Gelir Vergisi Kanunu'nun 66. maddesiyle serbest meslek faaliyetini mutat meslek olarak ifa edenler ‘serbest meslek erbabı' olarak kabul edilmişlerdir. Serbest meslek faaliyeti ise kanunun 65. maddesinde, ‘sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması' şeklinde tanımlanmıştır.
Tanım, ‘sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanma' ve ‘ticari mahiyette olmayan işler' ölçütleri ile bu kazancın ticari kazançla, ‘işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılma' ölçütüyle de söz konusu kazancın ücret ile arasındaki sınırı belirlemektedir.
Serbest meslek erbabının defter ve belge düzeni ticari kazançtan farklıdır. Nitekim serbest meslek erbabının kullanacağı defter, Vergi Usul Kanunu'nun 210. maddesinde serbest meslek kazanç defteri olarak belirlenmiş, yine aynı kanunun 236. maddesinde mesleki kazanç sahiplerinin gelirleri için ‘serbest meslek makbuzu' düzenleyeceği hükme bağlanmıştır.
Serbest meslek kazanç defteri, ticari defterlerden farklı ve Ticaret Kanunu'na tabi olmayan bir defterdir. Serbest meslek makbuzu da nitelik ve içerik itibariyle faturadan çok farklıdır ve sadece ‘paranın tahsil edildiğini' gösterir.
Serbest meslek erbabının kazanç tespitinde hasılatından indirebileceği gider türleri ise Gelir Vergisi Kanunu'un, 68. maddesinde ‘sayma yolu' ile belirlenmiştir.
Bu madde de gider olarak kabul edilebilecek kalemler arasında ilk sırayı, ‘mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler' almıştır.
Ancak genel giderlerin anlam ve kapsamı, zaman zaman duraksamalara yol açabilmektedir. Nitekim bize de bu konuda, özellikle bazı serbest mesleklere yönelik yoğun incelemeler dolayısıyla bu günlerde okurlardan çok soru gelmekte.
Bu konuda daha önce, Sayın İmdat Türkay'ın Mali Pusula dergisinin 8. sayısında ‘Serbest Meslek Kazançlarının Vergilendirilmesi ve Serbest Meslek Kazançlarının Tespitinde İndirilecek Giderler' başlığı ile yayımlanmış güzel ve kapsamlı bir çalışmaya atıfla genel giderlerin kapsamını belirleyen bir liste oluşturmaya çalışmıştım. Bu konuda bize gelen sorulardan hareketle uygulamada yaşanan duraksamalara karşılık, bu listeyi tekrar aşağıya aktarıyorum.
* İşyeri kirası, aydınlatma, ısıtma (havagazı, doğalgaz ve elektrik vb)
* Su, telefon (cep ve araç telefonu dahil)
* Mükellef tarafından işyerinde kullanılan, ancak aboneliği başkası adına olan telefon, su ve elektrik giderleri
* Hizmetli ve işçi ücretleri
* İhbar ve kıdem tazminatları
* Sigorta giderleri
* Hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan ve ücret olarak değerlendirilen, ancak Gelir Verisi Kanunu'nun 23/8'üncü maddesine göre Gelir Vergisi'nden istisna edilen menfaatler
* Kırtasiye giderleri (kalem, kâğıt, cetvel, dosya klasör, vb)
* Temsil ve ağırlama giderleri
* Reklam giderleri
* İşle ilgili olmak şartıyla bilgisayar, bilgisayar yazılım ve internet giderleri
* İşyeri ile ilgili normal tamir, bakım ve temizlik harcamaları
* İşle ilgili şehir içi ulaşım, otoyol, gişe ücreti, posta ve kargo giderleri
* Mesleki kurslara ödenen giderler
* İşle ilgili çay, kahve, meşrubat giderleri
* İşle ilgili veya taşıt alımlarında kullanılan krediler için ödenen kredi faizleri (ancak burada maliyete eklenerek amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekenlere dikkat etmek gerekir)
* Değeri amortisman ayırma sınırını geçmeyen demirbaş alımları
* Banka teminat mektubu ile ilgili masraflar ile oluşan faiz giderleri
* Mesleki faaliyetle ilgili davalarda ödenen vekâlet ücreti
* Meslek lisesinde okuyan öğrencileri çalıştıran serbest meslek erbabı tarafından ücret bordrosuna dayanarak yapılan ücret ödemeleri
* Serbest meslek faaliyeti ile ilgili olarak ödenen hammaliye ve diğer nakliye giderleri
* İşyerinde çalıştırılan serbest meslek erbabının eşine ve çocuklara ödenen ve bordro ve stopaj yoluyla vergilendirilen ücretler,
* İşyerinde kullanılan ofis malzemelerinden amortisman sınırını geçmeyenler (masa, koltuk, vb).
Listede hep amortisman sınırını geçmeyen harcama kalemlerine yer verilmesi yadırganmamalıdır. Çünkü amortismanların gider yazılması, anılan maddede 1 numaralı bentte değil, 4. bentte zaten ayrıca ve açıkça kabul edilmiş olunmasıdır. Amortismana tabi iktisadi kıymet belirlemesi ise Gelir Vergisi Kanunu'nun değil, Vergi Usul Kanunu'nun konusudur.
21.06.2010/REFERANS
0 comments:
Yorum Gönder