatınız.
Alacağın devri, alacağını devreden ile alacağı devralan arasında yapılan bir sözleşme ile alacağın başka bir kişiye devredilmesidir. Alacağın devrinde borçlunun rızası aranmaz. Devirde sadece bir borç üzerindeki hak sahipliği değişmektedir.
Alacağın temlikinin koşulları;
a) Temlik sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalı
b) Temlik, kanun sözleşme veya işin niteliğine göre yasaklanmamış olmalıdır.
İfanın bizzat alacaklıya yapılması gereken durumlarda temlik yapılmaz.
44. Sözleşmede ceza koşulunu kısaca anlatınız.
Ceza koşulu ile borçlu sözleşmenin kurulması sırasında alacaklıya miktarı belli olan ödemeyi taahhüt etmektedir.
Ceza koşulu; Borca aykırı davranma koşuluna bağlıdır. Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.
45. Bağlanma parası, cayma cezası ne, müteselsil sorumluluk demektir tanımlayınız.
Bağlanma parası: Sözleşme kurulurken bir tarafça diğerine verilmiş olan bir miktar para tarafların bağlanma niyetini göstermek için verilmişse bağlanma parası,
Cayma cezası: Sözleşme kurulurken bir tarafça diğerine verilmiş olan bir miktar para tarafların sözleşmeden serbestçe cayabilme yetkisini göstermek için verilmişse cayma parası,
Müteselsil sorumluluk; müteselsil sorumluluk “Birden çok borçludan her birinin, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiği durum” dur.
46. Kefaleti tanımlayınız. Geçerlilik şartlarını yazınız.
Kefalet, kişisel teminat akitlerinin en önemlilerinden biridir. Kefalet iç köşeli ilişkilerden biridir. Kefil, borçlu ve alacaklı ilişkinin köşelerinden oluşur. Kefaletin niteliklerini şu şekilde sıralayabiliriz
Ferilik; Kefalet geçerli bir asıl borca bağlı olarak hüküm ifade eder. Asıl borç sona erince kefalet sona erer.
Talilik; Kefalet tali, yani ikinci derece akittir. İlk planda söz konusu olan asıl borçlunun takibidir.
İvasızlık; Kefalet akdi kural olarak sadece kefile yükümlülük yükler.
Geçerlilik şartları; Kefaletin hüküm doğurabilmesi için geçerli bir asıl borca gereksinim vardır. Asıl borç herhangi bir nedenle geçersizse bunu teminat altına alan kefalette geçersizdir. Kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihini ve müteselsil sorumluluk olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtilmesi şarttır.
47. Kefaleti tanımlayınız, kefaletin türlerini sayınız. Kefile kefalet ve rücua kefaleti kısaca anlatınız.
Kefalet, kişisel teminat akitlerinin en önemlilerinden biridir. Kefalet iç köşeli ilişkilerden biridir. Kefil, borçlu ve alacaklı ilişkinin köşelerinden oluşur. Kefaletin niteliklerini şu şekilde sıralayabiliriz.
Kefalet türleri; Adi kefalet, Müteselsil kefalet, Birlikte kefalet, Kefile kefalet, Rücua kefalet,
Kefile kefalet ; alacaklı ile kefile kefil olan kimse arasında yapılan ve kefilin borcunu güvence altına almak amacıyla kurulan bir sözleşmedir.
Rücua kefalet; ilk kefile karşı asıl borçlunun ödeme gücünün tekeffül edilmesidir. Bu sözleşmeyle, rücua kefil, alacaklısı olan asıl kefile karşı, asıl borçludan istenen rücu alacağı bunun tarafından ifa edilmezse doğacak zarardan sorumluluğu üstlenmektir.
48. Banka teminat mektubunu tanımlayınız.
Muhatabın ilk yazılı talebine derhal ve gecikmesizin ödeme taahhüdünden dolayı teminat mektupları Türk bankacılık uygulamasında önemli bir yere sahiptir. Banka teminat mektubu; protesto keşide edilmeksizin, mahkeme kararına gerek olmaksızın ve borçlunun rızası almaksızın, muhatabın ilk yazılı talebi de derhal ve gecikmeksizin ödeme taahhüdü olarak tanımlanır.
49. Tüketim ödüncü - kullanım ödüncü sözleşmesini kısaca anlatınız.
Ödünç verenin, bir miktar parayı yada tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.
50. Finansal kiralama sözleşmesinin özelliklerini sayınız.
Herhangi bir varlığın mülkiyetini devralmadan sadece kullanım hakkını belli bir süre için elde etmektir.
Sözleşme yazılı şekilde yapılır. Taşınmaz mallara ilişkin sözleşmeler taşınmazın bulunduğu tapu kütüğünün şerhler hanesine, kendilerine mahsus özel sicili bulunan taşınır mallara dair sözleşmeler bu malların kayıtlı oldukları sicile tescil ve şerh olunur ve kiralayan tarafından ayrıca Birliğe (Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği) bildirilir.
Sözleşme süresi en az 4 yıl olmalı, sözleşme süresinin bitiminden en az 3 ay önce bildirmek kaydıyla, mevcut veya yeni şartlar ile sözleşmenin uzatılması talep edilebilir.
51. Mobbing hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kelime olarak; psikolojik şiddet, baskı, taciz, rahatsız etme, sıkıntı verme anlamlarına gelen mobbing, çalışma yaşamında bireylere üstleri, eşit düzeydeki çalışanları veya astları tarafından sistematik biçimde uygulanan her tür kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışları ifade eden anlamlar taşımaktadır. Genellikle işverenler tarafından, İş Kanunlarının işçiy i koruyan tazminat ve işe iade hükümlerinden kurtulmak için işçiyi istifaya zorlamak şeklinde sistematik olarak uygulanmaktadır.
52. Ticari işletmenin devrini kısaca anlatınız.
İşletmeye ait tüm aktif ve pasiflerin devrini kapsayan işlemdir. Ticari işletmenin devrinin yazılı şekilde yapılması, ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Ticari işletmenin devri, işletmeye ait tüm aktif ve pasiflerin devrini kapsayan bir işlemdir.
Ticari işletmenin devri yazılı şekilde yapılması, ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Ticari işletmenin bu esaslar dahilinde yapılan devri ile işletmenin tüm unsurlarını başkaca tasarruf işlemine gerek kalmaksızın devralana geçer.
Ticari hükümlerin uygulanması
a) Emredici hükümler
b) Sözleşme hükümleri
c) Ticari hükümler
d) Ticari örf ve adet hükümleri
e) Genel hükümler
53. Ticari işletmenin rehnini kısaca anlatınız.
Ticari işletme üzerinde yapılan hukuki tasarruflardan bir tanesi rehin tesisidir. Kanunun adı her ne kadar ticari işletme rehinini kanunu ise de bu kanununa göre hem esnaf işletmeleri hem ticari işletmeler üzerinde teslimsiz rehin kurulabilir. Ancak rehinin kurulması için esnaf işletmesinin esnaf siciline ticari işletmenin de ticari siciline tescil edilmiş olması gerekir.
Rehnin sona ermesi,
Rehinli alacağın sona ermesi
Alacaklının rehin hakkından vazgeçmesi
İşletmenin ticaret sicilinden terkini halinde sicil memuru tarafından durumun alacaklıya bildirim tarihinden itibaren 2 ay iç inde alacaklı tarafından icra takibi yapılmaması hallerinde sona erer.
54. Tacir sıfatı hakkında bilgi veriniz.
Ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir. TTK’ na göre tacirler gerçek kişi, tüzel kişi ve donatma iştiraki olmak üzere üçe ayrılmıştır.
Gerçek kişi tacir, bir ticari işletmeyi kısmen dahi kendi adına işleten kişiye denilir. Unsurları;
Bir ticari işletmenin varlığı
Bir ticari işletmenin işletilmesi
Ticari işletmenin kısmen de olsa kendi adına işletmesi
Tüzel kişi tacir, Tacir niteliğine sahip tüzel kişiler aşağıdaki gibi ayrıma tabi tutulabilir.
a) Ticaret şirketleri ( Kollektif, Komandit, Anonim, Limited, Kooperatif)
b) Dernekler
c) Kamu Tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve kurumlar ( Halk Ekmek A.Ş)
Ticaret şirketleri, usulüne göre düzenlenmiş ana sözleşmelerinin ticaret sicilinde tescili ile tüzel kişilik kazanır. Ticaret şirketleri tüzel kişiliği kazandıkları anda tacir sıfatını da kazanırlar.
55. Ticaret sicilinde açıklık (aleniyet) ilkesini kısaca belirtiniz ve ticaret sicilinin üçüncü kişiler üzerindeki etkisini anlatınız.
Aleniyet İlkesi : Ticaret sicili kural olarak herkese açıktır. Herkes sicilin içeriğini ve dairede saklanan tüm evrak ve senetleri inceleyebileceği gibi bunların onanmış suretini de isteyebilir.
Üçüncü kişiler üzerindeki etkisi : Ticaret sicil kayıtları, nerede olduğuna bakılmaksızın üçüncü kişiler hakkında, kaydın son kısmının gazete ile ilan edildiği günü izleyen iş günüden itibaren hüküm ifade eder. Üçüncü kişilerin, kendilerine karşı hükü m ifade etmeye başlayan bu kayıtları bilmedikleri yönündeki iddiaları dinlenmez. Bu sicilin olumlu etkisidir.
56. Tacirin unvanı konusunu kısaca açıklayınız.
Tacirler ticaret unvanı seçmek ve kullanmak zorundadırlar. Her tacir ticari işletmesiyle ilgili işleri bu unvanla yapmak zorundadır. Her tacir ticari işletmesini açtığı günden başlayarak on beş gün içerisinde ticari işletmesin ve ticaret unvanını işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmelidir.
Ticaret unvanı bir çekirdek bir de ön kısımdan oluşur. Çekirdek kısım unvanın türüne göre değişir.
57. Haksız rekabet nedir? Haksız rekabet oluşturan durumları ana başlıklar halinde sıralayınız.
Haksız Rekabet, TTK ’ ya göre rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Haksız rekabetten söz edilebilmesi için, kazanç sağlama amacına yönelik bir faaliyet ve yarışma ortamı var olmalıdır.
Haksız rekabeti oluşturan durumlar :
a) Dürüstlük kurallarına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek
e) İş şartlarına uymamak
f) Dürüstlük kurallarına aykırı işlem şartları kullanmak
58. Haksız rekabet nedir? Haksız rekabetten dolayı açılabilecek davaları belirtiniz.
Haksız Rekabet, TTK ’ ya göre rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Haksız rekabetten söz edilebilmesi için, kazanç sağlama amacına yönelik bir faaliyet ve yarışma ortamı var olmalıdır.
Haksız rekabetten dolayı açılabilecek davalar:
a) Tespit Davası; Haksız rekabet teşkil eden bir eylemin bulunup bulunmadığı tespit edilir.
b) Men ( Önleme ) Davası; Haksız rekabet teşkil eden davranışlar hala devam ediyorsa veya bitmiş olmasına rağmen tekrarlanma olasılığı varsa, bu nitelikteki davranışların önlenmesi için men davası açılır.
c) Eski Halin İadesi Davası (Ref’i Davası); Haksız rekabet sonucu maddi dünyada meydana gelen ve hukuka aykırı olan durumun ortadan kaldırılması ve haksız rekabetin yanlış ve yanıltıcı beyanlarla yapılmış olması halinde bu beyanların düzeltilmesi bu dava ile sağlanır.
d) Tazminat Davası:
Maddi Tazminat : Haksız rekabet özünde haksız fiil olduğu için, kanun koyucu bu eylem sonucunda tazminat ödenebilmesini kusur ve zarar koşuluna bağlı tutmuştur.
Manevi Tazminat : Koşullar mevcutsa, manevi tazminata da hükmedilebilir. Burada kusur şarttır.
Haksız rekabet davaları öğrenildiği günden itibaren 1 yıl ve her halde bunların doğumundan itibaren 3 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.
59. Marka nedir? Türleri, tescili ve korunması hakkında bilgi veriniz
Marka: Bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adlan dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar ‘malların biçimi’ veya ‘ambalajlan’ gibi çizimle görüntülen ebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir, şeklinde tanımlanmıştır.
Marka türleri:
a) Ticaret Markaları: Bir teşebbüse ait malları diğerlerinden ayırt etmeye yarayan markalardır. Örn: Beko, Profilo
b) Hizmet Markaları: Bir teşebbüse ait hizmeti diğer teşebbüslerin hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılan markalardır. Örn:Kanal D, Hilton Oteli
c) Garanti Markaları: Marka sahibinin kontrolü altında, birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işaretlerdir. Örn: TSE, CE,İSO 9000
d) Bireysel (Ferdi) Markalar: Gerçek ve tüzel kişiler tarafından bireysel ve bağımsız olarak kullanılan markalardır. Örn: Beşler Sucuk, Toyota
e) Ortak Markalar: Üretim, ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan, bir grubun mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan markalardır. Marmarabirlik, Tariş, Fiskobirlik.
Markanın tescili: Marka koruma hükümlerinden yararlanmak için markanın Türk Patent Enstitüsü(TPE) nezdinde tescil işleminin yapılması gerekir.
Markanın korunması: Tescilli markaya tecavüz sayılan haller 556 Sayılı KHK m.61’de gösterilmiş olup, bu tecavüze karşı hukuki ve cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Tescilsiz markalar haksız rekabet kurallarıyla korunur.
Tescilli bir markaya tecavüz halinde marka sahibinin açabileceği hukuk davaları ve yönetebileceği talepler şunlardır:
1- Tecavüzün fiillerinin durdurulması (men),
2- Eski halin iadesi (tecavüz öncesi durumun sağlanması),
3- Maddi ve gerekirse manevi tazminat davası açılabilir.
60. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olmasının şartlarını yazınız.
Uyuşmazlık ticari işletmeyle ilgili olmalıdır
Uyuşmazlık tacirler arasında çıkmış olmalıdır
Ticari defterlerin usulüne uygun tutulmuş olmalıdır
Ticari defterin sahibi lehine delil olabilmesi için tacirin belirli zorunlu ve belirsiz zorunlu defterlerin hepsini tutmuş olm ası icap eder
Onaya tabi defterlerin açılış ve kapanış onayları hiç yapılmamış veya zamanında yapılmamışsa bunlar sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.
Defterin kayıt ve muhasebe düzeni bakımından usulüne uygun şekilde tutulmuş olması gerekir.
61. Kollektif şirketi tanımlayınız, kuruluş ve ortaklar arası ilişki (iç ilişki) hakkında bilgi veriniz.
Ticari bir işletmeyi bir unvan adı altında işletmek amacıyla gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklardan hiçbirinin sorumluluğu şirket borçlarına karşı sınırlandırılmamış olan şirkettir.
Kollektif şirketin unsurları;
a) Ticari işletme amacı
b) Ticaret unvanının varlığı
c) Gerçek kişilerce kurulmuş olması
d) Ortakların sınırsız sorumluluğu
Kuruluşta ortakların şirket sözleşmesini yazılı şekilde hazırlamaları ve imzaların noter tarafından onanması şarttır . Kurucular şirket kuruluş sözleşmesinin noter onaylı bir örneğini, tasdik tarihinden itibaren 15 gün içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline verilerek şirketin tescil ve ilan edilmesi gerekir.
Kollektif şirket ticaret siciline tescil ile birlikte tüzel kişilik kazanır. Ortakların her biri ayrı ayrı şirket idare yetkisine sahiptir. Ancak sözleşmeyle bunun aksi kararlaştırılabilir.
62. Kollektif şirketlerin üçüncü kişilerle olan ilişkisi (dış ilişki) hakkında bilgi veriniz.
İdare yetkisine sahip ortaklar aksine hüküm yoksa şirketi üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisine de sahiptirler. Temsil yetkisini elinde bulunduran ortak şirketle ilgili olan her türlü iş ve hukuki işlemleri yapmaya ve şirket unvanını kullanma yetkisine sahiptir. Yapılan bu işlemlerle şirket alacaklı ya da borçludur.
63. Anonim şirketin sermayesi, ortak sayısı ve kuruluşu hakkında kısaca bilgi veriniz.
Anonim şirket; bir unvana sahip, esas sermayesi belirli ve paylara bölünmüş ve şirketin borçlarından dolayı yalnız malvarlığı ile sorumlu olan şirkettir. Pay sahipleri yalnızca taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlı sorumludur. Pay sahiplerinin sorumluluğu şirkete karşıdır.
Anonim şirketlerde sermaye; sözleşmede taahhüt edilmiş sermayeyi ifade eden Esas sermaye 50.000 TL den, halka açık olmayan anonim şirketlerde kayıtlı sermaye 100.000 TL den aşağı olamaz. Sermayenin %25 i peşin %75 i 24 ayda ödenir.
Anonim şirketlerin en az bir kurucu ortak ile kurulması gerekir.
Anonim şirketin unsurları;
a) Ticaret unvanı e) Kuruluş amacı
b) Sermaye ve sermayenin özellikleri d) Anonim şirketin tüzel kişiliği ve ehliyeti
c) Sorumluluk
d) Ortak sayısı
64. Anonim şirketin organlarını kısaca anlatınız.
Genel kurul; Anonim şirketin devamlı işbaşında olmayan ama şirkete ait önemli konularda karar verme yetkisine sahip olan organıdır.
Genel kurul pay sahiplerinden oluşur ve yılda en az bir defa toplanır.
Genel kurul olağan ve olağanüstü olarak toplanır.
Olağan toplantı her hesap devresi sonundan itibaren 3 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılır. Toplantı en az sermayenin ¼ sahip ortakların katılımı ile olmalıdır.
Yönetim kurulu; Anonim şirketin idare ve temsil işlerinden sorumlu olan organdır. Yönetim kurulu, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş bir veya daha fazla kişiden oluşur.
Yönetim kurulu üyeleri en çok 3 yıl için seçilirler.
Müdürler; Yönetim kurulunun emir ve talimatları doğrultusunda, şirketin günlük işlemlerini yerine getiren ikinci dereceden yöneticilerdir. Müdürler yönetim kurulu üyesi değillerdir.
Müdürler yönetim kurulu üyelerinin sorumluluk bakımından tabi oldukları hükümlere tabidirler.
65. Limited şirketi tanımlayınız, sermayesi, idare ve temsil ile kuruluşu konusunda kısaca bilgi veriniz.
Limited şirket; en az 1 en fazla 50 gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur.
Limited şirket unsurları ,
a) Kişi unsuru : Ortaklar gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişide olabilirler. En az 1 en çok 50 ortak olabilir.
b) Ticaret unvanı: Unvanda işletme konusu ve şirket ibaresi yer almalıdır.
c) Ortakların sınırlı sorumluluğu : Ortaklarının kural olarak alacaklılara karşı bir sorumluluğu yoktur; sorumluluk şirkete karşıdır ve taahhüt edilip de ödenmeyen miktarla sınırlıdır.
d) Sermaye sistemi (Esas sermaye) : En az 10.000 TL sermaye ile kurulur.
e) Konu Unsuru : Her türlü ekonomik faaliyet için kurulabilir.
Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirket sözleşmesi ile şirketin yönetimi, temsili mü dür sıfatı taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En az bir ortağın yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir
66. Şirketlerin birleşmesi hakkında kısaca bilgi veriniz.
Ticaret ortaklıklarında birleşme, birçok şirketin mal varlıklarını tasfiye etmeksizin ya içlerinden birinin bünyesinde ya da yeni kurulan bir şirkette bir araya gelmeleri ve bu işleme katılan şirketlerin yeni şirkette pay sahibi olmalarıdır.
Genel olarak iki tür şirket birleşmesi vardır.
a) Yeni kuruluş şeklinde birleşme: İki veya daha fazla şirketin birleşerek ortaya yeni bir ticaret şirketi oluşturmaları halinde söz konusu olur.
b) Katılma (Devralma) yoluyla birleşme: Bir yada birden fazla ticaret şirketinin diğer bir ticaret şirketine tüm mal varlığı ile katılması veya onlar tarafından devralınmasıdır.
67. Şirketlerin bölünmesi hakkında kısaca bilgi veriniz.
Bölünme, sermaye şirketlerinin mal varlıklarını tamamen veya kıs men kendilerinden ayırarak başka sermaye şirketlerine devretmeleridir.
Bir şirket tam veya kısmi bölünebilir
a) Tam bölünme: Şirketin tüm mal varlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur.
b) Kısmi bölünme : Bir şirketin mal varlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur.
68. TTK’ya göre anonim ve limited şirketlerde “bağımsız denetçi” kavramını kısaca anlatınız.
Şirket Genel Kurulu tarafından denetçi seçimi yapılır. Denetçi, bağımsız denetim yapmak üzere 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlik kanununa göre ruhsat almış yeminli mali müşavir ve serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan ve Kamu gözetimi Muhasebe ve Denetim standartları kurumunca yetkilendirilen kişil er ve/veya ortakları bu kişilerden oluşan sermaye şirketi olabilir.
Denetçiler on yıl içinde aynı şirket için toplam yedi yıl denetçi olarak seçilen denetçi üç yıl geçmedikçe yeniden denetçi olarak seçilemezler. Kamu gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları kurumu bu süreleri kısaltmaya yetkilidir.
69. Kambiyo senetlerinin ortak özelliklerini sıralayınız.
a) Emre yazılı
b) İbraz edilmeli
c) Şekil şartı
d) Müteselsil sorumluluk
e) Bağımsızlık
f) Soyutluluk
g) Uluslararası nitelik taşırlar.
70. Poliçe, Bono, Çek şekil şartlarını yazınız. 70,71,72 sorular
Poliçe Bono Çek
a) Poliçe kelimesi a) Bono kelimesi a) Çek kelimesi
b) Tutar b) Tutar b) Tutar
c) Lehdarın adı soyadı c) Lehdarın adı soyadı c)--(çek hamiline de düzenleniyor)
d) Muhatabın adı soyadı d)------------ d) Muhatabın adı soyadı (banka)
e) Keşide tarihi e) Keşide tarihi e) Keşide tarihi
f) Keşidecinin imzası f) Keşidecinin imzası f) Keşidecinin imzası
g) Ödeme yeri g) Ödeme yeri g) Ödeme yeri
Çekin İbraz Süresi : Çekte vade yoktur, çek görüldüğünde ödenir. Buna karşılık çekte ibraz süreleri mevcuttur.
a) Aynı il sınırları içinde 10 gün
b) Farklı illerde olması halinde 1 ay
c) Farklı kıtalarda olması halinde ibraz süresi 3 aydır.
73. İdari yargı yerlerini sıralayınız.
a) İdare Mahkemeleri
b) Vergi Mahkemeleri
c) Bölge idare mahkemeleri
d) Danıştay
e) Askeri yüksek idare mahkemesi
f) Sayıştay
74. İdare ve vergi mahkemesinin görevlerini yazınız.
İdare ve vergi mahkemeleri; İdare ve vergi alanının ilk derece mahkemeleridir.
İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevlerine gir en davalarla, ilk derece Danıştay’da çözümlenecek davalar dışında iptal ve tam yargı davalarını çözümler.
İdare mahkemeleri genel görevli mahkemelerdir.
Vergi mahkemeleri özel görevli mahkemelerdir.
Vergi Mahkemeleri, Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve Amme alacaklarının tahsil usulü hakkındaki kanunun uygulamasına ilişkin davaları çözümler.
75. Bölge idare mahkemesinin görevlerini yazınız.
İdare ve vergi mahkemelerinde tek hakim tarafından verilen kararları itiraz üzerine inceler ve kesin olarak hükme bağlar.
Vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlar.
Yürütmenin durdurulması kararlarına karşı itirazları inceler
Diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirir.
76. Danıştay’ın görevlerini sayınız.
a) Temyiz yeri
b) İlk derece Mahkemesi
c) Uyuşmazlık yeri (Alt derece mahkemeleri arasında uyuşmazlıkları çözer)
d) İçtihadı birleştirme kararları çıkarmak
77. İdari yargıda açılacak iptal davasının iptal nedenlerini sıralayınız.
a) Yetki yönünden hukuka aykırılık
b) Şekil yönünden hukuka aykırılık
c) Neden yönünden hukuka aykırılık
d) Konu yönünden hukuka aykırılık
e) Amaç yönünden hukuka aykırılık
78. Vergi yargısında yürütmenin durdurulmasını anlatınız.
Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Yü rütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz.
79. Tam yargı davası ile iptal davası arasındaki farkları açıklayınız.
İptal Davası Tam Yargı Davası
İdari İşlem - İdari İşlem + İdari Eylem +İdari Sözleşme
İptal - Zarar giderimi
Menfaat İhlali - Hak ihlali
Objektif ( Herkes faydalanır) - Subjektif (Kişiseldir)
80. İlamsız icrayı anlatınız.
İlamsız icra, sadece para ve teminat alacakları için söz konusudur. Mahkemeye başvurmadan doğrudan bir icra dairesine başvurarak icra takibinde bulunabilir.
81. İlamlı icrayı anlatınız, ilam hükmünde sayılan belgeleri sıralayınız.
İlamlı icrada alacaklı mahkemeden almış olduğu ilama göre takipte bulunur. Alacaklının ilamlı icra takibi yapabilmesi için elinde mahkeme ilamı veya ilam niteliğinde bir belgenin bulunması gerekir.
İlam niteliğindeki belgeler;
Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar
Mahkeme huzurunda yapılan kabuller
Kayıtsız şartsız ödeme niteliğindeki noter senetleri
Temyiz kefaletnameleri
İcra dairesindeki kefaletler
82. Genel haciz yolunun aşamalarını sıralayınız.
Genel haciz yolu; rehinle temin edilmemiş ve kambiyo senedine de dayanmayan, bütün para ve teminat alacakları için başvurulacak (ilamsız) icra takip yoludur.
Genel haciz yolu takibinin aşamaları;
a) Alacaklının talebi
b) Borçluya ödeme emri gönderilmesi
c) Takibin kesinleşmesi
d) Borçlunun mallarının haczedilmesi
e) Hacizli malların satışı
f) Satıştan elde edilen paraların paylaştırılması
83. İhtiyati haciz hakkında kısaca bilgi veriniz.
İhtiyati haciz alacaklının para alacağını güvence altına almak için, borçlunun mallarına önceden mahkeme kararıyla el koydurmasıdır. Alacaklı alacağının ödenmesinde şüpheli ise ihtiyati haciz koydurur, on dan sonra davasını açar ve ilamsız icra takibini yapar. Alacaklı davayı kazanır veya ilamsız icra takibi kesinleşirse, borçlunun mallarını haczetmek için uğraşmaz. Yani daha önce haczedilen malları icra dairesince satılır ve alacak tahsil edilir. Alacak muaccel değilse ve bir rehin söz konusu değilse ihtiyati haciz kararı aldırılamaz. Ancak aşağıdaki hususların varlığı halinde mahkemeden karar aldırabilir:
a) Borçlunun belirli bir ikametgâhının bulunmadığı durumlarda,
b) Borçlunun taahhütten kurtulmak için mallarını gizlemeye veya kaçırmaya çalıştığı durumlarda.
84. İhtiyatlı haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki farkları açıklayınız.
İhtiyatı haciz, alacaklının para alacağını güvence altına almak için, borçlunun mallarına önceden mahkeme kararı ile el koydurmasıdır.
İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki farklar;
a) İhtiyati haciz para alacaklarında, ihtiyati tedbir kural olarak para dışındaki alacaklarla ilgili davalarda alınır.
b) İhtiyati hacizde alacağın zamanında ödenmesi güvence altına alınır, İhtiyati te dbir önleyici niteliktedir.
c) İhtiyati hacizde alacaklı davasında haklı bulunursa, icralık mallar icra dairesi tarafından satılır. İhtiyati tedbirde mal aynen alacaklıya teslim edilir.
85. İflas erteleme ve kayyım atanması hakkındaki hükümleri kısaca açıklayınız.
İflas Erteleme
Mal varlığı borca batık olan bir sermaye şirketi İİK. Md 179 ve TTK. Md. 324 uyarınca, yetkili organları vasıtasıyla ( Yönetim Kurulu veya Şirket Müdürleri ) aracılığı ile iflasını istemek zorundadır. Bu husus Limited şirketler (TTK md. 556) ve kooperatifler (Koop. K. Md. 63) için de geçerlidir.8 Ancak iflası talep edilen şirketin iyileşme ihtimali varsa ve bu ihtimalde düzgün ve in andırıcı bir iyileştirme projesi ile tevsik edilebilirse bu takdirde mec buri iflas halinin bildirildiği ticaret mahkemesinde iflasın ertelenmesi talep edilebilir.
Kayyım Atanması
İİK 179. maddesi, kayyımın seçilmesi ve atanması konusunda mahkemeye geniş yetkiler tanımakta ve önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Kayyım olarak seçilecek kişinin gerek şahsi, gerek mali durumu ve gerekse de sair durum ve şartları itibariyle bu göreve uygun olması gerekir. Kayyım, görevinin gerektirdiği yetenek, beceri ve karakter özelliklerine sahip olmalıdır. Kayyım hak ve fiil ehliyetine, ayırt etme gücüne sahip, ergin, yeterli bilgi ve deneyime sahip, ileri görüşlü, güven verici, risk yönetimini bilen (basiretli bir tüccar gibi davranabilen), taraflar arasında menfaat ilişkisi bulunmayan, şirketle ve alacaklılarla iş birliği içinde çalışabilecek bir kişi olmalıdır
86. İş sözleşmesinin türlerini sıralayınız. Her birini kısaca anlatınız.
a- Sürekli ve Süreksiz iş sözleşmesi: İşin niteliğine göre en çok 30 iş günü Süreksiz iş, 30 günü geçen Sürekli iş Sözleşmesidir.
b- Belirli ve Belirsiz iş sözleşmesi: Sözleşmenin başlangıç tarihi ile bitiş tarihi belirli ise Belirli süreli iş sözleşmesidir, bitiş tarihi belirli değil ise Belirsiz süreli iş sözleşmesidir.
c- Tam süreli ve Kısmi süreli iş sözleşmesi: Haftalık olarak 45 saati geçen iş sözleşmesi Tam süreli, 45 saatin altındaysa Kısmi süreli iş sözleşmesidir.
d- Çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş sözleşmesi: 4 gün önceden çağrılmalı, en az 4 saat çalıştırılmalı ve haftalık en az 20 saat ücret ödenmelidir.
e- Deneme süreli iş sözleşmesi: Gerek işçinin gerek işverenin karşılıklı olarak kanunda ön görülen süreler dâhilin de birbirini değerlendirmeleridir. Normalde deneme süresi 2 ay olup, toplu iş sözleşmesiyle 4 aya kadar çıkartılabilir.
f- Takım sözleşmesi: Birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen takım kılavuzu sıfatıyla işverenle yaptığı sözleşmeye denir.
87. Ücreti ve asgari ücreti tanımlayarak hukuki bakımdan ücret şekillerini açıklayınız.
Ücret; bir kimseye iş karşılığında işveren veya üçüncü kişilerle sağlanan ve para ile ödenen tutardır.
Asgari Ücret; Asgari ücret Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından en geç 2 yıl da bir belirlenen işçinin asgari geçim
sınırlarını belirleyen ücrettir.
Hukuki Bakımdan Ücret Şekilleri; Ücret zamana, parça başına, götürü ve yüzdelere göre ücretten, SSK da ise ücretten başka prim,
ikramiye ve bu nitelikteki ödemelerle, komisyon ücreti ve kâra katılmadan söz edilmektedir.
88. Yıllık izin sürelerini belirtiniz.
Yıllık ücretli izin hakları konusundaki düzenlemeler, 4857 sayılı İş Kanunu ile yapılmaktadır.
Yasal düzenlemeler gereği; aynı işverene bağlı olarak en az 1 yıllık çalışma süresini dolduran işçinin 14 günlük yıllık ücretli izin hakkı bulunmaktadır. Söz konusu izin süresi, iznin hak edilmesinden sonraki çalışma yılı içinde kullanılmaktadır. Sonraki yıllık ücretli izin hakları da doldurulan her yeni çalışma yılı için tekrar, yıllık ücretli izin hakkı verilmesi şeklinde uygulanmaktadır.
Yıllık ücretli izin sürelerine ilişkin düzenleme kapsamında çalışma süresi;
a) 1 ile 5 yıl arasında olanlara (5 yıl dahil) 14 gün,
b) 6 ile 14 yıl arasında olanlara 20 gün,
c) 15 yıl veya daha fazla olanlara 26 gün yıllık ücretli izin verilmektedir.
Bununla birlikte, 18 ve daha küçük yaştakilerle, 50 ve daha büyük yaştakilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamayacaktır.
Bu süreler alt sınırları oluşturmakta, iş sözleşmeleri yolu ile daha uzun yıllık ücretli izin süreleri belirlenebilmektedir.
89. İş sözleşmesinin bildirimli feshini anlatınız.
Bildirimli fesih, hizmet sözleşmesini belirli bir süre sonra sona erdiren irade açıkla masıdır. Bildirimli fesih belirsiz süreli iş sözleşmeleri için geçerlidir.
Otuz ve daha fazla çalışanı bulunan iş yerlerinde en az 6 aylık kıdeme sahip işçinin iş sözleşmesinin fesheden işveren feshi geçerli bir nedene dayandırmak zorundadır. Aksi takdirde fesih bildiriminin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde iş mahkemesine dava açılabilir. Feshin nedenini geçerli bulmayan mahkeme feshin geçersizliğine karar verirse işveren işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır.
Bildirim süreleri;
6 aydan az süreler için 2 hafta
6 aydan-1,5 yıla kadar 4 hafta
1,5 yıldan – 3 yıla kadar 6 hafta
3 yıl fazla süreler için 8 hafta sonra iş akdi fesh edilir.
90. İş sözleşmesinin bildirimsiz feshinin sebeplerini ana başlıklar halinde sayınız.
Hizmet akdinin haklı bir sebeple derhal sona erdirilmesidir.
Hizmet akdinin derhal feshedilmesi hem işçi hem işveren açısından üç grupta toplatılmıştır.
a) Sağlık sebepleri
b) Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri
c) Zorlayıcı sebepler
Taraflardan birinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallerde bulunması durumunda, diğer tarafın bunu öğrendiği günden başlayarak 6 iş günü geçtikten sonra ve her halükarda fiilin gerçekleşmesinden itibaren 1 yıl geçtikten sonra fesih hakkını kullanamaz.
91. 5510 sayılı SSGSSK’ un kapsamını belirtiniz.
a- Kanunun 4/1a maddesine göre ( Bağımlı SSK )
Hizmet akdi ile bir veya daha fazla işveren tarafından çalışanlar. İşe başlamadan önce ssk ya bildirim yapılır.
b- Kanunun 4/1b maddesine göre ( Bağımsız Bağkur )
Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar, ilgili kuruma 15 gün içinde
bildirim yapmalıdır.
c- Kanunun 4/1c maddesine göre (Kamu T.C. emekli sandığı)
Kamu idarelerinde kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp 4/1a kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olan
sigortalılar.
92. 5510 sayılı SSGSSK‘ una göre sigorta pirim oranlarını belirtiniz.
SİGORTA KOLU SİGORTALI İŞVEREN DEVLET TOPLAM
Malullük, yaşlılık ve ölüm 9 11 % 20
İş kazası ve meslek hastalığı 2 % 2
Genel sağlık sigortası 5 7,5 % 12,5
İsteğe bağlı sigorta 32 % 32
Sosyal güvenlik destek primi 7,5 22,5 % 30
İşsizlik sigortası primi 1 2 1 % 4
93. 5510 sayılı SSGSSK’na göre sigorta kollarını sıralayınız.
Kısa Vadeli Sigorta Kolları
A) İş kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası
Verilen yardımlar
Geçici iş göremezlik ödeneği
Sürekli iş göremezlik ödeneği
Hak sahiplerine gelir bağlanması
Cenaze ödeneği
Kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi
B) Hastalık Sigortası
Verilen Yardım
Geçici iş göremezlik ödeneği
C) Analık sigortası
Verilen Yardım
Geçici iş göremezlik ödeneği
Emzirme ödeneği
Uzun Vadeli Sigorta Kolları
A) Malullük sigortası
Verilen Yardım
Malullük aylığı
B) Yaşlılık sigortası
Verilen Yardım
Yaşlılık aylığı
Yaşlılık toptan ödemesi
C) Ölüm sigortası
Verilen Yardım
Hak sahiplerine gelir bağlama
Cenaze ödeneği
Kız çocuklarına evlenme ödeneği
Ölüm toptan ödemesi
94. İş kazasını anlatınız, iş kazasında sağlanan yardımları sayınız.
İş kazası, iş yerinde meydana gelen kişinin bedenen ve ruhen bir kazaya maruz kalmasıdır.
Sağlanan Yardımlar,
Geçici iş göremezlik ödeneği
Sürekli iş göremezlik ödeneği
Hak sahiplerine gelir bağlanması
Cenaze ödeneği
Kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi
95. Kısa dönem sigorta kollarından sağlanan yardımları sıralayınız.
İş kazası ve meslek hastalığı sigortası verilen yardımlar.
a) Geçici iş göremezlik ödeneği
b) Sürekli iş göremezlik ödeneği
c) Hak sahiplerine gelir bağlanması
d) Cenaze ödeneği
e) Kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi
Hastalık sigortası verilen yardımlar
a) Geçici iş göremezlik ödeneği
Analık sigortası verilen yardımlar
a) Geçici iş göremezlik ödeneği
b) Emzirme Ödeneği
96. Uzun vadeli sigorta kollarını sayınız, malullük aylığının şartlarını yazınız.
Uzun vadeli sigorta kolları; Malullük aylığı, Yaşlılık sigortası, Ölüm sigortası
Çalışma gücünü iş kazası veya meslek hastalığı sonucu % 60 ını kaybettiği Sağlık Kurulunca tespit edilmeli
En az 10 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün, veya bir başkasının bakımına muhtaç derecede malul olan
sigortalılar için ise en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup 900 gün prim olmalı
Kuruma yazılı istekte bulunulmalı
97. Yaşlılık sigortasını kısaca anlatınız.
Yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar, yaşlılık aylığı bağlanması ve toptan ödeme yapılmasıdır.
Kadınlarda 58, erkelerde 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak a bendi kapsamında sigortalı olanlar için 7.200 gün prim ödemiş olması yeterlidir.
98. Ölüm aylığının şartlarını anlatınız.
- En az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 900 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş
- Malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmakta iken veya malullük, yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış
- Ölen sigortalının hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları halinde bağlanır.
99. İşsizlik sigortasının şartlarını belirtiniz, işsizlik sigortasından sağlanan yardımları sıralayınız.
İşsizlik sigortasının şartları;
Hizmet sözleşmesinin ilke olarak işçinin kendi kusuru dışında bir sebeple sona ermesi gerekir.
Sigortalının son 3 yılda en az 600 gün sigortalı çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün kesintisiz primi ödemiş olmak
Hizmet sözleşmesinin son bulduğu tarihi izleyen 30 gün içinde İş Kur’a doğrudan başvurması gerekir.
İşsizlik sigortasından sağlanan yardımlar;
İşsizlik ödeneğinin ödenmesi
Kanun gereğince ödenecek sigorta primlerinin ödenmesi
Yeni bir iş bulma
Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi
100. İşsizlik ödeneği miktarını belirtiniz, işsizlik ödeneğinin ödenme süresini belirtiniz.
Günlük işsizlik ödeneği sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %40’dır. Ancak bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı asgari ücretin % 80’ni geçemez.
Ödenme süresi:
Son üç yılda,
600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün ( 6ay )
900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün ( 8 ay )
1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün ( 10 ay)
Süre ile işsizlik ödeneği verilir.
101. Genel sağlık sigortalısı sayılanları sıralayınız.
a) Sigortalı çalışanlar
I. Hizmet akdi ile çalışanlar
II. Bağımsız çalışanlar
III. Kamu idarelerinde çalışanlar
b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler
c) Yeşil kart verilen kişiler, vatansızlar ve sığınmacılar
d) Oturma izni almış yabancı ülke vatandaşları
e) İşsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişiler
f) Sosyal güvenlik kurumlarına göre gelir ve aylık bağlanmış olan kişiler
102. Genel sağlık sigortasından yararlanmak için hiçbir şartın aranmadığı durumları sıralayınız.
a) 18 yaşını doldurmamış kişiler
b) Tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler
c) Acil haller
d) İş kazası ve Meslek hastalığı halleri
e) Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar
f) İnsan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri
g) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak yapılan tedaviler,
h) Afet, savaş, grev ve lokavt hali
103. Yer altı işlerinde çalışan işçiler için getirilen ek hakları belirtiniz.
Yeraltı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmayacak.
Yeraltı işlerinde bir gün bile çalışanlar kıdem tazminatı almaya hak kazanacaklar.
Kıdem tazminatları, çalıştırıldığı son kamu kurum ve kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına aktarılacak.
Yeraltındaki çalışma süresi haftada en fazla 36 saat olacak, günlük çalışma süresi ise 6 saati geçemeyecek.
Yeraltın madenlerinde çalışan işçiler için emeklilik yaşı 55′ten 50′ye düşürülecek.
Linyit ve taş kömürünün çıkarıldığı maden iş yerlerinde çalışan işçilere ödenecek ücret, asgari ücretin iki katından az olmayacak.
Maden ocakları, kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yer altında yapılan işlerde çalışan sigortalıların, bu işlerde fiilen çalışmadıkları ücretli izin, yıllık izin, eğitim ve kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık süreleri ile resmi tatil günleri de fiili hizmet süresi zammı kapsamında olacak.
Maden kazasında ölenlerin eş ya da çocuklarından birisi, eşi ya da çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere, toplam bir kişi kamuda istihdam edilecek. Bu düzenleme 13 Mayıs 2014 tarihi itibarıyla geçerli olacak.
Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden sigortalıların SGK'ya olan her türlü borçları silinecek. Ölüm geliri bağlanan hak sahiplerine prim ödeme şartı aranmaksızın ölüm aylığı bağlanacak.
Hukuk Devleti genel olarak insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, hukuk kuralları ile bağlı olan, yönetilenlere hukuki güvenceler sağlayan, yönetilenlere karşı önceden belirlenmiş hukuk kurallarına göre işlem yapan,koyduğu hukuk kurallarına kendini bağlayan ve yasaların üstünde yasa koyucunun da bozmayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa’nın bulunduğunun bilincinde olan bir devlet olarak ifade edilebilir.
Bir devlette, hukuk devleti niteliğini hukuk devletinin “maddi “ ve “şekli” unsurları kazandırır. Bu unsurlardan birinin eksikliği halinde hukuk devletinden bahsedilemez.
Maddi Unsurlar
a- İnsan onuru,
b- Özgürlük,
c- Adalet ve Eşitlik
Şekli Unsurlar
a- Demokrasi,
b- Temel hak ve hürriyetlerin tanınması ve güvence altına alınması,
c- Kuvvetler ayrılığı,
d- Yargı organının bağımsızlığı ve hakimlik teminatı,
e- Belirlilik ilkesi (kanunsuz suç ve ceza olmaması, kanunların geriye yürümezliği, tabi hakim ilkesi gibi),
f- Yasama organının yargısal denetimi,
g- Yürütme organının yargısal denetimi,
h- İdarenin kanuniliği,
i- Devletin mali sorumluluğu,
j- Hukuki güvenlik ilkesi.
2. Anayasayı tanımlayınız, anayasanın değiştirilmesi kısaca anlatınız.
Anayasa devletin temel yapısını, yönetim biçimini, devlet organlarının birbiriyle olan ilişkilerini, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen temel hukuk kaynağıdır.
Yürürlükte olan anayasamız 1982 Anayasası sert ve değiştirilmesi zor b ir anayasadır. Çünkü değişiklik yapılması üye tam sayısının 1/3’ü tarafından yazılı olarak önerilmesine ve bu önerinin, TBMM üye tam sayısının 3/5’inin gizli oyla kabul edilmesine bağlıdır. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliğine ilişkin kanunları yeniden görüşmek üzere TBMM’ne geri gönderebilir. Meclis geri
gönderilen kanunu üye tam sayısının 2/3 çoğunluğu ile kabul ederse Cumhurbaşkanı bu kanunu halkoyuna sunabilir.
3. Kanun hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kanun çıkarma yetkisi TBMM’ne aittir. Kanun teklif etme yetkisi Bakanlar Kurulu ve milletvekillerine aittir. TBMM tarafından kabul edilen kanunlar 15 gün içerisinde Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanır. Cumhurbaşkanı, bütçe kanunu dışındaki, kanun veya kanun hükümlerini uygun bulmadığı takdirde tekrar görüşülmek üzere meclise gönderir. Meclis geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse kanun Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanır; Ancak TBMM geri gönderilen kanunda tamamen yada kısmen değişiklik yaparsa Cumhurbaşkanı kanunu geri gönderebilir.
Metinlerde yürürlük tarihine ilişkin hüküm bulunan kanunlar öngörülen tarihte yürürlüğe girerler. Ancak, bir kanunun metninde ne zaman yürürlüğe girecek hüküm bulunmuyorsa, söz konusu kanun, Resmi Gazetede yayımlandığı tarihi izleyen günden itibaren 45 gün sonra yürürlüğe girer.
4. KHK hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kanun Hükmünde Kararname Bakanlar kurullunun; olağan dönemlerde bir yetki kanununa dayanarak, olağanüstü dönemlerde (sıkıyönetim ve olağanüstü hal) ise Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanarak çıkardığı kanunlardır. Yetki kanununda çıkarılacak KHK’nin amacı, kapsamı ve süresi belirtilir.
Olağan dönemlerde temel hak ve özgürlükler KHK ile düzenlenemez.
KHK’ler Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. KHK’ler Resmi gazetede yayımlandıkları gün TBMM sunulur.Yayımlandıkları gün TBMM sunulmayan kanun hükmünde kararnameler yayımlandıkları tarihte; TBMM tarafından reddedilen KHK’ler ise ret kararının Resmi gazetede yayımlandığı gün yürürlükten kalkar.
Olağanüstü dönemlerde Cumhurbaşkanının başkanlığında çıkarılan KHK’ler ile Temel hak ve özgürlükler düzenlenebilir ve bunlar aleyhine Anayasa Mahkemesine iptal istemiyle dava açılamaz.
5. Tüzük nedir? Tanımlayınız. Tüzükleri kim çıkarır belirtiniz?
Bakanlar Kurulu tarafından yasaların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, yasalara uygun olarak ve Danıştay’ın incelemesinden geçirilerek çıkarılan hukuki düzenlemeye tüzük (nizamname) adı verilir. Tüzüklerde yasalar gibi Cumhurbaşkanınca onaylanır ve Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulur.
Yürütmenin düzenleyici işlemleri arasında yer alan tüzüklerin yargısal denetimi Danıştay tarafından yapılır.
6. Yönetmeliği anlatınız.
Yönetmelik; Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri tarafından kendi görev alanlarını ilgilendiren yasaların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartı ile düzenlenen yazılı hukuk metinlerine yönetmelik (talimatname) adı verilir. Yönetmeliklerde yürütmenin düzenleyici işlemleri arasında yer alır. Resmi Gazete de yayımlanması gereken yönetmelikler yasayla belirtilir.
7. Hukukun nitelik bakımından uygulanmasını sınıflandırınız.
Hukuk kuralları nitelik bakımından 4 gruba ayrılır.
a- Buyurucu (Emredici) Hukuk Kuralları; Bu kurallara uyulması zorunludur. Bu kuralların aksi hiçbir şekilde kararlaştırılamaz. Bu kurallar kamu düzenini, ahlak ve adabı, kişilik haklarını ilgilendiren kurallardır.
b- Tamamlayıcı Hukuk Kuralları; Bu kurallar aksi kararlaştırılabilen, ancak aksi kararlaştırılmadığı takdirde uygulanabilen
kurallardır. Bu kurallara daha çok borçlar hukukunda rastlanmaktadır. Ör. Aksi kararlaştırılmadığı takdirde para borçlarının alacaklının ikametgâhında ifa edilmesi gerekir.
c- Yorumlayıcı Hukuk Kuralları; Bu kurallar taraflarca düzenlenen fakat yeterince açıklığa kavuşturulamayan durumlarda rol oynarlar. Ör. Sözleşmede ayın başı tabirinin bulunması fakat bununla neyi kastettiklerini açıklamamışlarsa ayın birinci günü anlaşılması gerektiği gibi.
d- Tanımlayıcı Hukuk Kuralları; Bu kurallar hukuki kurumları tanımlar ve bu kurumların anlaşılmasına yardımcı olur. Ör. Medeni kanunda Nişanlanmanın tanımlanması
8. Hukukun zaman bakımından uygulanmasını anlatınız.
Yasanın hangi tarihte yürürlüğe gireceği yasa metninde açıkça hüküm altına alınabilir. Ancak yasanın yürürlük tarihi yasa metninde belirlenmemişse; yasalar yayımlandıkları tarihten 45 gün sonra yürürlüğe girerler. Yine yasanın hangi tarihte yürürlükten kalkacağı yasa metninde açıkça belirtilebilir. Buna açıkça yürürlükten kaldırma denir. Ancak yasalar üstü kapalı (zımni) olarak ta yürürlükten kalkabilir,
Şöyle ki,
a- Önceki yasa genel, sonraki yasa özelse; sonraki yasa kendi alanına giren konularda önceki yasayı yürürlükten kaldırır.
b- Hem önceki hem sonraki yasa genelse; sonraki yasa önceki yasanın kendisine aykırı kurallarını yürürlükten kaldırır.
c- Önceki yasa özel sonraki yasa genelse, genel yasanın özel yasayı yürürlükten kaldırmak isteyip istemediğine bakmak gerekir.
9. Hukukun yer bakımından uygulanmasını anlatınız.
Türk kanunları; esas itibariyle Türkiye sınırları içerisinde uygulanır (yasaların yer selliği ilkesi). Ancak bazı istisnai durumlarda Devletler Özel Hukuku kuralları bazen Türkiye’deki bir olaya yabancı yasanın, bazen de yabancı ülkedeki bir olaya Türk yasasının uygulanmasını gerektirir (yasaların kişiselliği ilkesi). Örneğin Boşanma sebepleri ve hükümleri eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir.
Ancak kamu hukukunda yasaların yer selliği ilkesi uygulanır. Yani Türkiye’de suç işleyen bir yabancıya kendi milli yasası uygulanamaz. Türk yasaları uygulanır.
10. Hukukun anlam bakımından uygulanmasını anlatınız.
a- Yorum: Hakim yasa maddesini somut olaya uygularken maddenin sözünü ve ruhunu birlikte dikkate almalıdır. Hakim yorum sırasında çeşitli yöntemlerden yararlanır.
Deyimsel yorum yöntemi: Yasa maddesinin mantıksal anlamı araştırılır.
Tarihsel yorum yöntemi: Yasa koyucunun yasayı koyarken izlediği amaç araştırılır.
Amaçsal yorum yöntemi: Yasa koyucunun bugünkü koşullarda nasıl bir kural koyacağı araştırılır.
b- Boşluk Doldurma: Hakim hem yasada hem örf adet hukukunda olaya uygulanacak bir kural bulunmaması durumunda yani hukuk boşluğu olması durumunda boşluk doldurma yoluna gider.
c- Yargıcın Takdir Yetkisi: Hukuk sistemimizde yargıca takdir yetkisi tanıyan çeşitli hükümler bulunmaktadır.
Ör. Ceza yasasında bazı maddelerde cezaların alt ve üst sınırları belirlenmiş, bunu belirleme yetkisi yargıca verilmiştir.
11. Hakkı tanımlayınız ve türlerine ayırınız.
Hak, hukuken korunan ve sahibine bu korunmadan yaralanma yetkisi tanınan menfaattir.
Hakkın türleri; Kamu Hakları, Özel Haklar
Kamu Hakları, Kişisel Haklar (yaşama, mülkiyet hakkı)
Sosyal ve Ekonomik Haklar ( Eğitim ve öğretim hakkı, Sağlık hakkı)
Siyasal Haklar ( Vatandaşlık, seçme ve seçilme hakkı)
Özel Haklar, Nitelikleri Bakımından : 1- Mutlak haklar; Mallar Üzerindeki Mutlak Haklar
Kişiler Üzerindeki Mutlak Haklar
1- Nisbi Haklar (alacak hakkı, rehin hakkı)
Konuları Bakımından : 1- Malvarlığı Hakları
2- Şahıs varlığı Hakları
Hukuki Etkileri Bakımından : 1-Yenilik Doğuran Haklar (Kurucu, Değiştirici, Bozucu)
3- Yenilik Doğurmayan Haklar
Devredilebilmeleri Bakımından : 1- Kişiye Bağlı olan Haklar
4- Kişiye bağlı olmayan Haklar
12. Hakkın kazanılması yöntemlerini sıralayınız.
Hakkı aslen kazanılması : Hak sahibinin doğrudan doğruya hakkı kazanmasıdır. (avlamak suretiyle kazanılan)
Hakkı devren kazanılması : Hakkın bir başkasından devren kazanılmasıdır.(taşınmazlar tescil, taşınırlarda teslim, alacaklarda temlik )
Hakkın tesisen kazanılması : Mevcut bir hakka dayanarak başka bir hakkın kurulmasıdır. ( kiralama, ipotek)
13. İyi niyeti (sübjektif iyiniyet) tanımlayınız ve unsurlarını sıralayınız.
Bir hakkın kazanılmasına engel olan bir eksikliği bilmemesi veya gerekli tüm dikkat ve özeni gösterse dahi bilecek durumda olmaması şeklinde tanımlanabilir.
İyiniyet unsurları :
a- Hakkın kazanılmasına engel bir eksiklik bulunmalıdır
b- Kişi bu engeli bilmemeli veya bilecek durumda olmamalıdır.
c- Kanun, hakkın kazanılması için iyiniyeti aramış olmalıdır.
14. Hakkın kötüye kullanılmasının unsurlarını sıralayınız.
a- Hak sahibinin hakkın kullanılmasında haklı bir yararı bulunmamalı
b- Hakkın kullanılması başkasına zarar vermeli veya zarar tehlikesi yaratmalıdır.
c- Hakkın kullanılmasının hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik bulunmalıdır.
d- Hakkın kötüye kullanılmasını yasaklayan özel bir kural bulunmamalıdır.
15. Hakkın korunmasında dava türlerini kısaca anlatınız.
Eda davası : Bu davada davacı karşı tarafın bir şey yapmaya bir şey vermeye veya bir şey ya pmaktan kaçınmaya mahkum edilmesini ister.
Tespit davası : Bu davalar bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığını tespit edilmesi amacıyla açılan davalardır.
Yenilik doğuran dava : Yenilik doğuran hakların kullanılması amacıyla açılan davalardır. (Boşanma Davası)
16. Gerçek kişiliğin başlangıcını belirtiniz, kişiliği sona erdiren sebepleri sayınız.
Gerçek kişilik doğum ile başlar. Kişilik çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar.
Gerçek kişiliği sona erdiren sebepler ; Ölüm, Ölüm Karinesi, Gaiplik
17. Tüzel kişi kavramı açıklayarak türleri hakkında açıklayıcı bilgi veriniz.
Tüzel Kişi; Belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulmuş ve bağımsız bir kişiliğe sahip, hak ve borçlara sahip olabilme kudreti hukuk düzeni tarafından tanınmış kişi ya da mal topluluklarına denir.
Tüzel kişiler yapılarına göre ve tabi oldukları hukuk kurallarına göre ikiye ayrılır.
a- Yapılarına Göre :
Kişi Toplulukları ( Dernek, Şirket, Sendika, Siyasi Parti Kulüp vb.)
Mal Toplulukları ( Vakıf )
b- Tabi Oldukları Hukuk Kurallarına Göre :
Kamu Hukuku Tüzel Kişileri : Kamu tüzel kişilikleri ancak yasanın verdiği yetkiye dayanarak ya da yasayla kurulabilir ve aynı şekilde sona ererler. ( Kamu idareleri ve kamu kurumları )
Özel Hukuk Tüzel Kişileri : Bunlar özel hukuk kurallarına tabi olan ve kişilerin kendi iradeleri ile kurulan ve aynı yolla sona eren tüzel kişilerdir. Bazıları kazanç sağlama amacı güderken ( şirket ), bazıları ise böyle bir amaç gütmez ( dernek, vakıf )
18. Gaiplik kavramını kısaca açıklayınız.
Kişinin kaybolmasına yol açan olayın özelliklerine göre, ölümüne kesin değil de olası gözle bakılabilmektedir. Kişiden uzun zaman haber alamama durumu söz konusudur.
Kişiliğin Gaiplik yoluyla son bulması için üç koşulun gerçekleşmiş olması gerekir.
Kişinin ölümüne olası gözle bakacak olay içerisinde kaybolmuş olması veya uzun zamandır haber alınamaması
Ölüm tehlikesinden en az 1 yıl veya gaibin son haberi üzerinden 5 yıl geçmiş olması
Mahkemenin gaiplik kararı vermiş olması
19. Hak ehliyetini tanımlayınız ve ilkelerini sayınız.
Hak ehliyeti, kişinin haklara ve borçlara sahip olabilme yeteneğidir.
Hak ehliyetinin ilkeleri,
Genellik ilkesi: Her insan hak ehliyetine sahiptir.
Eşitlik ilkesi: Kanun çerçevesinde hak elde etmede ve borç altına girmekte her insan eşittir.
20. Fiil ehliyetini tanımlayınız, fiil ehliyetine göre kişileri gruplandırınız, her birini kısaca anlatınız.
Fiil ehliyeti; bir kişinin bizzat kendi fiilleriyle hak sahibi olması ve borç altına girebilmesini ifade eden eylem yeteneğidir. Fiil ehliyeti hak ehliyetinin aksine aktif bir ehliyettir.
Fiil Ehliyetine Göre Kişilerin Sınıflandırılması;
a- Tam Ehliyetliler; Bu gruba giren kişiler fiil ehliyetinin tüm koşullarına sahip olan kişilerdir. Bunların hukuki işlem ehliyetleri ve haksız fiilden sorumlulukları tamdır. Kendileri bizzat her türlü hukuki işlemde bulunma yeteneğine sahiptirler.
b- Sınırlı Ehliyetliler; Bunlar kendilerine “yasal danışman” tayin edilmiş kişilerdir. Aslında bu gruptaki kişiler tam ehliyetliler gibi fiil ehliyetinin her üç koşuluna da sahiptirler ancak tam ehliyetlilerden farklı olarak, Yaptıkları bazı işlemlerin hukuki açıdan geçerli olabilmesi için kendilerine atanmış yasal danışmanın onayı gerekir.
c- Tam Ehliyetsizler; Bunlar ayırt etme gücüne sahip olmayan kişilerdir. Bunlar ne kendileri nede yasal temsilcileri aracılığı ile hukuki işlem yapabilirler. Ayırt etme gücüne sahip olmayanların yaptıkları hukuki işlemler batıldır(kesin hükümsüzdür).
d- Sınırlı ehliyetsizler; Ayırt etme gücüne sahip olmakla birlikte ergin olmayan veya kısıtlı olan kişiler bu gruba girer. Bu sebepten bunlara sezgin küçükler veya sezgin kısıtlılar denilir. Sınırlı ehliyetsizlerin hukuki işlem ehliyeti yönünden durumları üç şekilde ele alınır.
-Kendi Başlarına Yapabilecekleri İşlemler,
-Yasal Temsilcinin Yapacağı veya Yasal Temsilcinin Rızasıyla Kendilerinin Yapabilecekleri İşlemler,
-Yasak İşlemler.
21. Hısımlığın türlerini belirtiniz. Hısımlık hangi açılardan önemlidir? Açıklayınız.
Hısımlığın Türleri;
a- Kan (Soy) Hısımlığı: Kan hısımlığı birbirinin soyundan veya ortak bir soydan gelenler arasındaki hısımlık bağıdır. Bu hısımlık hem baba yönünden hem de anne yönünden söz konusudur. Kan hısımlığı ikiye ayrılır. Bunlar;
Usul-füru (üstsoy-altsoy) kan hısımlığı: birbirinin soyundan gelenler arasındaki hısımlıktır. Üst soy alt soy kan hısımlığının sınırı yoktur. Bu hısımlık aşağı ve yukarı olmak doğru sınırsız olarak uzayıp gider.
Civar (Yansoy) kan hısımlığı: Ortak soydan gelenler arasındaki hısımlıktır. Örneğin kardeşler arasındaki hısımlık gibi.
b- Hukuki İşlemden Doğan Hısımlık: Kanun hısımlık doğurmaya elverişli hukuki işlemler olarak evlenme ve evlat edinmeyi düzenlenmiştir.
Evlenmeden doğan hısımlık (Kayın hısımlığı, Sıhrî hısımlık): Eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları, aynı türden ve dereceden kayın hısımları olur.
Evlat edinmeden doğan hısımlık: Evlatlık ilişkisi mahkeme ile kurulur. Evlat edinme ile evlat edinen ve evlat edinilen arasında alt soy üst soy hısımlığı doğar. (Yasa gereği) Evlatlık sadece evlat edinen hısım olur.
Hısımlık şu açılardan önemlidir;
Evlenme Engeli
Nafaka Yükümlülüğü
Mirasçılık Sıfatının Kazanılması
Hâkimin Davaya Bakmaktan Kaçınması ve Tanıkların Tanıklıktan Çekilmesi
Dernek ve Şirket Toplantılarında Oy Hakkından Yoksunluk
22. Yerleşim yeri (ikametgahı) tanımlayınız ve türlerini kısaca anlatınız.
Yerleşim Yeri: Kişinin Yerleşim yeri bir yer ile olan bağlantısını ifade eder. Kişinin hukuki açıdan bir yerleşim yerinin olması zorunludur. Örneğin bir kişiye karşı dava açılabilmesi ve ona konu ile ilgili bildirim yapılabilmesi için hukukun muhatap olabileceği bir adresinin olması gerekir.
Yerleşim Türleri;
1- İhtiyari (İsteğe Bağlı) Yerleşim Yeri: Yerleşim yeri bakımından asıl olan kişinin yerleşim yerini kendisinin seçmesidir. Seçi len bu yerin yerleşim yeri niteliği taşıyabilmesi için iki unsurun bulunması zorunludur.
a- Sübjektif Unsur (Sürekli Kalma Niyeti): Bir kişinin bir yerde sürekli olarak kalma niyeti ile oturması, iş ve aile ilişkilerinin merkezini ortada toplamasından anlaşılır.
b- Objektif Unsur (Sürekli Kalma): Kişinin o yerde sürekli kalması gerekir. Geçici olarak bir yerde bulunmak o yerin yerleşim yeri olarak kabulünü gerektirmez.
2- Kanuni (Yasaya Dayanan) Yerleşim Yeri: Yasa bazı kişilerin bağımsız bir yerleşim yeri edinmesini sakıncalı bularak bir başkasının yerleşim yerine tabi tutmuştur. (Örneğin: velayet altındaki çocuğun yerleşim yeri gibi)
23. İkametgâh hangi açılardan önemlidir? Belirtiniz.
İkametgâh Önemliliği;
a- Usul Hukuku Bakımından: kişinin ikametgâhı yetkili mahkemeyi belirleme açısından büyük önem taşır.
b- Borçlar Hukuku Bakımından: İkametgâh borçlar hukukundan ifa yeri bakımından önem taşımaktadır.
c- İcra Ve İflas Hukuku Bakımından: İkametgâh yetkili icra ve iflas dairelerini belirlemede önem taşır.
d- Tebligat Hukuku Bakımından: Tebligat hukuku adrese tebligat esasını kabul etmiştir. Buna göre tebligat tebliğ yapılacak kişiye, bilinen en son adresinde yapılır.
24. Edim nedir? Kısaca anlatınız.
Edim: Borç ilişkisinin konusunu teşkil eden unsurdur. Borçlunun alacaklı karşısında yerine getirmekle yükümlü olduğu ve alacaklının ise borçludan yapmasını isteme hakkına sahip olduğu davranıştır. Edim olumlu veya olumsuz tarzda olabilir. Ancak Edim,hukuka, ahlak ve adaba aykırı olmayacağı gibi yerine getirilmesi imkânsız da olamaz.
25. Hukuki işlem konusunda kısaca bilgi veriniz.
Hukuki İşlem: Hukuki sonuç doğurmaya yönelmiş irade açıklamasıdır. İrade belli bir hukuki sonuca yönelmekte ve bu sonuç hukuk düzeni tarafından kabul edilmektedir. Hukuki işlemi “irade beyanı” ve “hukuki sonuç” olmak üzere iki unsuru bulunmaktadır.
a- İrade Açıklaması (İrade Beyanı): İrade kişinin iç âlemiyle ilgilidir. İradenin herhangi bir biçimde dışa aktarılmasına denir.
b- Hukuki Sonuç: Hukuki işlemin meydana gelmesi için sadece irade beyanının yapılması yeterli değildir. Ayrıca iradenin hukuki sonuca yönelik olması da gereklidir.
26. Sözleşmeyi tanımlayınız. Sözleşmenin kuruluş ve şeklini kısaca açıklayınız.
Sözleşme: İki tarafın birbirine uygun irade açıklamaları ile meydana gelen hukuki işleme denir.
Sözleşmenin Konusu: Sözleşmenin meydana gelebilmesi için gerekli olan irade açıklamalarından zaman bakımından önce
yapılana “ÖNERİ” (icap, teklif), sonra yapılana is “KABUL” adı verilir
Sözleşmenin Şekli: Borçlar Kanunu alanında sözleşmede serbestîsi ilkesi geçerlidir. Yani sözleşme kanunca özel bir şekle tabi
tutulmadığı sürece serbestçe yapılır.
27. Sözleşmede “genel işlem” koşullarının tanımı ve kapsamı hakkında kısaca bilgi veriniz.
Sözleşme de Genel İşlem: Bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileri de çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak üzere amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.
Genel İşlemin Kapsamı:
Yazılmamış Sayılma: Sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlanmasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.
Yazılmamış Sayılmanın Sözleşmeye Etkisi: Sözleşmenin yazılmamış sayılan genel işlem koşulları dışındaki hükümleri geçerliliğini korur.
Genel İşlem Koşullarının Yorumlanması: Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır.
Değiştirme Yasağı: Sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi veren kayıtlar yazılmamış sayılır.
İçerik Denetimi: Dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.
28. Aşırı yararlanmayı (gabin) kısaca anlatınız.
Gabin: Bir sözleşme de karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir.
29. Ön sözleşmeyi anlatınız.
Ön sözleşme: Bir sözleşmenin ileride yapılması mecburiyetini doğuran sözleşmelere, ön sözleşme denir. Ön sözleşmenin yapılabilmesi için, daha sonra yapılacağı vaat edilen sözleşmenin borçlandırıcı işlem niteliğini taşıması gerekir. Geçerli olarak meydana gelebilmesi için, ileride yapılacak sözleşmenin esas unsurları ile birlikte kanun aradığı zorunlu şekil şartına uygun olarak yapılmış olması da gerekir. Ör. Taşınmaz satış vadi sözleşmesi
30. Muvazaa hakkında kısaca bilgi veriniz.
Muvazaa: Tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile gerçek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları ve görünürdeki bu işlemin kendilerini bağlamayacağı konusunda anlaşmalarıdır. Mutlak ve nisbi muvazaa olmak üzere iki söz konusudur.
Mutlak Muvazaa: Tarafların gerçek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları ve görünürdeki bu işlemin kendilerini bağlamayacağı konusunda anlaşmalarına denir.
Nisbi Muvazaa: Tarafların gerçek iradelerine uyan işlemi görünürdeki bir işlemin altına gizledikleri haline denir.
31. İrade fesadı hallerini (iradeyi bozan nedenleri) kısaca anlatınız.
İstemeden Yaratılan Uygunsuzluk Halleri (İrade Fesadı Halleri(Hata, Hile, Korkutma)):
Yanılma: İrade beyanında bulunan kimsenin dikkatli hareket etmemesinden dolayı oluşan irade bozukluğu halidir. Esaslı yanılmalar yanılan tarafa sözleşmeyi iptal hakkı verir.
Aldatma: Sözleşmenin taraflardan birinin diğerini yanıltma yolu ile sözleşmeye taraf etmesi durumu söz konusudur. Yanıltılan tarafın yanılması esaslı olmasa bile yanıltılan kişi sözleşmeyi iptal edebilir.
Korkutma: Taraflardan birinin yapmak istemediği bir sözleşmeyi, kendisine veya yakınlarından birine ağır ve derhal meydana gelecek bir zarar verileceği tehditti altında yapılması halidir.
32. Sözleşmede hükümsüzlük yaratan durumlar (butlan ve iptal) hakkında kısaca bilgi veriniz.
Butlan: Kesin hükümsüz sözleşmeler belli bir katılık nedeniyle, baştan itibaren kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayan ve geçerli hale getirilemeyen işlemlerdir. Başlıca butlan sebepleri;
Ehliyetsizlik
Şekle Aykırılık
Muvazaa
Sözleşmenin konusunun emredici hükümlere, kamu düzenine, ahlaka ve kişilik haklarına aykırı ve imkansız olması
İptal Kabiliyeti: İptal kabiliyetinden kaynaklı geçersizlik çeşitli şekillerde(hata, hile, ikrah ve gabin) ortaya çıkabilmektedir. Ortak tarafları sözleşmenin tam olarak hükümsüz hale gelebilmesi için, eksik bulunan geçerlilik şartı ile korunan tarafa iptal hakkı vermiş olmasıdır. Bu hakkın kullanılması ile sözleşme kesim hükümsüz hale gelir.
33. Temsil, türleri ve yetkisiz temsil hakkında bilgi veriniz.
Temsil: Başkası adına işlemler yapılmasıdır. Temsilde üçlü bir ilişki söz konusudur.
Türleri;
Doğrudan Temsil: Temsil eden kişi yapmış olduğu işlemleri temsil edilenin nam ve hesabına yapmasıdır.
Dolaylı Temsil: Dolaylı Temsil de Temsilci yetki veren hesabına ancak kendi adına davranmaktadır. Dolaylı temsil de yapılan işlemin hukuki sonuçları önce temsilci üz erinde doğar; temsilci daha sonra bunları alacağın temliki ve borcun nakli kurallarına uygun olarak yetki verene devreder.
Yetkisiz Temsil: Temsilcinin yetki almadan başkası adına işlemde bulunması söz konusudur. Yani başkası adına yetki devri olmadan sözleşme yapılıyorsa yetkisiz temsil söz konusudur. Yetkisiz temsilde yapılan işlemin geçerli olarak meydana gelebilmesi için adına işlem yapılan kişinin sonradan icazet vermesi gerekir.
34. Ticari temsilci ile ticari vekil arasındaki farkları belirtiniz.
Ticari temsilci: Bir Ticari İşletmeyi ticari işletme sahibi tarafından işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak açık veya örtülü işlemlerde bulunma yetkisiyle donatılan kimsedir. Müessese tarafından ticari temsilcinin tescil ve ilanı zorunludur.
Ticari Vekil: Bir Ticari İşletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişidir. Bu yetki, işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsar. Ancak, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamaz, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, dava açamaz ve açılmış davayı takip edemez.
Ticari Temsilci ve Ticari Vekil arasındaki farklar ise;
Ticari temsilci bir işletmenin hem olağana hem de olağanüstü işleri ile yetkili olabilirken, Ticari vekil ancak olağan işleriyle yetkilendirilebilir.
Ticari Vekilin işletme adına bazı işlemler de bulunması ancak özel yetkiyle mümkündür. Ancak Ticari temsilci için böyle bir özel yetkiye gerek yoktur.
Ticari temsilci tescil ve ilanı zorunlu iken Ticari Vekilin tescil ve ilanı zorunlu değildir.
35. Haksız fiili tanımlayıp, unsurlarını yazınız ve zaman aşımını belirtiniz.
Haksız Fiil: Hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve nedensellik (illiyet bağı) olmak üzere dört unsuru bulunmaktadır.
Hukuka Aykırı Fiil: Hukuka Aykırı Fiil’ in ilk koşulu zarar yol açan fiilin hukuka aykırı olmasıdır. Yani hukuk sisteminin yazılı ve yazılı olmayan hükümlerine aykırı davranış hukuka aykırılık sayılır.
Zarar: Haksız fiilden bir tazmin yükümlülüğünün söz konusu olması için ortada mevcut bir zararın olması gerekir. Zarar maddi ve manevi olabilir.
Kusur: Hukuka aykırı sonucun istenmesi (kast) veya bu sonucu önlemek için gerekli iradenin gösterilmesidir. Yani kusurun nedeni kasıt olabileceği gibi ihmal de olabilir.
Nedensellik (illiyet) Bağı: Haksız fiil dolayısıyla bir tazmin borcunun doğabilmesi için haksız fiil ile zarar arasında bir nedensellik bağının bulunması gerekir. Nedensellik bağı konusunda uygun illiyet teorisi uygulanır.
Haksız fiilde zamanaşımı: Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halükarda, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.
36. Kusursuz sorumluluk hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kusursuz Sorumluluk: Kusur ilkesinin mutlak olarak eleştirilmeye başlanmasıyla ortaya çıkmıştır. Tehlike sorumluluğu ve hakkaniyet sorumluluğu kusursuz sorumlulukta temel iki düşünceyi ifade etmektedir. Tehlike sorumluluğunda başkaları için tehlike yaratan bir faaliyette bulunan girişimci; kusurlu olmasa dahi bu faaliyetten sorumludur. Hakkaniyet sorumluluğunda ise fail hakkaniyet gerektiriyorsa, kusurlu olmasa bile yaptığı fiilden sorumlu tutulur.
Kusursuz sorumluluk halinden en önemli olanlarından biri istihdam edenlerin sorumluluğudur.
Buradaki kusursuz sorumluluk;
başkasını çalıştıran kimsenin yükümlü olduğu objektif özeni yerine getirmemiş olmaması nedenine dayanır. Bu tür sorumluluğun söz konusu olması için aşağıdaki koşulların mevcut olması gerekir.
İstihdam eden ile zarar verici fiil işleyen arasındaki bir bağımlı istihdam ilişkisinin olması gerekir.
Zarar hizmetin ifası sırasında ve hizmetle ilgili olarak meydana gelmiş olmalıdır.
Zarar istihdam edilenin haksız fiilinden doğmuş olmalı ve bu fiile zarar arasında uygun bir nedensellik bağının bulunması gerekir.
Zaman Aşımı: Motorlu Araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halükarda, kaza gününden başlayarak 10 yıl için de zamanaşımına uğrar.
37. Sebepsiz zenginleşmeyi anlatınız.
Bir kişinin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşme dolayısıyla zenginleşen taraf ile fakirleşen taraf arasında kanundan ötürü bir borç ilişkisi doğar. Bu borç ilişkisinde borçlu zenginleşen, alacaklı fakirleşen taraftır.
38. Borcun ifa yeri hakkında bilgi veriniz.
İfa, borçlunun borcunu usulüne uygun şekilde yerine getirmesidir.
İfa yeri,
a) Para borçları alacaklının yerleşim yerinde
b) Parça borçları o şeyin bulunduğu yerde
c) Bunların dışındaki tüm borçlar, borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir.
39. Alacaklının temerrüdünü - Borçlunun temerrüdünü anlatınız.
Alacaklının Temerrüdü; Alacaklının haklı bir neden olmaksızın borçlunun edimini geri çevirmesine denir. En önemli sonucu borçlunun sözleşmeyi fesih etme veya tevdi (emanet) yoluyla borçtan kurtulma olanağını vermesidir.
Borçlunun Temerrüdünü; Borçlu vadesi gelmiş ve yerine getirmesi gereken bir borcu ifa etmiyorsa temerrüt halindedir.
Borçlunun temerrüdünün iki koşulu vardır.
1- Borcun muaccel olması
2- Alacaklının ihtarıdır.
Borçlunun temerrüdünün gecikme tazminatı ve kaza halinde sorumluluk olmak üzere iki sonucu bulunur.
a- Gecikme tazminatı, alacaklının gecikmeden kaynaklı uğradığı zararı tazmin amacını güder.
b- Kaza halinde sorumlulukta ise, borçlu temerrütten sonra kazara meydana gelecek zararlardan sorumludur.
40. İbra ne demektir? Açıklayınız.
Borcu sona erdiren sebeplerdendir. Alacaklının borçluyla yapmış olduğu bir sözleşme ile alacağından feragat etmesidir. İbra bir tasarruf işlemidir. Alacaklı tasarruf yetkisini kaybetmişse ibra işleminde bulunamaz. İbra ile borç sona erer.
41. Yenilemeyi anlatınız.
Mevcut borcun yeni bir borç meydana getirilmek suretiyle sona erdirilmesine yenileme denir. Yenileme tarafların anlaşmasına bağlıdır ve yenileme için; geçerli bir borcun meydana gelmesi ve tarafların yenileme niyeti şeklinde üç koşulun gerçekleşmiş olması gerekir.
42. Takası anlatınız.
İki kişi arasındaki aynı cinsten borçların bunlardan birinin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesine takas denir. Takas ile her iki tarafın ifanın masraf ve külfetinden kurtulur.
Takasın koşulları aşağıdaki gibidir;
Tarafların birbirinden alacaklı ve borçlu olması gereklidir,
Alacaklarının konusu aynı cinsten olmalıdır,
Borç ve alacağın istenebilir olması gereklidir,
Takastan feragat edilmemiş olması gereklidir,
Takasın ileri sürülmesi gereklidir,
43. Alacağın devri (temlikini) anlatınız.
Alacağın devri, alacağını devreden ile alacağı devralan arasında yapılan bir sözleşme ile alacağın başka bir kişiye devredilmesidir. Alacağın devrinde borçlunun rızası aranmaz. Devirde sadece bir borç üzerindeki hak sahipliği değişmektedir.
Alacağın temlikinin koşulları;
a) Temlik sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalı
b) Temlik, kanun sözleşme veya işin niteliğine göre yasaklanmamış olmalıdır.
İfanın bizzat alacaklıya yapılması gereken durumlarda temlik yapılmaz.
44. Sözleşmede ceza koşulunu kısaca anlatınız.
Ceza koşulu ile borçlu sözleşmenin kurulması sırasında alacaklıya miktarı belli olan ödemeyi taahhüt etmektedir.
Ceza koşulu; Borca aykırı davranma koşuluna bağlıdır. Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.
45. Bağlanma parası, cayma cezası ne, müteselsil sorumluluk demektir tanımlayınız.
Bağlanma parası: Sözleşme kurulurken bir tarafça diğerine verilmiş olan bir miktar para tarafların bağlanma niyetini göstermek için verilmişse bağlanma parası,
Cayma cezası: Sözleşme kurulurken bir tarafça diğerine verilmiş olan bir miktar para tarafların sözleşmeden serbestçe cayabilme yetkisini göstermek için verilmişse cayma parası,
Müteselsil sorumluluk; müteselsil sorumluluk “Birden çok borçludan her birinin, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiği durum” dur.
46. Kefaleti tanımlayınız. Geçerlilik şartlarını yazınız.
Kefalet, kişisel teminat akitlerinin en önemlilerinden biridir. Kefalet iç köşeli ilişkilerden biridir. Kefil, borçlu ve alacaklı ilişkinin köşelerinden oluşur. Kefaletin niteliklerini şu şekilde sıralayabiliriz
Ferilik; Kefalet geçerli bir asıl borca bağlı olarak hüküm ifade eder. Asıl borç sona erince kefalet sona erer.
Talilik; Kefalet tali, yani ikinci derece akittir. İlk planda söz konusu olan asıl borçlunun takibidir.
İvasızlık; Kefalet akdi kural olarak sadece kefile yükümlülük yükler.
Geçerlilik şartları; Kefaletin hüküm doğurabilmesi için geçerli bir asıl borca gereksinim vardır. Asıl borç herhangi bir nedenle geçersizse bunu teminat altına alan kefalette geçersizdir. Kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihini ve müteselsil sorumluluk olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtilmesi şarttır.
47. Kefaleti tanımlayınız, kefaletin türlerini sayınız. Kefile kefalet ve rücua kefaleti kısaca anlatınız.
Kefalet, kişisel teminat akitlerinin en önemlilerinden biridir. Kefalet iç köşeli ilişkilerden biridir. Kefil, borçlu ve alacaklı ilişkinin köşelerinden oluşur. Kefaletin niteliklerini şu şekilde sıralayabiliriz.
Kefalet türleri; Adi kefalet, Müteselsil kefalet, Birlikte kefalet, Kefile kefalet, Rücua kefalet,
Kefile kefalet ; alacaklı ile kefile kefil olan kimse arasında yapılan ve kefilin borcunu güvence altına almak amacıyla kurulan bir sözleşmedir.
Rücua kefalet; ilk kefile karşı asıl borçlunun ödeme gücünün tekeffül edilmesidir. Bu sözleşmeyle, rücua kefil, alacaklısı olan asıl kefile karşı, asıl borçludan istenen rücu alacağı bunun tarafından ifa edilmezse doğacak zarardan sorumluluğu üstlenmektir.
48. Banka teminat mektubunu tanımlayınız.
Muhatabın ilk yazılı talebine derhal ve gecikmesizin ödeme taahhüdünden dolayı teminat mektupları Türk bankacılık uygulamasında önemli bir yere sahiptir. Banka teminat mektubu; protesto keşide edilmeksizin, mahkeme kararına gerek olmaksızın ve borçlunun rızası almaksızın, muhatabın ilk yazılı talebi de derhal ve gecikmeksizin ödeme taahhüdü olarak tanımlanır.
49. Tüketim ödüncü - kullanım ödüncü sözleşmesini kısaca anlatınız.
Ödünç verenin, bir miktar parayı yada tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.
50. Finansal kiralama sözleşmesinin özelliklerini sayınız.
Herhangi bir varlığın mülkiyetini devralmadan sadece kullanım hakkını belli bir süre için elde etmektir.
Sözleşme yazılı şekilde yapılır. Taşınmaz mallara ilişkin sözleşmeler taşınmazın bulunduğu tapu kütüğünün şerhler hanesine, kendilerine mahsus özel sicili bulunan taşınır mallara dair sözleşmeler bu malların kayıtlı oldukları sicile tescil ve şerh olunur ve kiralayan tarafından ayrıca Birliğe (Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği) bildirilir.
Sözleşme süresi en az 4 yıl olmalı, sözleşme süresinin bitiminden en az 3 ay önce bildirmek kaydıyla, mevcut veya yeni şartlar ile sözleşmenin uzatılması talep edilebilir.
51. Mobbing hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kelime olarak; psikolojik şiddet, baskı, taciz, rahatsız etme, sıkıntı verme anlamlarına gelen mobbing, çalışma yaşamında bireylere üstleri, eşit düzeydeki çalışanları veya astları tarafından sistematik biçimde uygulanan her tür kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışları ifade eden anlamlar taşımaktadır. Genellikle işverenler tarafından, İş Kanunlarının işçiy i koruyan tazminat ve işe iade hükümlerinden kurtulmak için işçiyi istifaya zorlamak şeklinde sistematik olarak uygulanmaktadır.
52. Ticari işletmenin devrini kısaca anlatınız.
İşletmeye ait tüm aktif ve pasiflerin devrini kapsayan işlemdir. Ticari işletmenin devrinin yazılı şekilde yapılması, ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Ticari işletmenin devri, işletmeye ait tüm aktif ve pasiflerin devrini kapsayan bir işlemdir.
Ticari işletmenin devri yazılı şekilde yapılması, ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Ticari işletmenin bu esaslar dahilinde yapılan devri ile işletmenin tüm unsurlarını başkaca tasarruf işlemine gerek kalmaksızın devralana geçer.
Ticari hükümlerin uygulanması
a) Emredici hükümler
b) Sözleşme hükümleri
c) Ticari hükümler
d) Ticari örf ve adet hükümleri
e) Genel hükümler
53. Ticari işletmenin rehnini kısaca anlatınız.
Ticari işletme üzerinde yapılan hukuki tasarruflardan bir tanesi rehin tesisidir. Kanunun adı her ne kadar ticari işletme rehinini kanunu ise de bu kanununa göre hem esnaf işletmeleri hem ticari işletmeler üzerinde teslimsiz rehin kurulabilir. Ancak rehinin kurulması için esnaf işletmesinin esnaf siciline ticari işletmenin de ticari siciline tescil edilmiş olması gerekir.
Rehnin sona ermesi,
Rehinli alacağın sona ermesi
Alacaklının rehin hakkından vazgeçmesi
İşletmenin ticaret sicilinden terkini halinde sicil memuru tarafından durumun alacaklıya bildirim tarihinden itibaren 2 ay iç inde alacaklı tarafından icra takibi yapılmaması hallerinde sona erer.
54. Tacir sıfatı hakkında bilgi veriniz.
Ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir. TTK’ na göre tacirler gerçek kişi, tüzel kişi ve donatma iştiraki olmak üzere üçe ayrılmıştır.
Gerçek kişi tacir, bir ticari işletmeyi kısmen dahi kendi adına işleten kişiye denilir. Unsurları;
Bir ticari işletmenin varlığı
Bir ticari işletmenin işletilmesi
Ticari işletmenin kısmen de olsa kendi adına işletmesi
Tüzel kişi tacir, Tacir niteliğine sahip tüzel kişiler aşağıdaki gibi ayrıma tabi tutulabilir.
a) Ticaret şirketleri ( Kollektif, Komandit, Anonim, Limited, Kooperatif)
b) Dernekler
c) Kamu Tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve kurumlar ( Halk Ekmek A.Ş)
Ticaret şirketleri, usulüne göre düzenlenmiş ana sözleşmelerinin ticaret sicilinde tescili ile tüzel kişilik kazanır. Ticaret şirketleri tüzel kişiliği kazandıkları anda tacir sıfatını da kazanırlar.
55. Ticaret sicilinde açıklık (aleniyet) ilkesini kısaca belirtiniz ve ticaret sicilinin üçüncü kişiler üzerindeki etkisini anlatınız.
Aleniyet İlkesi : Ticaret sicili kural olarak herkese açıktır. Herkes sicilin içeriğini ve dairede saklanan tüm evrak ve senetleri inceleyebileceği gibi bunların onanmış suretini de isteyebilir.
Üçüncü kişiler üzerindeki etkisi : Ticaret sicil kayıtları, nerede olduğuna bakılmaksızın üçüncü kişiler hakkında, kaydın son kısmının gazete ile ilan edildiği günü izleyen iş günüden itibaren hüküm ifade eder. Üçüncü kişilerin, kendilerine karşı hükü m ifade etmeye başlayan bu kayıtları bilmedikleri yönündeki iddiaları dinlenmez. Bu sicilin olumlu etkisidir.
56. Tacirin unvanı konusunu kısaca açıklayınız.
Tacirler ticaret unvanı seçmek ve kullanmak zorundadırlar. Her tacir ticari işletmesiyle ilgili işleri bu unvanla yapmak zorundadır. Her tacir ticari işletmesini açtığı günden başlayarak on beş gün içerisinde ticari işletmesin ve ticaret unvanını işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmelidir.
Ticaret unvanı bir çekirdek bir de ön kısımdan oluşur. Çekirdek kısım unvanın türüne göre değişir.
57. Haksız rekabet nedir? Haksız rekabet oluşturan durumları ana başlıklar halinde sıralayınız.
Haksız Rekabet, TTK ’ ya göre rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Haksız rekabetten söz edilebilmesi için, kazanç sağlama amacına yönelik bir faaliyet ve yarışma ortamı var olmalıdır.
Haksız rekabeti oluşturan durumlar :
a) Dürüstlük kurallarına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek
e) İş şartlarına uymamak
f) Dürüstlük kurallarına aykırı işlem şartları kullanmak
58. Haksız rekabet nedir? Haksız rekabetten dolayı açılabilecek davaları belirtiniz.
Haksız Rekabet, TTK ’ ya göre rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Haksız rekabetten söz edilebilmesi için, kazanç sağlama amacına yönelik bir faaliyet ve yarışma ortamı var olmalıdır.
Haksız rekabetten dolayı açılabilecek davalar:
a) Tespit Davası; Haksız rekabet teşkil eden bir eylemin bulunup bulunmadığı tespit edilir.
b) Men ( Önleme ) Davası; Haksız rekabet teşkil eden davranışlar hala devam ediyorsa veya bitmiş olmasına rağmen tekrarlanma olasılığı varsa, bu nitelikteki davranışların önlenmesi için men davası açılır.
c) Eski Halin İadesi Davası (Ref’i Davası); Haksız rekabet sonucu maddi dünyada meydana gelen ve hukuka aykırı olan durumun ortadan kaldırılması ve haksız rekabetin yanlış ve yanıltıcı beyanlarla yapılmış olması halinde bu beyanların düzeltilmesi bu dava ile sağlanır.
d) Tazminat Davası:
Maddi Tazminat : Haksız rekabet özünde haksız fiil olduğu için, kanun koyucu bu eylem sonucunda tazminat ödenebilmesini kusur ve zarar koşuluna bağlı tutmuştur.
Manevi Tazminat : Koşullar mevcutsa, manevi tazminata da hükmedilebilir. Burada kusur şarttır.
Haksız rekabet davaları öğrenildiği günden itibaren 1 yıl ve her halde bunların doğumundan itibaren 3 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.
59. Marka nedir? Türleri, tescili ve korunması hakkında bilgi veriniz
Marka: Bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adlan dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar ‘malların biçimi’ veya ‘ambalajlan’ gibi çizimle görüntülen ebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir, şeklinde tanımlanmıştır.
Marka türleri:
a) Ticaret Markaları: Bir teşebbüse ait malları diğerlerinden ayırt etmeye yarayan markalardır. Örn: Beko, Profilo
b) Hizmet Markaları: Bir teşebbüse ait hizmeti diğer teşebbüslerin hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılan markalardır. Örn:Kanal D, Hilton Oteli
c) Garanti Markaları: Marka sahibinin kontrolü altında, birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işaretlerdir. Örn: TSE, CE,İSO 9000
d) Bireysel (Ferdi) Markalar: Gerçek ve tüzel kişiler tarafından bireysel ve bağımsız olarak kullanılan markalardır. Örn: Beşler Sucuk, Toyota
e) Ortak Markalar: Üretim, ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan, bir grubun mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan markalardır. Marmarabirlik, Tariş, Fiskobirlik.
Markanın tescili: Marka koruma hükümlerinden yararlanmak için markanın Türk Patent Enstitüsü(TPE) nezdinde tescil işleminin yapılması gerekir.
Markanın korunması: Tescilli markaya tecavüz sayılan haller 556 Sayılı KHK m.61’de gösterilmiş olup, bu tecavüze karşı hukuki ve cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Tescilsiz markalar haksız rekabet kurallarıyla korunur.
Tescilli bir markaya tecavüz halinde marka sahibinin açabileceği hukuk davaları ve yönetebileceği talepler şunlardır:
1- Tecavüzün fiillerinin durdurulması (men),
2- Eski halin iadesi (tecavüz öncesi durumun sağlanması),
3- Maddi ve gerekirse manevi tazminat davası açılabilir.
60. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olmasının şartlarını yazınız.
Uyuşmazlık ticari işletmeyle ilgili olmalıdır
Uyuşmazlık tacirler arasında çıkmış olmalıdır
Ticari defterlerin usulüne uygun tutulmuş olmalıdır
Ticari defterin sahibi lehine delil olabilmesi için tacirin belirli zorunlu ve belirsiz zorunlu defterlerin hepsini tutmuş olm ası icap eder
Onaya tabi defterlerin açılış ve kapanış onayları hiç yapılmamış veya zamanında yapılmamışsa bunlar sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.
Defterin kayıt ve muhasebe düzeni bakımından usulüne uygun şekilde tutulmuş olması gerekir.
61. Kollektif şirketi tanımlayınız, kuruluş ve ortaklar arası ilişki (iç ilişki) hakkında bilgi veriniz.
Ticari bir işletmeyi bir unvan adı altında işletmek amacıyla gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklardan hiçbirinin sorumluluğu şirket borçlarına karşı sınırlandırılmamış olan şirkettir.
Kollektif şirketin unsurları;
a) Ticari işletme amacı
b) Ticaret unvanının varlığı
c) Gerçek kişilerce kurulmuş olması
d) Ortakların sınırsız sorumluluğu
Kuruluşta ortakların şirket sözleşmesini yazılı şekilde hazırlamaları ve imzaların noter tarafından onanması şarttır . Kurucular şirket kuruluş sözleşmesinin noter onaylı bir örneğini, tasdik tarihinden itibaren 15 gün içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline verilerek şirketin tescil ve ilan edilmesi gerekir.
Kollektif şirket ticaret siciline tescil ile birlikte tüzel kişilik kazanır. Ortakların her biri ayrı ayrı şirket idare yetkisine sahiptir. Ancak sözleşmeyle bunun aksi kararlaştırılabilir.
62. Kollektif şirketlerin üçüncü kişilerle olan ilişkisi (dış ilişki) hakkında bilgi veriniz.
İdare yetkisine sahip ortaklar aksine hüküm yoksa şirketi üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisine de sahiptirler. Temsil yetkisini elinde bulunduran ortak şirketle ilgili olan her türlü iş ve hukuki işlemleri yapmaya ve şirket unvanını kullanma yetkisine sahiptir. Yapılan bu işlemlerle şirket alacaklı ya da borçludur.
63. Anonim şirketin sermayesi, ortak sayısı ve kuruluşu hakkında kısaca bilgi veriniz.
Anonim şirket; bir unvana sahip, esas sermayesi belirli ve paylara bölünmüş ve şirketin borçlarından dolayı yalnız malvarlığı ile sorumlu olan şirkettir. Pay sahipleri yalnızca taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlı sorumludur. Pay sahiplerinin sorumluluğu şirkete karşıdır.
Anonim şirketlerde sermaye; sözleşmede taahhüt edilmiş sermayeyi ifade eden Esas sermaye 50.000 TL den, halka açık olmayan anonim şirketlerde kayıtlı sermaye 100.000 TL den aşağı olamaz. Sermayenin %25 i peşin %75 i 24 ayda ödenir.
Anonim şirketlerin en az bir kurucu ortak ile kurulması gerekir.
Anonim şirketin unsurları;
a) Ticaret unvanı e) Kuruluş amacı
b) Sermaye ve sermayenin özellikleri d) Anonim şirketin tüzel kişiliği ve ehliyeti
c) Sorumluluk
d) Ortak sayısı
64. Anonim şirketin organlarını kısaca anlatınız.
Genel kurul; Anonim şirketin devamlı işbaşında olmayan ama şirkete ait önemli konularda karar verme yetkisine sahip olan organıdır.
Genel kurul pay sahiplerinden oluşur ve yılda en az bir defa toplanır.
Genel kurul olağan ve olağanüstü olarak toplanır.
Olağan toplantı her hesap devresi sonundan itibaren 3 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılır. Toplantı en az sermayenin ¼ sahip ortakların katılımı ile olmalıdır.
Yönetim kurulu; Anonim şirketin idare ve temsil işlerinden sorumlu olan organdır. Yönetim kurulu, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş bir veya daha fazla kişiden oluşur.
Yönetim kurulu üyeleri en çok 3 yıl için seçilirler.
Müdürler; Yönetim kurulunun emir ve talimatları doğrultusunda, şirketin günlük işlemlerini yerine getiren ikinci dereceden yöneticilerdir. Müdürler yönetim kurulu üyesi değillerdir.
Müdürler yönetim kurulu üyelerinin sorumluluk bakımından tabi oldukları hükümlere tabidirler.
65. Limited şirketi tanımlayınız, sermayesi, idare ve temsil ile kuruluşu konusunda kısaca bilgi veriniz.
Limited şirket; en az 1 en fazla 50 gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur.
Limited şirket unsurları ,
a) Kişi unsuru : Ortaklar gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişide olabilirler. En az 1 en çok 50 ortak olabilir.
b) Ticaret unvanı: Unvanda işletme konusu ve şirket ibaresi yer almalıdır.
c) Ortakların sınırlı sorumluluğu : Ortaklarının kural olarak alacaklılara karşı bir sorumluluğu yoktur; sorumluluk şirkete karşıdır ve taahhüt edilip de ödenmeyen miktarla sınırlıdır.
d) Sermaye sistemi (Esas sermaye) : En az 10.000 TL sermaye ile kurulur.
e) Konu Unsuru : Her türlü ekonomik faaliyet için kurulabilir.
Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirket sözleşmesi ile şirketin yönetimi, temsili mü dür sıfatı taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En az bir ortağın yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir
66. Şirketlerin birleşmesi hakkında kısaca bilgi veriniz.
Ticaret ortaklıklarında birleşme, birçok şirketin mal varlıklarını tasfiye etmeksizin ya içlerinden birinin bünyesinde ya da yeni kurulan bir şirkette bir araya gelmeleri ve bu işleme katılan şirketlerin yeni şirkette pay sahibi olmalarıdır.
Genel olarak iki tür şirket birleşmesi vardır.
a) Yeni kuruluş şeklinde birleşme: İki veya daha fazla şirketin birleşerek ortaya yeni bir ticaret şirketi oluşturmaları halinde söz konusu olur.
b) Katılma (Devralma) yoluyla birleşme: Bir yada birden fazla ticaret şirketinin diğer bir ticaret şirketine tüm mal varlığı ile katılması veya onlar tarafından devralınmasıdır.
67. Şirketlerin bölünmesi hakkında kısaca bilgi veriniz.
Bölünme, sermaye şirketlerinin mal varlıklarını tamamen veya kıs men kendilerinden ayırarak başka sermaye şirketlerine devretmeleridir.
Bir şirket tam veya kısmi bölünebilir
a) Tam bölünme: Şirketin tüm mal varlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur.
b) Kısmi bölünme : Bir şirketin mal varlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur.
68. TTK’ya göre anonim ve limited şirketlerde “bağımsız denetçi” kavramını kısaca anlatınız.
Şirket Genel Kurulu tarafından denetçi seçimi yapılır. Denetçi, bağımsız denetim yapmak üzere 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlik kanununa göre ruhsat almış yeminli mali müşavir ve serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan ve Kamu gözetimi Muhasebe ve Denetim standartları kurumunca yetkilendirilen kişil er ve/veya ortakları bu kişilerden oluşan sermaye şirketi olabilir.
Denetçiler on yıl içinde aynı şirket için toplam yedi yıl denetçi olarak seçilen denetçi üç yıl geçmedikçe yeniden denetçi olarak seçilemezler. Kamu gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları kurumu bu süreleri kısaltmaya yetkilidir.
69. Kambiyo senetlerinin ortak özelliklerini sıralayınız.
a) Emre yazılı
b) İbraz edilmeli
c) Şekil şartı
d) Müteselsil sorumluluk
e) Bağımsızlık
f) Soyutluluk
g) Uluslararası nitelik taşırlar.
70. Poliçe, Bono, Çek şekil şartlarını yazınız. 70,71,72 sorular
Poliçe Bono Çek
a) Poliçe kelimesi a) Bono kelimesi a) Çek kelimesi
b) Tutar b) Tutar b) Tutar
c) Lehdarın adı soyadı c) Lehdarın adı soyadı c)--(çek hamiline de düzenleniyor)
d) Muhatabın adı soyadı d)------------ d) Muhatabın adı soyadı (banka)
e) Keşide tarihi e) Keşide tarihi e) Keşide tarihi
f) Keşidecinin imzası f) Keşidecinin imzası f) Keşidecinin imzası
g) Ödeme yeri g) Ödeme yeri g) Ödeme yeri
Çekin İbraz Süresi : Çekte vade yoktur, çek görüldüğünde ödenir. Buna karşılık çekte ibraz süreleri mevcuttur.
a) Aynı il sınırları içinde 10 gün
b) Farklı illerde olması halinde 1 ay
c) Farklı kıtalarda olması halinde ibraz süresi 3 aydır.
73. İdari yargı yerlerini sıralayınız.
a) İdare Mahkemeleri
b) Vergi Mahkemeleri
c) Bölge idare mahkemeleri
d) Danıştay
e) Askeri yüksek idare mahkemesi
f) Sayıştay
74. İdare ve vergi mahkemesinin görevlerini yazınız.
İdare ve vergi mahkemeleri; İdare ve vergi alanının ilk derece mahkemeleridir.
İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevlerine gir en davalarla, ilk derece Danıştay’da çözümlenecek davalar dışında iptal ve tam yargı davalarını çözümler.
İdare mahkemeleri genel görevli mahkemelerdir.
Vergi mahkemeleri özel görevli mahkemelerdir.
Vergi Mahkemeleri, Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve Amme alacaklarının tahsil usulü hakkındaki kanunun uygulamasına ilişkin davaları çözümler.
75. Bölge idare mahkemesinin görevlerini yazınız.
İdare ve vergi mahkemelerinde tek hakim tarafından verilen kararları itiraz üzerine inceler ve kesin olarak hükme bağlar.
Vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlar.
Yürütmenin durdurulması kararlarına karşı itirazları inceler
Diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirir.
76. Danıştay’ın görevlerini sayınız.
a) Temyiz yeri
b) İlk derece Mahkemesi
c) Uyuşmazlık yeri (Alt derece mahkemeleri arasında uyuşmazlıkları çözer)
d) İçtihadı birleştirme kararları çıkarmak
77. İdari yargıda açılacak iptal davasının iptal nedenlerini sıralayınız.
a) Yetki yönünden hukuka aykırılık
b) Şekil yönünden hukuka aykırılık
c) Neden yönünden hukuka aykırılık
d) Konu yönünden hukuka aykırılık
e) Amaç yönünden hukuka aykırılık
78. Vergi yargısında yürütmenin durdurulmasını anlatınız.
Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Yü rütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz.
79. Tam yargı davası ile iptal davası arasındaki farkları açıklayınız.
İptal Davası Tam Yargı Davası
İdari İşlem - İdari İşlem + İdari Eylem +İdari Sözleşme
İptal - Zarar giderimi
Menfaat İhlali - Hak ihlali
Objektif ( Herkes faydalanır) - Subjektif (Kişiseldir)
80. İlamsız icrayı anlatınız.
İlamsız icra, sadece para ve teminat alacakları için söz konusudur. Mahkemeye başvurmadan doğrudan bir icra dairesine başvurarak icra takibinde bulunabilir.
81. İlamlı icrayı anlatınız, ilam hükmünde sayılan belgeleri sıralayınız.
İlamlı icrada alacaklı mahkemeden almış olduğu ilama göre takipte bulunur. Alacaklının ilamlı icra takibi yapabilmesi için elinde mahkeme ilamı veya ilam niteliğinde bir belgenin bulunması gerekir.
İlam niteliğindeki belgeler;
Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar
Mahkeme huzurunda yapılan kabuller
Kayıtsız şartsız ödeme niteliğindeki noter senetleri
Temyiz kefaletnameleri
İcra dairesindeki kefaletler
82. Genel haciz yolunun aşamalarını sıralayınız.
Genel haciz yolu; rehinle temin edilmemiş ve kambiyo senedine de dayanmayan, bütün para ve teminat alacakları için başvurulacak (ilamsız) icra takip yoludur.
Genel haciz yolu takibinin aşamaları;
a) Alacaklının talebi
b) Borçluya ödeme emri gönderilmesi
c) Takibin kesinleşmesi
d) Borçlunun mallarının haczedilmesi
e) Hacizli malların satışı
f) Satıştan elde edilen paraların paylaştırılması
83. İhtiyati haciz hakkında kısaca bilgi veriniz.
İhtiyati haciz alacaklının para alacağını güvence altına almak için, borçlunun mallarına önceden mahkeme kararıyla el koydurmasıdır. Alacaklı alacağının ödenmesinde şüpheli ise ihtiyati haciz koydurur, on dan sonra davasını açar ve ilamsız icra takibini yapar. Alacaklı davayı kazanır veya ilamsız icra takibi kesinleşirse, borçlunun mallarını haczetmek için uğraşmaz. Yani daha önce haczedilen malları icra dairesince satılır ve alacak tahsil edilir. Alacak muaccel değilse ve bir rehin söz konusu değilse ihtiyati haciz kararı aldırılamaz. Ancak aşağıdaki hususların varlığı halinde mahkemeden karar aldırabilir:
a) Borçlunun belirli bir ikametgâhının bulunmadığı durumlarda,
b) Borçlunun taahhütten kurtulmak için mallarını gizlemeye veya kaçırmaya çalıştığı durumlarda.
84. İhtiyatlı haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki farkları açıklayınız.
İhtiyatı haciz, alacaklının para alacağını güvence altına almak için, borçlunun mallarına önceden mahkeme kararı ile el koydurmasıdır.
İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki farklar;
a) İhtiyati haciz para alacaklarında, ihtiyati tedbir kural olarak para dışındaki alacaklarla ilgili davalarda alınır.
b) İhtiyati hacizde alacağın zamanında ödenmesi güvence altına alınır, İhtiyati te dbir önleyici niteliktedir.
c) İhtiyati hacizde alacaklı davasında haklı bulunursa, icralık mallar icra dairesi tarafından satılır. İhtiyati tedbirde mal aynen alacaklıya teslim edilir.
85. İflas erteleme ve kayyım atanması hakkındaki hükümleri kısaca açıklayınız.
İflas Erteleme
Mal varlığı borca batık olan bir sermaye şirketi İİK. Md 179 ve TTK. Md. 324 uyarınca, yetkili organları vasıtasıyla ( Yönetim Kurulu veya Şirket Müdürleri ) aracılığı ile iflasını istemek zorundadır. Bu husus Limited şirketler (TTK md. 556) ve kooperatifler (Koop. K. Md. 63) için de geçerlidir.8 Ancak iflası talep edilen şirketin iyileşme ihtimali varsa ve bu ihtimalde düzgün ve in andırıcı bir iyileştirme projesi ile tevsik edilebilirse bu takdirde mec buri iflas halinin bildirildiği ticaret mahkemesinde iflasın ertelenmesi talep edilebilir.
Kayyım Atanması
İİK 179. maddesi, kayyımın seçilmesi ve atanması konusunda mahkemeye geniş yetkiler tanımakta ve önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Kayyım olarak seçilecek kişinin gerek şahsi, gerek mali durumu ve gerekse de sair durum ve şartları itibariyle bu göreve uygun olması gerekir. Kayyım, görevinin gerektirdiği yetenek, beceri ve karakter özelliklerine sahip olmalıdır. Kayyım hak ve fiil ehliyetine, ayırt etme gücüne sahip, ergin, yeterli bilgi ve deneyime sahip, ileri görüşlü, güven verici, risk yönetimini bilen (basiretli bir tüccar gibi davranabilen), taraflar arasında menfaat ilişkisi bulunmayan, şirketle ve alacaklılarla iş birliği içinde çalışabilecek bir kişi olmalıdır
86. İş sözleşmesinin türlerini sıralayınız. Her birini kısaca anlatınız.
a- Sürekli ve Süreksiz iş sözleşmesi: İşin niteliğine göre en çok 30 iş günü Süreksiz iş, 30 günü geçen Sürekli iş Sözleşmesidir.
b- Belirli ve Belirsiz iş sözleşmesi: Sözleşmenin başlangıç tarihi ile bitiş tarihi belirli ise Belirli süreli iş sözleşmesidir, bitiş tarihi belirli değil ise Belirsiz süreli iş sözleşmesidir.
c- Tam süreli ve Kısmi süreli iş sözleşmesi: Haftalık olarak 45 saati geçen iş sözleşmesi Tam süreli, 45 saatin altındaysa Kısmi süreli iş sözleşmesidir.
d- Çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş sözleşmesi: 4 gün önceden çağrılmalı, en az 4 saat çalıştırılmalı ve haftalık en az 20 saat ücret ödenmelidir.
e- Deneme süreli iş sözleşmesi: Gerek işçinin gerek işverenin karşılıklı olarak kanunda ön görülen süreler dâhilin de birbirini değerlendirmeleridir. Normalde deneme süresi 2 ay olup, toplu iş sözleşmesiyle 4 aya kadar çıkartılabilir.
f- Takım sözleşmesi: Birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen takım kılavuzu sıfatıyla işverenle yaptığı sözleşmeye denir.
87. Ücreti ve asgari ücreti tanımlayarak hukuki bakımdan ücret şekillerini açıklayınız.
Ücret; bir kimseye iş karşılığında işveren veya üçüncü kişilerle sağlanan ve para ile ödenen tutardır.
Asgari Ücret; Asgari ücret Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından en geç 2 yıl da bir belirlenen işçinin asgari geçim
sınırlarını belirleyen ücrettir.
Hukuki Bakımdan Ücret Şekilleri; Ücret zamana, parça başına, götürü ve yüzdelere göre ücretten, SSK da ise ücretten başka prim,
ikramiye ve bu nitelikteki ödemelerle, komisyon ücreti ve kâra katılmadan söz edilmektedir.
88. Yıllık izin sürelerini belirtiniz.
Yıllık ücretli izin hakları konusundaki düzenlemeler, 4857 sayılı İş Kanunu ile yapılmaktadır.
Yasal düzenlemeler gereği; aynı işverene bağlı olarak en az 1 yıllık çalışma süresini dolduran işçinin 14 günlük yıllık ücretli izin hakkı bulunmaktadır. Söz konusu izin süresi, iznin hak edilmesinden sonraki çalışma yılı içinde kullanılmaktadır. Sonraki yıllık ücretli izin hakları da doldurulan her yeni çalışma yılı için tekrar, yıllık ücretli izin hakkı verilmesi şeklinde uygulanmaktadır.
Yıllık ücretli izin sürelerine ilişkin düzenleme kapsamında çalışma süresi;
a) 1 ile 5 yıl arasında olanlara (5 yıl dahil) 14 gün,
b) 6 ile 14 yıl arasında olanlara 20 gün,
c) 15 yıl veya daha fazla olanlara 26 gün yıllık ücretli izin verilmektedir.
Bununla birlikte, 18 ve daha küçük yaştakilerle, 50 ve daha büyük yaştakilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamayacaktır.
Bu süreler alt sınırları oluşturmakta, iş sözleşmeleri yolu ile daha uzun yıllık ücretli izin süreleri belirlenebilmektedir.
89. İş sözleşmesinin bildirimli feshini anlatınız.
Bildirimli fesih, hizmet sözleşmesini belirli bir süre sonra sona erdiren irade açıkla masıdır. Bildirimli fesih belirsiz süreli iş sözleşmeleri için geçerlidir.
Otuz ve daha fazla çalışanı bulunan iş yerlerinde en az 6 aylık kıdeme sahip işçinin iş sözleşmesinin fesheden işveren feshi geçerli bir nedene dayandırmak zorundadır. Aksi takdirde fesih bildiriminin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde iş mahkemesine dava açılabilir. Feshin nedenini geçerli bulmayan mahkeme feshin geçersizliğine karar verirse işveren işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır.
Bildirim süreleri;
6 aydan az süreler için 2 hafta
6 aydan-1,5 yıla kadar 4 hafta
1,5 yıldan – 3 yıla kadar 6 hafta
3 yıl fazla süreler için 8 hafta sonra iş akdi fesh edilir.
90. İş sözleşmesinin bildirimsiz feshinin sebeplerini ana başlıklar halinde sayınız.
Hizmet akdinin haklı bir sebeple derhal sona erdirilmesidir.
Hizmet akdinin derhal feshedilmesi hem işçi hem işveren açısından üç grupta toplatılmıştır.
a) Sağlık sebepleri
b) Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri
c) Zorlayıcı sebepler
Taraflardan birinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallerde bulunması durumunda, diğer tarafın bunu öğrendiği günden başlayarak 6 iş günü geçtikten sonra ve her halükarda fiilin gerçekleşmesinden itibaren 1 yıl geçtikten sonra fesih hakkını kullanamaz.
91. 5510 sayılı SSGSSK’ un kapsamını belirtiniz.
a- Kanunun 4/1a maddesine göre ( Bağımlı SSK )
Hizmet akdi ile bir veya daha fazla işveren tarafından çalışanlar. İşe başlamadan önce ssk ya bildirim yapılır.
b- Kanunun 4/1b maddesine göre ( Bağımsız Bağkur )
Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar, ilgili kuruma 15 gün içinde
bildirim yapmalıdır.
c- Kanunun 4/1c maddesine göre (Kamu T.C. emekli sandığı)
Kamu idarelerinde kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp 4/1a kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olan
sigortalılar.
92. 5510 sayılı SSGSSK‘ una göre sigorta pirim oranlarını belirtiniz.
SİGORTA KOLU SİGORTALI İŞVEREN DEVLET TOPLAM
Malullük, yaşlılık ve ölüm 9 11 % 20
İş kazası ve meslek hastalığı 2 % 2
Genel sağlık sigortası 5 7,5 % 12,5
İsteğe bağlı sigorta 32 % 32
Sosyal güvenlik destek primi 7,5 22,5 % 30
İşsizlik sigortası primi 1 2 1 % 4
93. 5510 sayılı SSGSSK’na göre sigorta kollarını sıralayınız.
Kısa Vadeli Sigorta Kolları
A) İş kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası
Verilen yardımlar
Geçici iş göremezlik ödeneği
Sürekli iş göremezlik ödeneği
Hak sahiplerine gelir bağlanması
Cenaze ödeneği
Kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi
B) Hastalık Sigortası
Verilen Yardım
Geçici iş göremezlik ödeneği
C) Analık sigortası
Verilen Yardım
Geçici iş göremezlik ödeneği
Emzirme ödeneği
Uzun Vadeli Sigorta Kolları
A) Malullük sigortası
Verilen Yardım
Malullük aylığı
B) Yaşlılık sigortası
Verilen Yardım
Yaşlılık aylığı
Yaşlılık toptan ödemesi
C) Ölüm sigortası
Verilen Yardım
Hak sahiplerine gelir bağlama
Cenaze ödeneği
Kız çocuklarına evlenme ödeneği
Ölüm toptan ödemesi
94. İş kazasını anlatınız, iş kazasında sağlanan yardımları sayınız.
İş kazası, iş yerinde meydana gelen kişinin bedenen ve ruhen bir kazaya maruz kalmasıdır.
Sağlanan Yardımlar,
Geçici iş göremezlik ödeneği
Sürekli iş göremezlik ödeneği
Hak sahiplerine gelir bağlanması
Cenaze ödeneği
Kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi
95. Kısa dönem sigorta kollarından sağlanan yardımları sıralayınız.
İş kazası ve meslek hastalığı sigortası verilen yardımlar.
a) Geçici iş göremezlik ödeneği
b) Sürekli iş göremezlik ödeneği
c) Hak sahiplerine gelir bağlanması
d) Cenaze ödeneği
e) Kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi
Hastalık sigortası verilen yardımlar
a) Geçici iş göremezlik ödeneği
Analık sigortası verilen yardımlar
a) Geçici iş göremezlik ödeneği
b) Emzirme Ödeneği
96. Uzun vadeli sigorta kollarını sayınız, malullük aylığının şartlarını yazınız.
Uzun vadeli sigorta kolları; Malullük aylığı, Yaşlılık sigortası, Ölüm sigortası
Çalışma gücünü iş kazası veya meslek hastalığı sonucu % 60 ını kaybettiği Sağlık Kurulunca tespit edilmeli
En az 10 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün, veya bir başkasının bakımına muhtaç derecede malul olan
sigortalılar için ise en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup 900 gün prim olmalı
Kuruma yazılı istekte bulunulmalı
97. Yaşlılık sigortasını kısaca anlatınız.
Yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar, yaşlılık aylığı bağlanması ve toptan ödeme yapılmasıdır.
Kadınlarda 58, erkelerde 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak a bendi kapsamında sigortalı olanlar için 7.200 gün prim ödemiş olması yeterlidir.
98. Ölüm aylığının şartlarını anlatınız.
- En az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 900 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş
- Malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmakta iken veya malullük, yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış
- Ölen sigortalının hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları halinde bağlanır.
99. İşsizlik sigortasının şartlarını belirtiniz, işsizlik sigortasından sağlanan yardımları sıralayınız.
İşsizlik sigortasının şartları;
Hizmet sözleşmesinin ilke olarak işçinin kendi kusuru dışında bir sebeple sona ermesi gerekir.
Sigortalının son 3 yılda en az 600 gün sigortalı çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün kesintisiz primi ödemiş olmak
Hizmet sözleşmesinin son bulduğu tarihi izleyen 30 gün içinde İş Kur’a doğrudan başvurması gerekir.
İşsizlik sigortasından sağlanan yardımlar;
İşsizlik ödeneğinin ödenmesi
Kanun gereğince ödenecek sigorta primlerinin ödenmesi
Yeni bir iş bulma
Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi
100. İşsizlik ödeneği miktarını belirtiniz, işsizlik ödeneğinin ödenme süresini belirtiniz.
Günlük işsizlik ödeneği sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %40’dır. Ancak bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı asgari ücretin % 80’ni geçemez.
Ödenme süresi:
Son üç yılda,
600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün ( 6ay )
900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün ( 8 ay )
1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün ( 10 ay)
Süre ile işsizlik ödeneği verilir.
101. Genel sağlık sigortalısı sayılanları sıralayınız.
a) Sigortalı çalışanlar
I. Hizmet akdi ile çalışanlar
II. Bağımsız çalışanlar
III. Kamu idarelerinde çalışanlar
b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler
c) Yeşil kart verilen kişiler, vatansızlar ve sığınmacılar
d) Oturma izni almış yabancı ülke vatandaşları
e) İşsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişiler
f) Sosyal güvenlik kurumlarına göre gelir ve aylık bağlanmış olan kişiler
102. Genel sağlık sigortasından yararlanmak için hiçbir şartın aranmadığı durumları sıralayınız.
a) 18 yaşını doldurmamış kişiler
b) Tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler
c) Acil haller
d) İş kazası ve Meslek hastalığı halleri
e) Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar
f) İnsan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri
g) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak yapılan tedaviler,
h) Afet, savaş, grev ve lokavt hali
103. Yer altı işlerinde çalışan işçiler için getirilen ek hakları belirtiniz.
Yeraltı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmayacak.
Yeraltı işlerinde bir gün bile çalışanlar kıdem tazminatı almaya hak kazanacaklar.
Kıdem tazminatları, çalıştırıldığı son kamu kurum ve kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına aktarılacak.
Yeraltındaki çalışma süresi haftada en fazla 36 saat olacak, günlük çalışma süresi ise 6 saati geçemeyecek.
Yeraltın madenlerinde çalışan işçiler için emeklilik yaşı 55′ten 50′ye düşürülecek.
Linyit ve taş kömürünün çıkarıldığı maden iş yerlerinde çalışan işçilere ödenecek ücret, asgari ücretin iki katından az olmayacak.
Maden ocakları, kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yer altında yapılan işlerde çalışan sigortalıların, bu işlerde fiilen çalışmadıkları ücretli izin, yıllık izin, eğitim ve kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık süreleri ile resmi tatil günleri de fiili hizmet süresi zammı kapsamında olacak.
Maden kazasında ölenlerin eş ya da çocuklarından birisi, eşi ya da çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere, toplam bir kişi kamuda istihdam edilecek. Bu düzenleme 13 Mayıs 2014 tarihi itibarıyla geçerli olacak.
Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden sigortalıların SGK'ya olan her türlü borçları silinecek. Ölüm geliri bağlanan hak sahiplerine prim ödeme şartı aranmaksızın ölüm aylığı bağlanacak.
teşekkürler, güzel paylaşım
YanıtlaSilPaylaşım için teşekkürler. Sınav öncesi genel bir tekrar için gerekli bilgiler.
YanıtlaSil